DEVLETBAHÇELİ: GÜN BİR OLMA, BERABER OLMA, KENETLENME VE AYNI HİSSİYATLA KUCAKLAŞMAGÜNÜDÜR
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) GenelBaşkanı Devlet Bahçeli, tüm Türkiye'yi yasa boğan deprem felaketi ile ilgiliolarak, "Gündemimizin yegâne konusu depremdir. Gün, her şeyden vehepsinden önemlisi; bir olma, beraber olma, kenetlenme ve aynı hissiyatlakucaklaşma günüdür. Partimizin 54’üncü yıl dönümünü, yaşadığımız felaketlerdendolayı buruk bir vicdanla kutluyor, daha nice yıllarda üç hilalin var olmasınıAllah’tan niyaz ediyorum." dedi.
Bahçeli, 7 Şubat 2023 Salı günü TBMM'departisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, iç ve dış siyasi gündemleilgili önemli değerlendirmelerde bulundu. Konuşmasına, "Bugün siyasimuhatap ve muarızlarımızla ilgili herhangi bir yorum da yapmayacağım. Çünkübüyük bir acımız vardır. Çünkü ruhumuz devasa bir hüzünle sarılmış vesarsılmıştır." sözleriyle başlayan Bahçeli, şöyle devam etti:
"Gün, sen ben ayrımıyla, nefsiarzularla, yersiz polemiklerle, ucuz ve uçuk söz düellolarıyla vakit kaybedecekbir gün değildir. Gün, siyasi ve ideolojik kutuplaşmalara, asılsız isnat veithamlara çanak tutulacak bir gün hiç değildir. Gün, her şeyden ve hepsindenönemlisi; bir olma, beraber olma, kenetlenme ve aynı hissiyatla kucaklaşmagünüdür. Nitekim içinden geçtiğimiz kasvetli ve kederli günler hep birlikteTürkiye olmanın günleridir. Öncelikle şunu ifade etmek durumundayım ki,çözemeyeceğimiz hiçbir sorun, aşamayacağımız hiçbir engel, altındankalkamayacağımız hiçbir enkaz, saramayacağımız hiçbir yara Allah’ın izni veinayetiyle yoktur. Belki çok ağır kayıplarımız vardır ve olacaktır. Belki bukaranlık gecenin ne zaman sökecek aydınlığı diye kendi kendimize sorduğumuzanlar da olmuştur, bundan sonra da sormak mümkündür. Ancak her seferindeimanımızla direneceğiz, hür irademizle birbirimizin can beraberi olacağız.Felaketler karşısında sergilenecek sağduyu ve soğukkanlılık, gösterilecekdirenç ve dirayet sosyal, siyasal ve ekonomik normalleşmenin elbette önşartıdır. Millî birlik ve dayanışma mukavemetiyle her neviden felakete göğüsgerilmeli, karşı çıkılmalıdır. Hepimizin birimiz, birimizin hepimiz olacağı birzamanın tam ortasında bulunduğumuz da tartışmasız bir gerçektir. Empatiduygumuza güç vermeliyiz. Birbirimize dayanak olmalıyız. Birbirimizi ana kucağıgibi sarıp sarmalamak zorundayız. Gündemimizin yegâne konusu depremdir.Türkiye’mizin tamamı depremlerin ağırlık merkezinde yer almaktadır. Fay hatlarıAnadolu coğrafyasını bütünüyle kuşatmıştır. Bu gerçeği değiştirmemiz imkânsızdır.Coğrafyamızı yok saymamız, başka bir coğrafyada gelecek arayışına girmemizmümkün ve muhtemel değildir. Dün sabaha karşı saat 4.17’de Kahramanmaraş’ınPazarcık ilçesi merkez olmak suretiyle şiddeti 7,7 olan bir deprem meydanagelmiş ve çok geniş bir alanda