MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Ne ibretliktir ki HDP’yi yok saymamızdan rahatsız olanlar bizi eleştiri yağmuruna tutmaktadır.” dedi.
Bahçeli, yazılı bir açıklama yaparak partisinin TBMM Başkanlığı seçimindeki tutumunun eleştirilmesine sert cevap verdi.
Herkesin meşrebine ve mayasına uygun konuşma yaptığına dikkat çeken Bahçeli, şunları kaydetti:
“Ekranlarda, gazete köşelerinde, uzatılan mikrofonlarda bize demokrasi dersi vermeye cüret edenler; önce vicdan, aidiyet ve ahlak imtihanından geçmeyi denemelidir. Bizim kimsenin aklına ihtiyacımız yoktur. Şehitleri, şehit analarını, gazilerimizi unutalım mı? Ekranlarda, gazete köşelerinde, uzatılan mikrofonlarda bize demokrasi dersi vermeye cüret edenler önce vicdan, aidiyet ve ahlak imtihanından geçmeyi denemelidir. Ne ibretliktir ki HDP’yi yok saymamızdan rahatsız olanlar bizi eleştiri yağmuruna tutmaktadır. Herkes meşrebine ve mayasına uygun konuşmaktadır. Ekranlarda, gazete köşelerinde, uzatılan mikrofonlarda bize demokrasi dersi vermeye cüret edenler önce vicdan, aidiyet ve ahlak imtihanından geçmeyi denemelidir. Bizim kimsenin aklına ihtiyacımız yoktur. Şimdi kalkıp bayrağa sarılı şehit naaşlarını, hıçkıra hıçkıra ağlayan şehit analarını, bir uzvunu kaybetmiş muhterem gazilerimizi unutalım mı? Emzikli bebeklerin vücutlarında açılan kurşun deliklerini aklımızdan çıkaralım mı? Köy ve karakol baskınlarını, yol kesmeleri, pusu kurmaları, mayınlı saldırıları olan olmuş bir kere diyerek hafızamızdan silelim mi?
"DURDUĞUMUZ YERDEN TAVİZ VERMEYİZ"
"Kimse kusura bakmasın; dünya tersinden bile dönse durduğumuz yerden, geldiğimiz kaynaktan, doğduğumuz kutlu sineden taviz vermeyiz.” diyen Bahçeli, MHP’yi eleştiren köşe yazarı ve televizyon yorumcularıyla ilgili şu değerlendirmelerde bulundu:
“Bir kısım köşe yazarını ve ekran yorumcusunu hayretle izliyorum; sanki dünya çevrelerinde dönüyor, sanki Türkiye onlarsız bir hiç! Siyaset allameleri, siyasi bilirkişiler sabah yalanla yüzlerini yıkadıktan sonra akşama kadar harman yeri dişliyorlar. Ne çıkarsa bahtlarına! Bakıyorum da herkesin dilinde MHP var. Bu güzel bir gelişme. Demek ki 7 Haziran’da verilen millî emanet hakkıyla ve layıkıyla taşınıyor. Şahsım manşetlerden inmiyor. Bundan rahatsız değilim, sadece karikatürlerin üzerinde biraz daha çalışmak lazım; Sözcü dikkat etsin! Doğrularını dayatmayı matah bir şey sayanlar 46 yıllık bir siyaset çınarının tecrübesini şahsiyetsizlikleriyle karartacaklarını düşünüyorlar. Kimse kusura bakmasın; dünya tersinden bile dönse durduğumuz yerden, geldiğimiz kaynaktan, doğduğumuz kutlu sineden taviz vermeyiz. Yusuf Has Hacip’in şu güzel sözü her daim kulağımızda çınlar: 'Doğrunun eğrildiği gün kıyamet kopar.' Bükülmediğimiz gibi hiç eğrilmedik. Biz yolumuzdan yürüyoruz, birileri yanlış diyor. Biz bir karar alıyoruz, birileri itiraz ediyor. Bir davası olan entrikacı ve eyyamcı olmaz. Fikir namusunun şerefesine tırmanmış, inandığı ülkülerinin zirvesine kanatlanmış birisi için sağın solun taşlaması sadece sinek vızıltısıdır. İyinin hür olması için kötünün tutsak olması şarttır Soluk renklerini çıkarların solgun zeminine yansıtanlar manen, zihnen esir düşmüşlerdir.”
