MHP Genel Başkanı Devlet BAHÇELİ: “SAYIN DAVUTOĞLU, TÜRKMENLER ÖLDÜRÜLÜYOR NEREDESİNİZ?”

15 Ocak 2016 17:48
Okunma
910
MHP Genel Başkanı Devlet BAHÇELİ: “SAYIN DAVUTOĞLU, TÜRKMENLER ÖLDÜRÜLÜYOR NEREDESİNİZ?”

 
 

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 22 Aralık’ta yapılan grup toplantısında Suriye Türkmenlerine yönelik saldırılara geniş yer ayırdı.
"Rusya, IŞİD’i bombalıyorum diyerek Türkmenlere saldırmaktadır. Putin’in gözünü kan bürümüştür. AKP hükûmeti ise ne yaptığını bilmez bir hâldedir. Sayın Davutoğlu, Türkmenler öldürülüyor neredesiniz?" diye seslenen Bahçeli, Millî Güvenlik Kurulunda kararlaştırılan hususların lafta kaldığını ve Türkmen Dağı'nın kaybının an meselesi olduğunu belirtti.
MHP Lideri Bahçeli, şöyle dedi:
"Türkmenler denizden, havadan ağır bombardıman altındadır. Beşşar Esad ise karadan kalleşçe bindirmektedir. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Kısıklı’daki villasında poz verip aile boyu fotoğraf çektirirken soydaşlarımız katledilmektedir. Başbakan Ahmet Davutoğlu sosyal medyadan görücüye çıkar gibi icraatlarını sıralarken Türkiye’nin güvenliği erozyona uğramaktadır. Sayın Davutoğlu Türkmenler öldürülüyor, neredesin? Ülkemiz dört bir koldan tahriklere uğruyor, ne yapıyorsun? Bunlar için Türk’ün ölmesi önemsiz bir ayrıntıdır. Bu Davutoğlu ki, 2012 yılının Kasım ayında İsrail saldırısı sonrası ziyaret ettiği Gazze’deki Şifa Hastanesinde iki gözü iki çeşme ağlıyordu. Aynı Davutoğlu Dağlıca’da şehitlerimizin toprağa düştüğü gün bir futbol müsabakasına katılıyor, yanına aldığı şehit yavrusunu istismar ederek tezahüratlar eşliğinde sevinç çığlığı atıyordu. Erdoğan da Mısırlı Esma için yanıp kavruluyor, göz pınarlarından akan yaşları ekranlarda göstere göstere siliyordu. Bunların vicdanında Türklük yoktur. Düne kadar İsrail’e terörist devlet diyorlardı. Düne kadar İsrail’e katil diyorlardı. Düne kadar İsrail’den Mavi Marmara’nın hesabını soruyorlardı. Şimdi ne değişti de İsrail’in dost bir ülke olduğu birden bire hatırlandı? Ne oldu da İsrail’le gizli kapaklı görüşme ve anlaşma zeminlerine gerek duyuldu? Erdoğan hangi tehdit ve tavizlerle Orta Doğu’nun Türkiye-İsrail yakınlaşmasına ihtiyacını olduğunu seslendirdi? Mavi Marmara’da ölenler için tazminat verilmiş midir? Hayır. Gazze’ye uygulanan abluka kalkmış mıdır?  Buna da hayır… Türkiye’nin talepleri tam karşılanmadığı ortadayken el altından İsrail ile uzlaşma arayışlarının, barış masası kurma niyetlerinin asıl gayesi nedir?"
 
“İSRAİL’E YAKLAŞAN AKP HÜKÛMETİ BÜTÜNÜYLE HAYAL KIRIKLIĞIDIR"
MHP Genel Başkanı Bahçeli, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın İsrail'e yanaşmasının, bu ülkeye zeytin dalı uzatmasını eleştirerek “Irak, Rusya ve Suriye gerilimini kaldıramayan, bu nedenle küresel güçlerin dayatmasıyla İsrail’e yakınlaşan AKP hükûmeti bütünüyle hayal kırıklığıdır.” dedi.
Bahçeli, şöyle devam etti:
“Fakat önce Erdoğan ve Davutoğlu’nun İsrail’e yağmur gibi yağdırdığı ağır sözlerinden dönüş gerekçesini, eriyen buzların asıl sebebini öğrenmek istiyoruz. Türk milleti; Erdoğan’ın, farklı ülke ve liderlerle ‘Canım sıkıldı küstüm, keyfim yetti barıştım.’ demesine tiksinme noktasına gelmiştir. Recep Tayyip Erdoğan filmi hep bildik sahnelerle doludur. Hava sahamızı ihlal eden Rus uçağı düşürüldü, Erdoğan ‘Yine olsa yine yaparız, hesap sorarız.’ dedi, bir gün sonra ‘Rus uçağı olduğunu bilsek farklı davranırdık.’ noktasına geldi. Esad kardeşiydi, ailece görüşüyorlardı, sonra katil olduğunu hatırladı. Emevi Camii’nde namaz kılacaktı, üç aya kalmaz Esad gidecekti, böyle diyordu. Dört yılı aştı ne giden var, ne de gitmeye niyeti olan. Sisi’yle görüşmeler yapıyordu, Ankara’da ağırlıyordu, sonra darbeci olduğunu söyledi. Cemaatle can ciğer kuzu sarmasıydı, sonra paralel olduğunu itiraf etti.”
 