tesirini hissettirmiştir. Kahramanmaraş’ın yanısıra, Hatay, Osmaniye, Adıyaman, Diyarbakır, Şanlıurfa, Gaziantep, Kilis, Adanave Malatya’da depremin çok vahim sonuçları görülmüştür. Yine dünKahramanmaraş’ın Elbistan ilçesinde saat 13.24’te 7,6 büyüklüğünde yeni birdeprem daha yaşanmıştır. Maalesef bilanço her iki depremde de çok ağırdır.Artçı sarsıntılar ise kesintisiz devam etmiştir. Olumsuz hava şartlarındandolayı arama kurtarma çalışmaları güçlükle yapılmaktadır. Türkiye 1939 Erzincandepremiyle 17 Ağustos 1999 Gölcük depreminden sonra en feci doğal afetle karşıkarşıya kalmıştır. Şu ana kadar 3 bin 381 vatandaşımız hayatını kaybederken, 20bin 426 vatandaşımız yaralanmış, 5 bin 775 bina yıkılmış, binlerce vatandaşımızda taş, beton ve toprak yığınlarının altından kurtarılmıştır. Depremde canveren tüm vatan evlatlarına Cenabıallah’tan rahmetler niyaz ediyor, tedavialtında bulunan vatan evlatlarına şifalar diliyorum. Kederli ailelere ve azizmilletimize sabır ve başsağlığı dileklerimi müteessir bir hissiyatlailetiyorum. Milliyetçi Hareket Partisi olarak felaket haberini alır almaz birgenel başkan yardımcımızın başkanlığında milletvekillerimizin de iştirakiyleheyet teşkil edip afet bölgesine gönderdik. Bu heyetimiz devletin aramakurtarma faaliyetleriyle uyumlu olmak kaydıyla depremden etkilenmiş il veilçelerimizde destek ve yardım temelli çalışmalarını ifa edecektir. Bütün partiteşkilatlarımız ve Ülkü Ocaklarımız gönüllü olarak arama kurtarma çalışmalarınakatılacaklardır. İhtiyaç olan kansa kan vereceğiz, emekse emek vereceğiz,mücadeleyse mücadele edeceğiz, üzerimize göçen binaları mutlaka kaldıracağız.Her dava arkadaşımın bu süreçte sorumlu, duyarlı ve fedakâr davranması içtenbeklentim ve temennimdir. Milletimizle tek yumruk olup zorlukları muhakkakaşacağız. Devlet ve hükûmet deprem bölgesinde teyakkuzdadır. Bütün imkânlarseferber edilmiştir. Milliyetçi Hareket Partisi arama kurtarma mücadelesinesonuna kadar destek sağlayacak, hükûmetin yanında duracaktır. Tümvatandaşlarımız yekvücuttur. Tüm kurum, kuruluş, kural ve değerlerimizle dimdikayaktayız. Sükûnet, metanet ve cesaretimizi kaybetmeksizin bütün enerjimiziyaşadığımız afetin getirdiği sıkıntıları gidermek amacıyla kullanmalıyız.Normal zamanlardaki gibi, gözünün üzerinde kaşın var bahaneleriyle yapılacakmesnetsiz eleştirilerin sahneleneceği bir zamanda olmadığımız herkesçebilinmelidir. Depremi fırsat bilen sosyal medya farelerine, provokasyon peşindekoşan Vandallara, ajitasyon yapan çıkarcılara, felaketi istismar etmeye gayret edenutanmazlara kesinlikle göz yummayacağız, müsaade etmeyeceğiz, müsamahagöstermeyeceğiz. Hangi yokuşu gördük de düzlüğüne ulaşamadık. Hangi geceyigördük de sabahına uyanamadık. Bu da geçecektir, nihayet Allah bizimledir. Buçilemiz de bitecektir, nitekim Türk milleti tek yürektir.
