Aydınlar Ocağı Ankara Şubesi Başkanı Dr. Sinan Demirtürk, merhum Başbuğ Alparslan Türkeş’in, Merhum Başbuğ Alparslan Türkeş’in 19. ölüm yıl dönümü sebebiyle Ankara’da düzenlenen panele katıldı.
Demirtürk, panelde yaptığı konuşmada; Başbuğ’un şahsı, manevi ruhu, ismi ve meydana getirmiş olduğu siyaset ekolünün bir başka siyaset ekol ya da düşünce kuruluşu ile asla mukayese edilemeyeceğini bildirdi.
Başbuğ Alparslan Türkeş’in; bugün Türklük coğrafyasının her yerinde milliyetçi ve Ülkücülerin adını çocuklarına koyduğu bir lider olduğunu hatırlatan Demirtürk, özetle şunları söyledi:
“Alpaslan Türkeş; Türklüğün bağrından çıkmış, Anadolu ve Türk dünyasının, bütün Türklüğün iradesini temsil eden, milletle devleti, Türk tarihinin bütünlüğünü, Osmanlı İmparatorluğu ile Cumhuriyet’i, İslamiyet ile Türklük düşüncesini, bizim geçmişimiz ve geleceğimiz arasındaki medeniyet perspektifimizi temsil eden güçlü bir siyasi hareketi, önemli bir düşünce geleneğini temsil eden büyük bir siyasi liderdi. Merhum Türkeş’in; milyonlarca Türk gencinin siyaset ve fikir dünyasına kanalize olmasında, siyasette tesir alanı oluşturmasında büyük emekleri olmuştur. Türkiye'nin hem siyaset kültürüne hem de demokrasi ayağına büyük katkıları olan Alparslan Türkeş’in; Türk Ocağımız, Aydınlar Ocağımız ve Ülkü Ocaklarımız gibi pek çok milliyetçi teşekkülün oluşmasında, vücut bulmasında, güçlenmesinde büyük emekleri olmuştur. Türkeş, bugün Türk dünyasının, Türklüğün ve İslam âleminin her noktasında her coğrafyasında, özel bir anlama özel bir ada sahip olarak tarihin kendisine ‘Başbuğ’ sıfatını yakıştırdığı bir doğal ve karizmatik liderdir. Türk milliyetçilerinin unutamayacağı, her zaman yâd edeceği büyük bir lider olan Başbuğ Alparslan Türkeş; Türk milletini, Türklüğün asli unsurunu, medeniyet değerlerimizi, dinimiz İslam’ı ruhunda özümsemiş ve içselleştirmiş olan güçlü bir ideolojiyi Türk toplumuna nakşetmiş, onu zihinlerde ve gönüllerde inşa etmiş bir büyük liderdi. Türk siyaseti pek çok grubu pek çok güruhu pek çok tabela partisini görmüştür. Ama onun takipçisi ve önderi olduğu düşünce ve Ülkücülük hareketi ilelebet var olacaktır.”