"Mülteciler Sorunu İskân Politikası İle Çözülebilir”

03 Ocak 2015 17:58
Okunma
1295
Mülteciler Sorunu İskân Politikası İle Çözülebilir”

 
Mazlum-Der Genel Başkanı Ahmet Faruk Ünsal:
"Suriyelilerle 80 sene önce aynı devletin vatandaş olmuşuz. Ülkemize sığınan Suriyeliler Müslüman ve bizim kardeşlerimiz. Biz Türklerin övündüğümüz en büyük özelliğimiz, misafirperver olmamız. Bu özelliğimizi asıl şimdi göstermemiz gerekiyor. Şu anda iyi bir sınav verdiğimizi söylemeyiz. Türk milletinin şanına yakışmayan bir takım olaylar yaşanıyor. Eğer bu olaylar yaygınlaşırsa Türk milleti olarak çok büyük itibar kaybederiz."
 
YENİ DÜŞÜNCE - Mazlum-Der Genel Başkanı Ahmet Faruk Ünsal, Türkiye'ye gelen Suriyeli sığınmacı sayısının 2 milyona yaklaştığına dikkati çekerek, "Kimse keyfi için vatanını, toprağını terk etmez. Allah göstermesin herkes bir gün sığınmacı durumuna düşebilir. Onun için her şeyden önce din kardeşimiz olan Suriyeli sığınmacılara Türk milleti olarak elimizden gelen yardımı yapmalıyız." dedi.
Ünsal, dergimize mülteciler sorunu hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Suriyeli sığınmacıların problemlerinin, devletin yapacağı bir iskân politikası ile çözülebileceğini belirten Ünsal, sağlıktan eğitime; barınmadan iş hayatına kadar bir entegre programla bir sorun üstesinden gelinebileceğini ifade etti.
Türkiye'deki Suriyelilerin gerçek sayısı konusunda resmî bir rakamın mevcut olmadığını bildiren Ünsal, ilgili Bakanın çok kısa aralıklarla verdiği rakamların çok farklı olduğunu söyledi.
Ünsal, şöyle dedi:
 "Buradan şunu anlıyoruz: Ya devlet tam sayıyı bilmiyor ya da sayı gerçekten açıklandığı zaman insanları ürkütecek boyutta. En son 1 milyon 300 diye açıklama yaptılar,  ama gözlem ve tespitlerimize dayanarak 2 milyona yakın olduğu kanaatindeyim. "Bir ihtiyaca dayalı olarak eğer bu göç başladıysa, devletin de yapması gereken bu insanlara kol kanat germek. Türkiye bunu yapmaya çalışıyor. Eğer toplam mevcut 2 milyon civarında ise bunun %10'u filan kamplarda barınmakta. Yüzde 85'i ise sokaklarda yaşıyor. Sokaklarda yaşayan insanların Türkiye'nin çeşitli bölgelerinde olduğunu biliyoruz. Başta Gaziantep, Kilis, Urfa, İstanbul ve Ankara olmak üzere bütün illere yayıldılar. Gelirken beraberlerinde getirdikleri maddi imkânları da tükettikleri için çok perişan durumdalar. Suriye’deki iç savaş neredeyse 3 buçuk yıldır devam ediyor, kısa süre içinde biteceğe de benzemiyor. Onun için Türkiye'de sığınan 2 milyona yakın Suriyelilerle ilgili daha ciddi çözümler bulmak gerekiyor."
MESELE YABANCI DÜŞMANLIĞINA GİDİYOR
Suriyeli mültecilerle vatandaşlar arasında zaman zaman yaşanan gerelim ve kavgalara da değinen Ünsal, "Yakın zamanda Ankara Ulus'ta Suriyelilere ait 3 katlı bir binayı yaktılar. Gaziantep, Kahramanmaraş ve Urfa'da hemen her gün olaylar oluyor. Artık iş yabancı düşmanlığına, Arap düşmanlığına doğru gitmeye başladı. Devletin bu tehlikeli gidişe bir an önce ‘dur’ demesi gerekiyor." uyarısında bulundu
KADINLAR FUHUŞ SEKTÖRÜNE YÖNELMEYE BAŞLADI
Ünsal, Türkiye'ye gelirken birlikte getirdikleri nakitleri tükettikleri ve devletten de destek alamadıkları için Suriyeli mültecilerin çeşitli marjinal sektörlere yönelmeye başladığını bildirdi.
Erkeklerin "hırsızlık, gasp, çek-senet tahsilatı", kadınların "fuhuş" gibi suçlar işlemeye başladığını ifade eden Faruk Ünsal, genç kızların da ikinci ve üçüncü eş olarak evlenmeye mecbur bırakıldığını anlattı.
Ünsal, tespit ve gözlemlerini şöyle dile getirdi:
"Kadını fuhuş sektörüne iterek ya da genç kızlara belli bir rayiç bedel üzerinden yaş ve fiziki güzelliklerine bağlı olarak bir piyasa oluşturulmuş. Piyasaya uygun olarak ikinci ve üçüncü eş olmaya zorlama söz konusu. Ekonomik olarak bu işi çözemezsek, bu işin daha da yaygınlaşacağını söyleyebiliriz. Kamplara yerleştirdiğiniz insanlara bakıp dışarıdakilere ‘bana ne.’ diyemezsiniz. Her şeyden önce bu bir insanlık görevidir.  Türkiye'nin Suriyelilerle ilgili 'açık kapı' politikası var. 'Kim gelirse gelsin alacağız' denildi. Göçü büyük oranda yanlış olan bu tavır teşvik etti. Madem Türkiye kapılarını açtı, şimdi gereğini yerine getirmek zorunda. Türkiye sonradan bu açık kapı politikasından vazgeçti. Çünkü büyük bir nüfus yoğunluğu geldi. Batı dünyasından Türkiye'ye destek sağlanmadı. Türkiye büyük bir yükün altında bulunduğunu kabul etmek lazım. Bunun gereklerini yerine getirirse, ileride işin yabancı düşmanlığına, ırkçılığa ve nefrete dönüşmesinin önüne geçmiş olur. Aksi halde Gaziantep ve Ankara'da olduğu gibi bu düşmanlık ve nefret giderek artar."
İSKÂN POLİTİKASI İLE TÜRKİYELİLEŞTİRMEMİZ LAZIM
Türkiye’deki Suriyeli mültecilerin artık ülkelerine dönmeyeceğini vurgulayan Ünsal, "Peki ne yapmak lazım?" sorusuna karşılık şunları söyledi:
"Devletin önce iskân politikası uygulaması lazım… Eskiden Osmanlı döneminde de insanlar Anadolu'nun çeşitli yerlerinde iskân ediliyordu. İskân politikası uygulayarak Suriyeli mültecileri burada barındırarak içimizde eritmemiz, toplumumuzun bir parçası haline getirmemiz yani Türkiyelileştirmemiz lazım. Bu bizim tarihi pratiğimizde olan bir şey. Kamp hayatı doğru bir uygulama değil, iskân ettirmek gerekiyor. Toplumla kaynaşabilecek nüfus gruplarını Anadolu'nun çeşitli bölgelerinde istihdam etmek gerekiyor. Memleketlerinde problem halledildiğinde giden gider, kalan kalır. En kalıcı çözüm iskân politikasıdır."