DEVLET BAHÇELİ’DEN 15 TEMMUZ AÇIKLAMASI: 15 TEMMUZ’DA MİLLÎ BİRLİĞİMİZ UÇURUMUN KENARINDAN DÖNMÜŞTÜR

11 Ekim 2023 11:29
Okunma
140
DEVLET BAHÇELİDEN 15 TEMMUZ AÇIKLAMASI:  15 TEMMUZDA MİLLÎ BİRLİĞİMİZ UÇURUMUN KENARINDAN DÖNMÜŞTÜR

DEVLET BAHÇELİ’DEN 15TEMMUZ AÇIKLAMASI:  15 TEMMUZ’DA MİLLÎ BİRLİĞİMİZ UÇURUMUNKENARINDAN DÖNMÜŞTÜR

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı DevletBahçeli, “15 Temmuz’da vatan, millet ve devletin kurtulmasının yanındademokrasiyle milli birliğimiz de uçurumun kenarından dönmüştür.” dedi. “15Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü”  münasebetiyle yazılı bir açıklama yapanBahçeli, şunları kaydetti:

“15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü dolayısıyla hepinizien kalbi duygularla, saygı ve sevgiyle selamlıyorum. Aziz Türk milletineesenlik ve selamet dileklerimi iletiyorum. 15 Temmuz hain FETÖ kalkışmasınaiman ve iradeleriyle direnen, direndikçe devleşen, nihayet kanlarıyla destanyazan, aynı zamanda terörle mücadele esnasında şehadet şerbetinden içenkahraman şehitlerimize Cenabıallah’tan rahmetler niyaz ediyorum. O meşum vezulmet dolu gecede hiçbir tereddüt ve tedirginliğe kapılmadan ağır silahlara vesağanak gibi yağan mermilere meydan okuyan ve bu vesileyle de yaralanıp ‘Gazi’likunvanı alan kardeşlerimize huzurlu, sağlıklı ve uzun bir ömür diliyorum. 15Temmuz, sadece ve sıradan bir darbe teşebbüsü değildir. Veya 15 Temmuz, zamaniçinde TSK içinde habis ur gibi üreyen bir cuntanın, dar kadrolu bir avuçsatılmış üniformalı alçağın başıbozuk saldırı ve suikast mekaniği de değildir. Konuyüzeysel ele alınacak bir konu hiç değildir. Değildir, çünkü 15 Temmuz’da Türkmilletine karşı yüzyıllara sari kapanmamış bir hesabın görülmesi hedeflenmiş;stratejik rotası kin, nefret ve öfkeyle çizilmiş tarihi nitelikli husumet vehuşunetin ölümcül vuruşu projelendirilmiştir. Hakikaten Türkiye ve Türk milletison iki asrın en vahim, en vahşi, en vandal saldırı dalgasına maruz kalmıştır. Vebu saldırı başta TSK olmak üzere, hayatın her alanına, toplumun her kesiminezalim ve zehirli bir plan dâhilinde yuvalanmış emperyalizmin kiralık maşalarıeliyle yapılmıştır. Zaman içinde palazlanan FETÖ, en sonunda Türk milletinesilah çekmiştir. Anadolu’nun işgal ve istilası için adım adım yürüyen veyürütülen hain bir projeyle Türk milletinin kendi yurdunda boğulmasıkurgulanmıştır. 15 Temmuz’da jetlerimiz, helikopterlerimiz teröristlertarafından gasp edilerek kanunsuz şekilde uçurulmuş, özellikle CumhurbaşkanlığıKülliyesi, TBMM, emniyet ve MİT binaları bombalanmış, vatandaşlarımızın üzerineateş açılmıştır. Ancak imanla dolu kalpler ihanetle bezenmiş çürümüş bedenleriülkemizin her yerinde cesaretle engellemiş ve nihayet etkisiz hale getirmiştir.Türk milletinin istiklal ve irade gücü FETÖ’cü canilere 15 Temmuz’u zindanaçevirmiştir. Milletimiz kendi kaderine, kendi geleceğine, kendi varlığınahamdolsun can pahasına sahip çıkmıştır. 