BUGÜNAYNI ZAMANDA PARTİMİZİN 54'ÜNCÜ KURULUŞ YIL DÖNÜMÜ
Bu hafta sonu Çankırı’da yapmayıplanladığımız açık hava toplantımızı, deprem felaketinden dolayı bir başkatarihe ertelediğimizi huzurlarınızda ifade etmek, kamuoyunun da bilgisinesunmak istiyorum. Aziz milletim, sen olmadan yedi cihanda hem öksüz hem deyetimiz, yokluğundur canımıza en büyük dert ve felaket. En büyük depremlerleçökse de çatımız, hiçbir felaket büyük değildir yokluğun kadar. Gök kararıpgürlese, peşi sıra yıldırımlar yağsa, yer yerinden oynayıp dağlar yıkılsa, gecegündüz karışıp sabahlar olmasa, vazgeçmeyeceğiz Türkiye’mizden, tavizvermeyeceğiz millî birlik ve kardeşliğimizden. Allah yâr ve yardımcımız olsun.Allah rahmetini ve merhametini üzerimizden eksik etmesin. Bugün aynı zamandapartimizin 54’üncü kuruluş yıl dönümüyle ilgili kısa ve öz olarak birdeğerlendirme yapıp toplantımızı bitirmeyi düşünüyorum. Milliyetçilik ve milletsevgisi kuşkusuz bizim tekelimizde değildir. Herkes milliyetçi olabilir, hattaolmalıdır. Milliyetçiler her yerde her zeminde bulunabilir, kaldı kibulunmalıdır. Hepsine saygı duyarız. Ancak, milliyetçiliği hayatın heralanında, uygulanabilir siyasal bir yönetim projesi olarak benimseyen tek partiMilliyetçi Hareket Partisidir. Partimizin 9 Şubat 1969 yılında kuruluşu ilemilliyetçilik, yalnızca bir aydın hareketi olmaktan çıkmış, Anadolu'da milletevlatlarının gönlüne yerleşerek hem siyasallaşmış hem de toplumsallaşmıştır.Önündeki bütün engellere rağmen milliyetçilik, bir siyasi proje olarak halkaulaşınca vatandaşlarımızın partimize olan ilgisi artmış ve siyasi bir müesseseolarak Milliyetçi Hareket Partisi, millet sinesinde sağlam bir yer edinmiştir.Bugün partimiz, yasaların tanıdığı imkânlarla bütün yurtta teşkilatlanmış, enküçük yerleşim yerinden büyük şehirlere kadar geniş ve güçlü bir teşkilatyapısını, bu teşkilatı yönetecek kadrolarını ve karar mekanizmalarını tesis vetemin etmiştir. Milliyetçi Hareket Partisi, yalnızca Türkiye'yi değil bölgeülkelerindeki soydaşlarımızı, müşterek kültür dairesinde yaşayan mazlummilletleri küresel kargaşadan kurtaracak bir anlayışın da temsilcisi olmayıbaşarmıştır. Bu anlayış kaçınılmaz şekilde, partimize ve kadrolarımıza yenigörevler ve sorumluluklar yüklemiştir. İnsan merkezli, hak ve adalet ilkelerineuygun, gönüllü paylaşımı ve iş birliğini amaçlayan, kaynakları insanlığınistifadesine sunan bölgesel ve küresel düzeyde bir aydınlanma sürecininbaşlaması artık kaçınılmaz bir gaye olmalıdır. Lider Ülke Türkiye hedefi bukapsamda bir fırsattır. Türk ve Türkiye Yüzyılı hedefi yeni dünyanın akış veilerleyişini lehimize çevirecek yüksek bir vizyon kararlılığıdır. Küreseltahakkümün yanı sıra sözde medenilik taslayan çevrelerin stratejik adımlarlabirlikte giderek bütün dünyayı etkisi altına alması milliyetçiliğimizi durağanbir fikir olmaktan çıkarmaktadır. Bu durum, bütün bu karmaşık ilişkileri veağır sorunları kavrayabilecek milli bir vizyona sahip olmamızı mecburiyethâline getirmektedir. Var olan baş döndürücü