DEVLET BAHÇELİ: KAHROLSUN SİZİN ZİLLET ANLAYIŞINIZ, BÖYLE MECZUP BİR SİYASETE NASIL SAPARSINIZ?

03 Nisan 2023 12:18
Okunma
99
DEVLET BAHÇELİ: KAHROLSUN SİZİN ZİLLET ANLAYIŞINIZ, BÖYLE MECZUP BİR SİYASETE NASIL SAPARSINIZ?

DEVLETBAHÇELİ: KAHROLSUN SİZİN ZİLLET ANLAYIŞINIZ, BÖYLE MECZUP BİR SİYASETE NASILSAPARSINIZ?

MilliyetçiHareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 21 Şubat 2023 Salı günüTBMM'de partisinin haftalık grup toplantısında yaptığı konuşmada, deprembölgelerinde arama kurtarma çalışmalarının geç başlaması, koordinasyonsuzluk veyardımların aksamasını eleştirmesi üzerine "Kahrolsun sizin zilletanlayışınız, böyle meczup bir siyasete nasıl saparsınız." diyerekmuhalefete yönelik sert eleştirilerde bulundu. Bahçeli, konuşmasında seçimmesajı da verirken, seçimlerin ertelenmesine yönelik muhalefetin iddialarıüzerine de "Bilinmelidir ki ne sandıktan kaçarız ne de demokrasiyi yoksayarız. Acılarımızın tam ortasında seçimlerle ilgili polemik yapan ertelenmeçetelesi tutan zillet ittifakı paranoyaktır, saplantılıdır,hayalperesttir." dedi. MHP Lideri Devlet Bahçeli, konuşmasında şunlarısöyledi:

"Öncedentahmini yapılsa da tam zamanı tespit edilemeyen doğal afetlerin meydana geldiğiandan itibaren neden olduğu can ve mal kayıpları; sosyal, ekonomik ve fizikihasarları, aynı zamanda kaygı, korku ve güvensizliği tetiklemeleri dünyanın heryerinde ortak bir sorundur. Böylesi afet dönemlerinde heyecan, hüzün veduygusal taşkınlık akıl ve şuurun doğal olarak bir adım önündedir. Hayatatutunma gayreti ve göçük altında kalan insanları kurtarma çabası olağanüstü birhâldir, bunun yanı sıra insanüstü bir metanet ve mücadeleyi gerektirmektedir.İnsanlığın felaketler karşısındaki refleks ve tepkisi coğrafyaların her noktasındahemen hemen aynıdır ve hiçbir zaman da değişme göstermemiştir. Çünkü insanolanın ruhu vardır, kalbi vardır, canı vardır, acısı vardır, vicdanı vardır.Felaketin koru yürekleri kavurmasıyla beraber, kaos peşine düşen, yalan haberyayan, dedikodu çıkaran, malumat kirliliğine umut bağlayan, siyasi yamyamlığaheves eden kim varsa insanlığı kuşkulu ve tartışmaya açıktır. Esasen bunlarainsan demek, insan olana saygısızlıktır. Türkiye dünyanın en başta gelen depremkuşaklarından birisinin üzerindedir. Nitekim deprem bilimciler tarafından,Kahramanmaraş depremi dünya üzerinde karada meydan gelen en büyük depremlerdenbirisi olarak tanımlanmıştır. Geride kalan son 23 yıla ışıklar saldığımızda,şiddeti 4,5’un üzerinde 39 depremin meydana geldiği, çok sayıda yıkımıngörüldüğü, binlerce vatandaşımızın hayatını kaybettiği hazin ve sarsıcı birgerçek olarak karşımıza çıkmaktadır. İnsani ve fiziki kusurlar doğal afetinyıkımını da yoğunlaştırmaktadır. Depremle mücadele kapsamında 17 Ağustos 1999Gölcük felaketi bir milattır.