251 vatan evladının kanı aziz vatantopraklarıyla karışmış ve hıyanete karşı inancın azametiyle adeta sur örmüştür.15 Temmuz’da millet, zilleti mahvı perişan etmiştir. Millî iradeye sürülmekistenen kara leke yine milletimizin azim ve kararlığıyla temizlenmiş, küreselkomplo ve kumpas kahramanca ezilmiştir. Unutmayalım ki, Halaskar Zabitanlardönemi çok geride kalmıştır. İhtilaleler, muhtıralar, cunta devirleri tarihinçöplüğüne çoktan atılmış ve üzeri küllenmiştir. Türk milletinin ortakgeleceğinin temeli; kardeşlik, millî birlik, hukukun üstünlüğü ve demokratikonurdur. Türkiye’mizin dayandığı zemin millî ve manevi ilkelere, tartışılmaz anayasalesaslara bağlıdır. Hiçbir çete, hiçbir paralel yapı, hiçbir terör örgütü,hiçbir darbe ve dağılma heveslisi mihrak bu zemini imha edemeyecek, nitekimhuzur cellatlarının sonu her daim hüsran olacaktır. Parti aidiyetimiz ne olursaolsun; siyasi, ideolojik ve dünya görüşümüzün pusulası nereyi işaret ederseetsin, hepimiz Türk milletinin mensubuyuz ve hepimiz bu cennet vatanınsahibiyiz. Bizim müştereklerimiz zaman zaman bahse konu olan farklılıklardançok daha fazladır. Anıda birsek, atide bir ve beraber olacağız. Tarihimiz birsetalihimiz de bir olacaktır. Çünkü biz büyük Türk milletiyiz. Başka bir Türkiyeyoktur. Ne yapacaksak, neyi başaracaksak, nereye varacaksak demokrasinin sınırve tahammül çemberinde kalarak bunları yapacak ve Allah’ın izniyle debaşaracağız. Muzaffer bir millete hezimet yaşatmaya hiçbir melunun nefesiyetmeyecektir. Türkiye Cumhuriyeti her musibeti def edecek kararlılık,yeterlilik ve kuvvettedir. 15 Temmuz 2016’da, Gazi Meclis’e bomba atacak kadargözü dönen şerefsizler Türk Silahlı Kuvvetleri’nin bir parçası, bir üyesiahlaken ve esasen asla olamayacaklardır. Bundan sonra da ülkemize kast edenvatan hainlerinden hesap sormak, bunların yediğini içtiğini burunlarından fitilfitil getirmek hepimizin namus borcudur. Demokrasiye sahip çıkarak büyüyeceğiz.Türk milleti müsterih olmalıdır; kötü, melanet ve şer emellere karşı tam birkenetlenmeyle huzurlu, güvenli ve parlak bir geleceğe günbegün ulaşacağız. Yanılıpyenilip bu iradeyi baltalamaya yeltenenlerin elbette acıklı akıbetlerinekatlanmaktan başka seçenekleri de olmayacaktır. Bilindiği gibi, TürkiyeCumhuriyet’i muazzam bir mücadelenin, muhteşem bir diriliş sürecinin eseri veneticesidir. Ve bu tarihi gerçeğin hiçe sayılması, yıpratılması veya inkâredilmesi vatana ve millete kast etmekle eşdeğer bir cürümdür. Türk milleti 30Ekim 1918’den 9 Eylül 1922’ye kadar nice badire ve belaları yenerekbağımsızlığını elde etmiş, tarihsel yolculuğunu inançla sürdürmüştür. TürkiyeCumhuriyeti korsan bir devlet değildir. Türkiye Cumhuriyeti rüştünü ispatedememiş, hukukun ayaklar altında süründüğü yeni yetme çadır ve çukur devletide değildir. Kaldı ki tam tersi bir eylem veya teşebbüse sessiz kalmamız,hepsinden mühimi büyük Türk milletinin müsaade etmesi akla ziyan, millîmüktesebata aykırı bir haldir.

