KAÇAK SARAY ATATÜRK’ÜN EVİNİ YUTUYOR

28 Ekim 2015 11:20
Okunma
1279
  KAÇAK SARAY ATATÜRKÜN EVİNİ YUTUYOR


 
AOÇ arazisi içindeki Atatürk Evi, tarihî sit alanı olmaktan çıkarıldı.
 
Atatürk Orman Çiftliği (AOÇ) arazisi üzerine kaçak olarak yapılan Cumhurbaşkanlığı Sarayı, bölgeye yayılmayı sürdürüyor.
Saray’ın güvenliği gerekçesiyle arazi içindeki Atatürk Evi de tarihî sit alanı olmaktan çıkarıldı.
Bu kapsamda Ankara 1 No.lu Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun 10 Eylül 2015 tarihinde aldığı 2678 numaralı Karar’la AOÇ’deki Atatürk Evi, Tarımcı Atatürk Meydanı ve daha önce yıkılan Metin Emiroğlu İlkokulunun bulunduğu bölgeler tarihî sit alanı olmaktan çıkarıldı. Karara kurulun Yenimahalle Belediyesi üyesi Ayşe Betül Uyar dışında muhalefet eden olmadı.
Karara karşın Atatürk Evi ve Marmara Köşkü binası tescilli olduğu için bu binalar yıkılamıyor veya bir değişiklik yapılamıyor. Ancak alınan kararla özellikle daha önce Saray’a gelecek yabancı konuklar için konaklama yeri olarak MİT’ten alınan ve Cumhurbaşkanlığına kiralanan Marmara Köşkü’nün çevresinde çok sayıda değişiklik yapılabilecek. Buna göre tescilli olan Marmara Köşkü’ne karşın tarihî sit alanı olmaktan çıkarılan çevresindeki Marmara Havuzu, İzmir Köşkü’ne havuza adını veren Marmara su deposuna ne gibi işlem yapılacağı bilinmiyor.
Karara tepki gösteren Ankara Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Cemalettin Gürler, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Bu tür kurullar önemli kararlar alır. Çünkü verdiği kararlar esas olarak toplumun geçmişiyle geleceği arasındaki bağın inşasına ilişkindir. Ülkenin kurucusunun adını taşıyan, şehrin başkent olmasının özelliklerini barındıran tarihî özellikleri olan yerlere ilişkin bir günde karar vermek, en azından ciddiyetle bağdaşmıyor. Kurulun gündemsiz önüne getirilen konu hakkında yeterince veri olmadan karar vermesi bu kurulların hepsini sakat hâle getiriyor. Karar alınması istenen yerin büyüklüğü belli değil. İstem ölçeksiz ve koordinatsız kroki ile yapılmış. Sınırlar net belli değil. Verilen karar muhatapların istediği gibi üzerinde tasarruf edebilmesinin yolunu açıyor. Karar denetlenebilir değil. Bugün de elbet bir gün tarih olacak. Şimdi yapılan yerleşke bir süre sonra, bugün hakkında karar alınan yerlere dönüşecek. O zaman da biz bu yöntemle alınan kararlara karşı çıkacağız.”