değişimi kendi kültür değerlerinedayanarak gösteremeyen ve sorunlara kendi millî perspektifinden çözümüretemeyen milletlerin ve milliyetçiliklerin küresel dayatmalara karşı teslimolmaktan başka seçenekleri de yoktur. Orhun Anıtları'na millet şuurunun yüksekyazılı bir ifadesi olarak kazınan ve Bilge Kağan'ın, 'Türk beyleri, milleti,bunu işitin!' diyerek uyardığı asırlardan bugüne 1288 yıl geçmiştir. Geridekalan yılların hatıralarında sayısız zaferler, bağlılıklar, sevinçler,yükselişler ve övünçler vardır. Ancak bunlar olduğu kadar; bozgunlar, göçler,çöküşler, ihanetler, düşüşler ve dağılışlar da tarihimizin bir gerçeği olarakyerini almıştır. Ne var ki, yaşanılan en kötü anlarda en zor durumlarda bileaziz milletimiz, kendi bağrından, öz kaynağından kendisini kurtaracak insanicevherleri çıkarmasını bilmiştir. Milletine el veren bu cevherler, tarihîhalkaların kopmasına hep engel olmuşlar, birbirini tamamlayan ve bütünleyen birterkiple mukadderat ve mukaddesat emanetinin bugünlere kadar taşınmasına hizmetetmişlerdir. Bilge Kağan'dan Alparslan'a; Osman Gazi'den Fatih'e, Kanuni'denMustafa Kemal'e kadar; Tonyukuk'tan Uluğ Bey'e; Farabi'den İbni Sina'ya;Akşemsettin'den Piri Reis'e kadar; Kaşgârlı Mahmut'tan Ali Şir Nevai'ye; YusufHas Hacib'den Şeyh Edebali'ye; Fuzuli'den Veysel'e kadar; Ahmet Yesevi'den HacıBektaş'a; Mevlana'dan Yunus'a; Dedem Korkut'tan Karacaoğlan'a; Vahapzade'denŞehriyar'a kadar, Ulubatlı Hasan'dan Genç Osman'a; Seyit Onbaşı'dan YahyaÇavuş'a; Şahin Bey'den Nene Hatun'a kadar, İsmail Gaspıralı'dan YusufAkçura'ya; Mehmet Âkif'ten Ziya Gökalp'a; Mümtaz Turhan'dan Erol Güngör'e,Hüseyin Nihâl Atsız’dan Mehmet Eröz’e, Osman Bölükbaşı'dan, Başbuğ'umuzAlparslan Türkeş Bey'e kadar, elleri öpülesi isimli isimsiz sayısız büyüğümüz,bugün devam eden varlığımızın gerçek sahipleridir. Şayet, bugün varsak, onlarsayesindedir. 'Devlet-i ebed-müddet' onlarla yaşamıştır. 'Millet-i ebed-müddet'onlarla bugünlere ulaşmıştır. Tarihimizin son yüzyılında söz sahibi olmuş Türkmilliyetçilerinin ve son 54 yıla damgasını vurmuş Milliyetçi Hareket Partisininöncelikli mücadele maksadı ve varlık nedeni, kahraman ecdadımızın emaneti olanmillî bekanın hasar görmeden devamını sağlamaktır. Millî beka atayadigârımızdır. Üzerine titrediğimiz konu budur. Dile getirdiğimiz kaygılarımızbunun içindir. Uyarılarımız bu nedenledir. Dikkatimiz de buna yoğunlaşmıştır.Millî bekayla ilgili samimi hassasiyetimizin kaynağı tarih kadar eskidir. Biz,dünyanın en gözde ve en zorlu coğrafyasında yaşayan ve bundan böyle de yaşamakzorunda olan bir milletiz. Bu nedenle ne tarihimizi ne coğrafyamızı ne dekimliğimizi değiştirme imkânına sahibiz. Ama hep birlikte bu gerçeklerle dahagüzel bir gelecek inşa edebiliriz. Milliyetçi Hareket Partisi olarak, bununiçin varız, bunun için de var olmaya devam edeceğiz. Türklüğün kucakladığıhakkaniyetli bir küresel dengenin inşasına imkân sağlayacak azim, irade, inanç,çalışma, hazırlık, kadro, yürek ve mücadele ruhu bizdedir, varoluşgüvencemizdir. Zahmetli