Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Büyük Dairesi, Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’in açtığı davada, emperyalistlerin 100 yıllık sözde “Ermeni soykırımı” yalanını çürüttü.
İsviçre’de katıldığı bir konferansta "Ermeni soykırımı emperyalist bir yalandır." dediği için bu ülkede 8 ay hapse çarptırılan Perinçek, AİHM'ye açtığı davayı kazandı.
Perinçek ve bir grup arkadaşı, sözde "Ermeni soykırımı" iddialarına karşı 5 yıl önce başlattıkları hukuk mücadelesinden zaferle çıktılar. AİHM kararı, düşünce ve ifade özgürlüğü şampiyonluğunu kimseye bırakmayan Avrupalıların suratlarına ikiyüzlülüklerini bir şamar gibi çarptı. Perinçek ve arkadaşları, bunu yaparken merhum büyükelçi ve 23. Dönem MHP İstanbul Milletvekili Gündüz Aktan'ın hayattayken başında bulunduğu bir vakıftan avukat desteği aldılar.
Hatırlanacağı gibi AİHM'nin 2. Dairesi, 17 Aralık 2013 tarihinde Perinçek'in ifade özgürlüğünün kısıtlandığına hükmetti. İsviçre, ihlal kararını temyiz etti. Karar duruşması geçen ay Strasburg'da yapıldı. Büyük Daire, 7'ye karşı 10 oyla İsviçre'nin itirazlarını reddetti. Böylece, İsviçre'nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 10. maddesinde yer alan ifade özgürlüğünü ihlal ettiği kesinleşmiş oldu. AİHM Başkanı Dean Spielmann'ın açıkladığı kararda, 1915 Olaylarının Yahudi soykırımına benzetilemeyeceği vurgulandı. Ayrıca, bir uluslararası ceza mahkemesinin 1915'te yaşanan olaylar hakkında herhangi bir bağlayıcı karar alamayacağı belirtildi.
Güya medeni bir ülke olan ve demokratik bir yapıya sahip bulunan İsviçre o tarihte, insan haklarına, düşünce ve ifade özgürlüğüne aykırı antidemokratik bir yasa çıkartmıştı. Bu yasaya göre “Ermeni soykırımı yoktur.” demek yasaktı ve bunu söyleyen kim olursa olsun hapis ve para cezasına çarptırılacaktı. Türklere yönelik bir yasaydı bu. Uygar sanılan İsviçre, insanları sözde Ermeni soykırımının olduğunu kabul etmeye mecbur tutuyordu. Nerede insan hakları, nerede düşünce ve ifade özgürlüğü?
Doğu Perinçek, 2008 yılında AİHM'de dava açtı ve 5 yıl süren davayı kazandı. AİHM, Perinçek’e ceza veren İsviçre’yi haksız bularak tazminata mahkûm etti.
Bütün Avrupa ülkelerine emsal olacak kararda "İsviçre, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin ifade özgürlüğüyle ilgili maddesini ihlal etti." ibaresi yer aldı. AİHM'nin bu kararı, 1915 Olayları konusunda kraldan fazla kralcı olmaya başlayan Batı’yı biraz olsun frenleyip kendine getirecek bir karar oldu. Karar, her anlamda hayırlara vesile oldu.
Kararla "Ermeni soykırımını iddialarını reddetmek” suç olmaktan çıkarak, “fikir özgürlüğü” kapsamında değerlendirildi. Böylece Ermeni olaylarının "Yahudi soykırımı" gibi bilimsel kesinlik taşımadığı tescillendi. AİHM’nin verdiği bu nihai karar, 42 Avrupa Konseyi üyesi devleti doğrudan, diğer devletleri ise uluslararası hukuk açısından bağlıyor.
Karara göre, “Ermeni soykırımını tanıma” kararı alan devletler, bu parlamento kararlarını geri almak zorunda kalacak ve mevzuatlarında Ermeni soykırımını inkârını suç kabul eden ve cezalandıran devletler, mevzuatlarını değiştirmek durumunda olacak. Ayrıca 1915 Olaylarını ders kitaplarında “soykırım” olarak niteleyen devletler, müfredatlarını buna göre değiştirip düzeltmek zorunda kalacak.
Bundan sonrası da çok önemli...
Ermeni iddiaları dışında yurt dışına giden gençlerimizden uluslararası ilişkilerimize kadar her alanda etkili oluyordu. Şimdi diplomasinin üzerine düşeni yapması, İsviçre’deki gibi ceza yasalarında Türkiye’nin tezlerini tartışma konusu yapmadan suç sayan ülkelerin AİHM’ye uymasını sağlaması gerekiyor.
DOĞU PERİNÇEK NE DEDİ?
Kararı değerlendiren Doğu Perinçek, özetle şunları kaydetti:
"Avrupa'da düşünce özgürlüğü uğruna yüzyıllarca büyük mücadeleler verildi. Başka bir karar da zaten hiçbir zaman beklenemezdi. Galile'nin dediği gibi dünya, güneşin etrafında ve kendi etrafında dönüyor. Biz de o büyük özgürlükçülerden aldığımız cesaretle, milletimizin özgürlük tarihine dayanarak dünyanın döndüğünü söylüyorduk. Karar, Avrupa'da 'Ermeni soykırımı yoktur.' görüşünü açıklamasına özgürlük güvencesi sağlıyor. Bilindiği gibi İsviçre Ceza Yasası'nın 261. maddesine eklenmiş olan fıkra, soykırımı inkâr eyleminde bulunanların cezalandırılmasını emrediyor. Davayı kazandık, fakat Batı'da herhangi bir başarı kazanılacağını bir türlü akıllarına sığdıramayanlar, kararı değersizleştirmenin bir yolunu bulma gayretindeler. Talebimiz düşünce özgürlüğüne dayanıyordu. AİHM, bu talebimizi haklı buldu. Avrupa'da herkes Ermeni soykırımı yapılmadığını, ceza korkusu olmadan, özgürce açıklayabilecektir. Ama daha büyük kazanımlar var, hazmedilemeyen budur."