“YENİ ANAYASA’DA VATANDAŞLIK TARİFİYLE OYNANMASINA KARŞIYIZ”
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin 81-10 Ocak tarihlerinde Kızılcahamam’da MYK üyeleri ve milletvekillerinin katılımıyla gerçekleşen kampının ardından bir basın toplantısı düzenledi.
Devlet Bahçeli, kurultay tartışmalarıyla ilgili olarak 18 Mart 2018 tarihini adres gösterdi.
MHP Genel Başkanı Bahçeli, Türkiye olağanüstü şartlar altındayken Erdoğan ve AKP iktidarı tarafından ülkenin yeni Anayasa sürecine kilitlenmesini eleştirdi.
Başkanlık sisteminin Erdoğan güdümündeki AKP tarafından tedavüle sokulduğunu belirten Bahçeli, “Tam bu aşamada, Davutoğlu, ‘Nasıl bir ülke olmak istiyoruz sorusunun cevabını yeni Anayasa metnine, ruhuna ve lafzına yansıtmak durumundayız.’ sözlerini ağzından çıkarmıştır. Bizim nasıl bir ülke olduğumuzu hala bilmeyen bir şahıs Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı’dır. Sayın Davutoğlu, bizim nasıl ülke olduğumuzu ya öğren ya da biz sana sabır ve sebatla kesinlikle öğreteceğiz. Davutoğlu Afyonkarahisar’dan konuştu, biz de kendisini başkent Ankara’nın Kızılcahamam ilçesinden millî bir sesle uyarıyor ve kendine gelmesini diliyoruz.” dedi.
Devlet Bahçeli, daha sonra şöyle devam etti:
Türkiye Cumhuriyeti millî ve üniter bir devlettir. Bu bir. Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü, üzerinde tartışma götürmeyecek bir ilke ve tarihî iradedir. Bu iki. Türkiye Cumhuriyeti devleti bağımsız yaşama ülkümüzün, birlik ve beraberlik içinde var olmamızın muhteşem bir eseri ve payidar kalacak bir ecdat yadigârıdır. Bu da üç… Davutoğlu yeni Anayasa’ya bakınca nasıl bir ülke olmamız gerektiğini değil, milletimizin ve devletimizin bocaladığı sorunları aşma, hukuki ve siyasi engelleri tesirsiz hâle getirme fırsatını görmelidir. Her zaman dediğimiz gibi; Anayasa, toplumsal ve siyasal bir mutabakatın zamanlar üstü belgesidir. Bu belge, kişiye özel hazırlanamaz.
Bu belge, yalnızca bir siyaseti gözeterek yazılamaz. Yeni Anayasa’ya kimliğini kaybetmiş bir ülkeye kimlik yapımı, rejim ve sistemini bulamamış bir ülkeye yenisini kurma yol ve eşiği olarak bakılmamalıdır. Yeni Anayasa’da bir devlet veya bir millet tarifi yapmak yerine, devleti daha süratli ve etkin çalıştırmak; birey, toplum ve devlet ilişkilerini demokratik standartlara kavuşturmak asıl ve esas olmalıdır. Biz Anayasa yoluyla millet olmadık. Biz Anayasa yoluyla devlet kurmadık. Bu yolla da ne devletimizi ne de milletimizi kaybetmeye, heba etmeye, yeni baştan 36 etnik kimlik çürümüşlüğüne göre bina etmeye tahammül edemeyiz, izin veremeyiz.”
Yeni Anayasa’nın bir ihtiyaç olduğunu ve buna diyecekleri bir şey olmadığının altını çizen Bahçeli, 140 yıldır süren bu tartışmanın geniş katılımlı bir mutabakatla sonuçlandırılması gerektiğini, buna da itirazlarının olmayacağını vurguladı.