HAMDOLSUNTÜRK MİLLETİ TEK SES, TÜRKİYE TEK YÜREKTİR

Zor zamanlarınyıkıcı tesirleri karşısında, el ele vermeden, destek ve dayanışmayıcanlandırmadan, birbirimize kol kanat germeden ne ayakta kalmak ne de geleceğikucaklamak mümkündür. Meşhur bir filozof demişti ki: 'Ben bir beklemedevrindeyim ve bakalım ne gelir. Bazen öyle bekleyişler vardır ki, insan onatahammül edebilirse çok şey kazanabilir.' Tahammül etmemiz gereken olaylarınakış istikametinde, millî birlik ve kardeşliğimizin yıkılmaz kuvvetiylebeklediğimiz huzurlu ve mutlu günlere Allah’ın izniyle vasıl olacağız. 17 Şubat2023 tarihli sosyal medya mesajımda ifade ettiğim üzere; 'Yardımlaşmanıngücüyle, dayanışmanın güveniyle, paylaşmanın keremiyle, sabrın selametiyle,metanetin enginliğiyle, kardeşliğin erdemiyle, fedakârlığın enerjisiylezorlukların üstesinden gelinecektir.' Tarihin kaydettiği en ağır doğalafetlerden birisine karşı gene tarihin kaydedeceği en büyük dayanışma veyardımlaşma ahlakı sergileyen aziz milletimizle ne kadar övünsek azdır.Milletimiz kadirşinastır, hatır bilendir, hayâ bilendir, hayır bilendir, kıymetbilendir, muhtaç olanlarla evini ve ekmeğini paylaşacak cömertliktedir. Her birinsanımız dost ve kardeş canlısıdır. Hamdolsun Türk milleti tek ses, Türkiyetek yürektir. Kahramanmaraş merkezli deprem karşısında devlet ve milletemsalsiz bir şekilde yekvücut olmuştur. Elbette depremde hayatını kaybetmişinsanlarımızı geri getiremeyiz. Ancak bunun dışında şehirlerimizi yeni baştaninşa ve ihya edecek, depremzede vatandaşlarımızın hayatını normalleştiripmükemmel ve müreffeh bir hâle getirecek muktedir vasıf Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ylehükûmetin de vardır ve tartışmasızdır. Görevimiz acıları paylaşarak azaltmak,ihtiyaç sahibi her vatandaşımızın elinden tutmak, kanayan yaraları tedaviederek iyileştirmektir.

KILIÇDAROĞLUGERÇEKLERİ ÇARPITTI VE YÜZÜ DE HİÇ KIZARMADI

Kılıçdaroğludayanışma kültürü için yabancı ülkelere teşekkür etti, fakat döndü dolaştı hükûmetesaldırdı, millî dayanışmadan sarfınazar etti. HDP’nin bir eş başkanı, iktidarınenkaz altında kaldığını izansızca söyledi, Kılıçdaroğlu da evet diyerek tasdiketti, bu itibarla küçüldü, ufaldı ve alçaldı. Yine Kılıçdaroğlu, depremkoordine edilemedi dedi, gerçekleri çarpıttı, yüzü kösele derisi olduğundan dolayıda hiç kızarmadı. Aynı bayat ve bağnaz tezviratın ezberiyle televizyonekranlarında konuşan sözde gazeteci ve yorumcular, acaba depremin ne zaman vehangi şiddette olacağını biliyorlar mıydı? 6 Şubat 2023 tarihinde saat 4.17’debunlar ne yapıyordu? Devleti ve hükûmeti suçlama yarışına giren, karamsarlıkaşılayıp kriz ve kaos ikmali yapan bu kimliksizler koordinasyondan neanladıklarını, aslı astarı olmayan iddialarla nereye varmak istediklerinimertçe açıklayacak yürekliliğe sahipler midir? Bu karanlık tiplerin siyasettemsilcisi Kılıçdaroğlu, enkaz altındaki mazlum insanlarımızla alay edenedepsizlerin tutuklanmaları üzerine, 'Gelin beni de tutuklayın.' diyecek kadarseviyesiz ve sevimsiz bir hâle savrulmuştur. 'Her şeyi biz mi öğreteceğiz size,devlet yönetin devlet.' açıklamasıyla ar damarının çatlaklığını, katılaşmışkalbinin iflasını belgelemiştir.