"ALLAH BİLSİN MİLLET GÖRSÜN YETER"
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Mücadelemizi bir kaç gazete beğensin, üç-beş yazar-çizer övsün diye yapmıyoruz. Allah bilsin, millet görsün yeter. Gerisi teneke gürültüsüdür. Doğruyu yapmak ve uygulamak yetmiyor, aynı zamanda doğru bir nedene de dayandırmak gerekiyor. Doğru olan diktir, dik olan kambursuzdur.” görüşüne yer verdi.
“KOLİSYON SEÇENEKLERİNİ DEĞERLENDİREBİLİRİZ”
MHP Lideri Bahçeli, 7 Haziran seçim sonuçlarının ardından genel merkezde düzenlediği basın toplantısında da kendilerinin "ana muhalefete" hazır olduğu sözleriyle koalisyona kapı kapatmış olmasına ve erken seçim resti çekmesine rağmen "ülkeyi hükümetsiz bırakmamak, istikrarın bozulmaması" için koalisyon seçeneğini değerlendirebileceğini bildirdi.
Bahçeli, koalisyon senaryoları ile ilgili olarak daha sonraki günlerde değerlendirme yaparken 7 Haziran seçim sonuçlarının partisine "ana muhalefet görevi verdiğini" bir kez daha hatırlatarak, koalisyon formüllerine mesafe koydu.
Koalisyon tahminini, HDP’nin de destekleyeceği "AKP-CHP olarak ifade eden" Bahçeli, bu formülü "çözüm süreci"nin devamını isteyenlerin yaşama geçirebileceğini bildirdi.
Bahçeli, çözüm sürecini "zürafaya benzeterek "Çözümü bugüne kadar tanımlayan olmamıştır. Zürafa gibi... Tanınması kolay, tanımlanması zordur." dedi.
Bahçeli, milletvekillerinin TBMM’de yemin ettiği gün Abdullah Öcalan’ın yeğeni Dilek Öcalan’ın "kâtip üye" olarak Başkanlık Divanı kürsüsünde yer almasını ise "Başka formül bulunabilirdi, İmralı canisinin yakınının Divanda olması Gazi Meclise yakışmadı." sözleriyle eleştirdi.
“KIRMIZI ÇİZGİLERİMİZDEN TAVİZ VERMEYİZ”
AKP, CHP ve HDP’ye sert eleştiriler yönelten Bahçeli, "kırmızı çizgilerimiz" diye nitelediği koalisyona katılma koşullarını, "1- Çözüm süreci sona ermelidir. 2- Erdoğan Anayasa’ya eksiksiz uymalıdır. Siyasette rol kapmak için uğraşmamalıdır. Çankaya’ya dönmelidir. 3- Yüce Divan ve yolsuzluk soruşturmaları tekrar açılmalıdır." diye konuştu.
"Uyumlu bir koalisyon olması lazım… AKP çözüm sürecini sürdürmüştür; koalisyon HDP ve AKP arasında olmalıdır. İkinci model olarak AKP-CHP-HDP’yi bir araya getirebilirsiniz.” görüşünü aktaran Bahçeli, böyle bir koalisyon içinde Mecliste denetimi üstlenecek bir ana muhalefet görevi almaya hazır olduklarını vurguladı.
Bahçeli, “Türkiye’yi AKP’nin azınlığına mahkûm etmeye kimsenin hakkı yoktur. Ne zaman olursa erken seçim olur." dedi.