DEVLET-İ EBED MÜDDETİLE MİLLET-İ EBED MÜDDET NAMUS GİBİ KORUNMALIDIR

Yürürlükteki Anayasanın 2.maddesinde ifade edildiği üzere,Türkiye Cumhuriyeti demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk devletidir. Türkiyedevleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Millî ve üniter devletyapımızın temelleri 1923’de atılmıştır. Egemenlik ise kayıtsız şartsız milleteaittir. Bunun hilafına, buna aykırı her girişim, her düşünce, her hazırlık, herplan gayri meşru, gayri ahlaki, gayri hukukidir. Millî varlığımızın çatısıtarihin, kültürün ve demokrasinin erdem ve emanetleriyle örülmüştür. Geleceğimizinyol haritası millî iradenin şaşmaz, değişmez, değiştirilmesi teklif dahiedilemez demokratik telif haklarıyla çizilmiştir. Hiçbir bahane, hiçbir gerekçedemokrasiden kopuşa, silahlı müdahale ve ara rejim özlemlerine dayanak teşkiledemeyecektir. Postal sesleri, tank paletlerinin gürültüleri demokrasininsesini bastıramayacak, millî özlem ve tercihe üstünlük kuramayacaktır. Türkmilleti demokraside karar kılmış, meşruiyet dairesinde kalarak iktidardeğişiminin nasıl olacağını yıllar evvel belirlemiştir. Şunu hatırdançıkarmayalım ki, seçimle gelen muhakkak surette seçimle gitmelidir. Milletingetirdiğini yine millet götürecektir. Başka bir yol, başka bir seçenek yoktur,olamayacaktır. Bu itibarla darbe denemeleri, darbeci hevesler, muhtıracıodaklar, cunta arayış ve çabaları ülkeye yapılacak en büyük kötülük vedüşmanlıktır. Erken kalkanın darbe yaptığı, elinde silah olanın yönetime elkoyduğu dönemler artık geride kalmıştır. Daha doğru bir ifadeyle kalmakzorundadır. Türkiye darbelerin ceremesini çok çekmiş, acı ve ağır faturalarınabelirli aralıklarla katlanmak durumunda kalmıştır. Demokrasi dışı müdahalelerher defasında yıkım getirmiştir. İhtilaller Türkiye’yi tarihin gerisinesürüklemiş, on yıllarımızı kaybettirmiştir. Demokrasiye ket vuran söylem, eylemve her türlü girişim bu ülkenin hem önünü kapatmış, hem de ufkunu karartmıştır.Türkiye Cumhuriyeti’nin 100’üncü yıl dönümünde tertemiz bir sayfa açarak yeni yüzyılaTürk milletinin mührünü vurmanın, çağın alnına millî birlik ve kardeşliğimizialtın harflerle yazmanın arayış ve amacıyla bütünleşmek yegâne arzumuzdur. Bunubaşarırsak bizi hiç kimse tutamaz. Bunu başarırsak Türkiye’nin önüne hiç kimsegeçemez. 15 Temmuz’da vatan, millet ve devletin kurtulmasının yanındademokrasiyle millî birliğimiz de uçurumun kenarından dönmüştür. Bu nedenle 15Temmuz hem demokrasinin hem de millî birliğin günüdür ve elbette muhafazaedilecektir. Sanal ayrılıkların, bayağı kutuplaşmaların, demokrasimizi tahripeden sakat ve sancılı teşebbüslerin raf ömrü artık dolmuştur. Kardeşliğimizehançer vurdurmayacağız, kaldı ki bu sorumluluk hepimizindir. Demokrasimiziistismar ve ihanetle yıkmayı hedefleyenlere izin vermeyeceğiz, nitekim bu görevherkesindir. Bilhassa devlet içine sızan, hukuk dışı hiyerarşik bağlantı içindeolan hiçbir grup, oluşum, yapı ve organizasyona fırsat verilmemeli, devlet-iebed müddet ile millet-i ebed müddet namus gibi korunmalıdır. Devletin ülkesive milletiyle bölünmez bütünlüğü her türlü siyasi veya ideolojik mülahazanınüstünde görülmelidir. Anayasal düzeni zor kullanarak ve silah yoluyladeğiştirmeye heves edenlerin senaryolarını tamamen yırtıp atmak için bir olmak,beraber olmak, doğudan batıya, güneyden kuzeye büyük bir millet olduğumuzudosta da düşmana da göstermek ihmali düşünülemeyecek bir sorumluluktur. Türkiyebizimdir, herkes eşittir Türkiye’dir. Türk milleti ayrılık kabul etmeyen, kutluvarlığının bedelini kanla, irfanla, fedakârlıkla ödemiş büyük bir kudrettir. TürkiyeCumhuriyet’i var olacak, Türk milleti beşeriyetin incisi ve itibarı olmayısürdürecektir. Gün büyük düşünme, istiklalimize, istikbalimize sahip çıkma,küçük hesap yapanları, bölünmemizi ve dağılmamızı gözleyenleri mağlup etmegünüdür. Cenabıallah’tan niyazım Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti’ni musibetve felaketlerden sonsuza kadar koruyup kollamasıdır. Bu duygu ve düşüncelerleaziz Türk milletine, nerede yaşarsa yaşasın her vatandaşıma şükranlarımısunuyorum. Devlet ve millet dayanışmasıyla, millî ve manevi ortak paydadakucaklaşmayla her çetin imtihandan alnımızın akıyla çıkacağımıza gönüldeninanıyorum.”