“GÜNEYDOĞUDA YAŞANANLAR, ADI KONULMAMIŞ ETNİK BİR TASFİYEDİR”
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 15 Aralık günü Mecliste yaptığı grup konuşmasında da Güneydoğu illerinde yaşanan çatışmaları, “adı konulmamış etnik bir tasfiye” olarak değerlendirdi.
Bahçeli, Davutoğlu’nun kamu düzeni sağlama söz ve kararlılığının defalarca boşa çıktığını belirterek son altı ayda, Diyarbakır, Mardin, Şırnak, Hakkâri ve Muş’un ilçeleri başta olmak üzere sokağa çıkma yasağı uygulanan gün sayısının 170’i bulduğunu kaydetti.
MHP Genel Başkanı; Diyarbakır Kurşunlu Camii bahçesinde, PKK’nın tuzakladığı patlayıcıyı imha ederken başından vurularak şehit edilen Ankaralı polis memuru Haydar Çetin’in 6 yaşındaki oğlu Eymen’i hatırlattı.
“Eymen; yaşlı gözlerle babasının bayrağa sarılı tabutuna uzun uzun bakmış, gören ve vicdanı olan her insanının ciğerini dağlamıştır.” diyen Bahçeli, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“6 yaşındaki bir çocuğa böylesi bir tramva yaşatmaya kimin ne hakkı vardır? Eymenler yetim kalırken Erdoğan ne hissetmekte, Davutoğlu ne düşünmektedir? Dökülen şehit kanlarının vebali kimlerin omuzlarındadır? Bir yanda haram limanlarında demirleyen gemicik filosu sahipliğinden karlı restoran zincirine uzanan talihli mahdumlar, diğer yanda yetim ve zorda kalan körpecik çocuklar. Doğu ve güneydoğuda Türk devleti âdeta geri çekilmektedir. Şu anda ülkemizde tam bir kaos hâkimdir. Diyarbakır’ın Sur ve Silvan, Mardin’in Nusaybin, Şırnak’ın Cizre gibi çatışmaların yoğun olarak yaşandığı yerleşim yerlerinden 200 binin üzerinde insan göç etmiştir. Bu, adı konulmamış ve örtülü etnik bir tasfiyedir. Türkiye Cumhuriyeti sanki egemenlik haklarından vazgeçmektedir. Bu devlet nerededir? Bu hükûmet ne iş yapmaktadır? Savaş sırasında bile dokunulmayacak yerler olan okullar, camiler PKK’lı caniler tarafından yakılmakta; maskeli eşkıyalar yollara, sokak aralarına hendekler kazmaktadır.”
 
“PUTİN’İN POLİTİKALARI UZLAŞMAZ VE KÜSTAH"
MHP Lideri Bahçeli; Rusya ile Türkiye arasında devam eden krize de değindiği konuşmasında, Putin yönetiminin tehditlerinin hacminin gün geçtikçe genişletildiğini söyledi.
Bahçeli şöyle dedi:
“Akdeniz ve Karadeniz savaş gemilerinden geçilmemektedir. Türkiye Rusya gerilimi her alanda tesirini göstermektedir. Putin yönetiminin uzlaşmaz ve küstah politikaları, bölgesel işbirliği dinamiklerini sakatlamıştır. Ülkemizin Rusya’dan kaynaklanan ekonomik kaybı ise ciddi seviyelere ulaşma riski taşımakta olup yapılan hesaplamalar bunun 9 milyar dolara çıkacağı yönündedir. Rusya uçak düşürülmesini fırsata dönüştürmenin, aşırılıkları tırmandırmanın hevesindedir.”