Bahçeli, şöyle dedi:
“Fakat Türkiye’nin yeni Anayasa kılıfı altında başkanlık sistemine geçmesine; demokrasiyi özünde benimsememiş, muhalif seslere katlanamayan, parlamenter sisteme kilit vurmak için her kumpastan medet uman ilkel zihniyetlere ortak olamayız, göz yumamayız. Türkiye’ye seçilmiş despot değil, yeni bir Anayasa gerekmektedir. Türkiye’nin sorunu sistem değil, var olan sistemin makul ve ahlaki çalıştırılmaması, devletin rasyonel ve hızlı karar alacak ehil ve millî ellerde olmamasıdır… Biz yeni Anayasa’da vatandaşlık tarifiyle oynanmasına karşıyız. Biz Anayasa’dan Türk ifadesini çıkarma provalarına sonuna kadar karşı çıkacağız. Biz, Türkiye Cumhuriyeti’nin simge ve özeti olan Anayasa’nın ilk dört maddesinin tahrip edilip kurnazca alaşağı edilmesine de direneceğiz. Şunu unutmayalım ki yeni Anayasa’yı Türk milleti adına yapmayı istiyoruz. Hâl böyleyken yeni Anayasa, yeni Türkiye derken Türk milletinin ve Türklüğün horlanıp aşağılanması teşebbüs aşamasında bile olsa bizim için aşılması imkânsız bir sınırdır.”
“MHP’NİN KARIŞTIRILMASINA FIRSAT VERİLMEYECEKTİR”
MHP Lideri Bahçeli; Türk devletinin kurucusu, Türk milletinin kurtarıcısı ve Türk vatanının garantörü olan Türk milliyetçiliğini dizginleme, engelleme ve terbiye etme eğilimi kontrolsüzce ilerletildiğine dikkati çekti.
Devlet Bahçeli, “MHP’nin karıştırılması, oyalanması, hatta susturulup içine kıvrılması için haricimizde faal ve sinsi bir çalışma vardır. Tertemiz vicdanına, sağlam iradesine, isabetli kararına güvendiğim hiçbir dava arkadaşım bu akıntıya kapılmayacak, sebebi ne olursa olsun fırsat vermeyecektir. Milliyetçi Hareket Partisi Türk-İslam ülküsüne adanmış, millete ve vatana feda edilmiş ömürlerin şeref ve namus yuvasıdır. Bu yuvayı bozmak kimsenin harcı olmadığı gibi, buna göz de yumulmayacaktır.” ifadelerini kullandı.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü:
“Hareket tökezlerse Ülkücü heyecanını kaybederse hayat duracak, hilal vatanın semalarından inecektir. Allah’ın izniyle bu da olmayacak bir şeydir. Üzerimizde oynanan oyunları bozmak; hareketimize çelme takmak isteyen, duygusal hassasiyetleri kaşıyıp felaket tellallığı yapanlara kapalı durmak birlikte başaracağımız bir konudur. Milliyetçi-Ülkücü Hareket her zamankinden daha fazla birbirine kenetlenmelidir. Badireleri arzuyla, cesaretle, emin ve yerinde kararlarla aşacağımızdan kimsenin şüphesi olmamalıdır. Milliyetçiliğe kulp takma ve kara çalma yarışına girenlerin tercih ettikleri yöntem ve vasıtalar devlet ve milleti acıklı, sancılı, oldukça da kanlı bir parçalanmaya götürmektedir. Bizim yok oluşuna seyirci kalacağımız ne bir vatan, ne de bir millet vardır… Milliyetçilerin kafa karışıklığı yaşaması zalim ve hainlerin elini rahatlatacak, önlerini açacaktır. Türkiye benzerlerine Soğuk Savaş yıllarında rastlanan demir bir perdeyle, yurdumuzu baştan ayağa saran sanal bir duvarla ortadan ikiye ayrılabilecektir. Gidişat ne üzüncüdür ki bu yöndedir.”
MHP’NİN OLAĞAN KURULTAYI 18 MART 2018’DE YAPILACAK”
Devlet Bahçeli, Kızılcahamam’da yapılan toplantılarda 12. Olağan Kongre sürecinin 9 Ekim 2016’da başlaması kararını aldıklarını belirterek konuyla ilgili tartışmalara son noktayı koydu.
Bahçeli, “Lüzumsuz bir şekilde 69 günden bu yana kamuoyunda sürdürülen tartışmalara son vermek, bazı çevrelerin bu hakkı kullanma yolundaki tahrik ve teşvikiyle yanlış yola sürüklenmeleri önlemek için partimiz bu kararı almıştır. Bu, Tüzük’e uygun bir karardır. MHP’nin kongre tarihi, 18 Mart 2018’dir. Ondan öncesi bizi ilgilendiren bir konu değildir. İmzayı kim ne kadar toplarsa toplasın, müracaatları hâlinde kabulü mümkün olmayacak. Yasal haklarını kullanma yolu da açık olacaktır. Onun için önümüzdeki günlerde bizimle değil mahkemelerle haklarını savunmalarını tavsiye ederiz.” dedi.