bir mücadelenin, sağlam bir karakterin, feda edilmiş ikballerinsonucu adam gibi adamlık mertebesine çıkıp kutlu ülkülere ulaşmaktır. Bu durum milliyetçi-Ülkücüolmanın da bir gereğidir. Bunun için, tehdit ne derece büyük, tehlike ne kadaryakın, engeller nasıl olursa olsun sahip olduğumuz millî şuur ve heyecanımızıdiri tutmalıyız. Sorunlardan ve sıkıntılardan ürkemeyiz, suçlamalardan vezorluklardan yılamayız, tuzaklardan ve tertiplerden çekinemeyiz. Her şartaltında, önce ülkem ve milletim diyeceğiz. Türkiye ve Türk milleti sevdasındabayrak gibi duracağız. Anıları kâfi görerek geleceğin analizini yapmadanmevcutla meşgul olmayacağız. Cılız bir destekle, olan biteni hariçtenseyretmeyeceğiz. Bedenimiz burada olsa da elbette ki gönlümüz ve aklımızKerkük'te olacak, Kırım'da olacak, Karabağ’da olacak, Kaşgâr’da olacak,Üsküp'te olacak, Kıbrıs’ta olacak, Bosna’da olacak, Türk ve İslam’ın yaşandığıher yerde olacaktır. Biz Milliyetçi Hareket Partisiyiz. Türk milletine adanmışkutlu ömürlerin mecmuuyuz. Partimizin 54’üncü yıl dönümünü, yaşadığımızfelaketlerden dolayı buruk bir vicdanla kutluyor, daha nice yıllarda üç hilalinvar olmasını Allah’tan niyaz ediyorum. Tarih boyunca, vatan ve millet sevdasıile can veren ecdadımızı; bu değerler uğruna hayatlarını kaybetmiş Ülküdaşlarımızıve aziz şehitlerimizi, merhum Başbuğumuz Alparslan Türkeş Bey'i rahmet, minnetve şükran hislerimle anıyorum. Mekânları cennet, ruhları şad olsun."
DEVLETBAHÇELİ'DEN AFAD'A 1 MİLYON TL'LİK BAĞIŞ
Milliyetçi Hareket Partisi(MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, tüm Türkiye'yi yasa boğan deprem felaketiile ilgili olarak AFAD'a, 1 milyon TL'lik bağışta bulundu.
Bahçeli, "Ayrıca şahsımadına depremle mücadele kapsamında AFAD’a 1 milyon liralık yardım yaptığımı,Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfının da kan bağışı başta olmak üzere herkonuda destek ve yardımını sahada göstereceğini bu vesileyleaçıklıyorum."dedi. Bahçeli, resmî Twitter hesabı üzerinden yaptığıaçıklamalarda şunları kaydetti:
“Türkiye'miz büyük birfelakete maruz kalmıştır. Üzüntümüz tarifsizdir. Kahramanmaraş’ın Pazarcık veElbistan ilçelerinin merkez üssü olduğu şiddetli depremler vahim bir yıkımaneden olmakla birlikte yüreğimizi dağlamış milletimizi derinden sarsmıştır.Sayın Cumhurbaşkanı'mızın açıklamasına binaen; Anayasa’nın 119. maddesiuyarınca on ilimizi kapsamak suretiyle üç ay süreyle OHAL ilan edilmiştir.Milliyetçi Hareket Partisi bu isabetli OHAL kararını kararlılıkladesteklemektedir. Ayrıca şahsım adına depremle mücadele kapsamında AFAD’a 1milyon liralık yardım yaptığımı, Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı’nın dakan bağışı başta olmak üzere her konuda destek ve yardımını sahadagöstereceğini bu vesileyle açıklıyorum. Deprem felaketinde hayatını kaybedenvatandaşlarımıza Cenabıallah’tan rahmetler niyaz ediyor, hâlen tedavi altındabulunan vatandaşlarımıza şifalar diliyorum. Başımız sağ olsun, vatanımız sağolsun, milletimiz sağ olsun."