SEMİH YALÇIN: İP MÜDİRESİ, YAŞAMA AMACINA UYGUN SURETTE VİRÜTİK SİYASET YAPIYOR

04 Kasım 2022 13:04
Okunma
176
SEMİH YALÇIN: İP MÜDİRESİ, YAŞAMA AMACINA UYGUN SURETTE VİRÜTİK SİYASET YAPIYOR

SEMİH YALÇIN: İP MÜDİRESİ, YAŞAMA AMACINA UYGUN SURETTE VİRÜTİK SİYASET YAPIYOR
 
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Semih Yalçın, "İP Müdiresi Akşener, yaşama amacına uygun surette virütik siyaset yapıyor. Nereye fitne ekmesi gerekiyorsa orayı tohumluyor. Akşener’in, partisini CHP’nin yancısı ve elemanlarını da yanaşması hâline getirmekten kaçınmaması, onun siyasetteki varlık sebebinin bir neticesi.'' dedi.
Yalçın, 19 Eylül 2022 Pazartesi günü sosyal medya hesabı Twitter üzerinden açıklamalarda bulundu. Açıklamasında, "İP Müdiresinin bir unvanı da kripto abla değil mi?" diye soran Yalçın, şunları kaydetti:
"İP Müdiresi duramamış yine Genel Başkan'ımız Sayın Devlet Bahçeli’ye dil uzatarak 'İktidar partisinin İmralı ile görüşme trafiğini başlattığına dair duyumumuz var. Ortağına dikkat etmesinde fayda var. Yarın Bahçeli’nin önüne küt diye bir mektup düşer.' demiş. İnsanlar dünyaya geliş gayelerini söz ve fiilleriyle ortaya koyar. Bu anlamda söz konusu İP Müdiresi Meral Akşener ise, dünyaya fitneyi yaymak için geldiğini bir çırpıda görürsünüz. İP Müdiresi Akşener, yaşama amacına uygun surette virütik siyaset yapıyor. Nereye fitne ekmesi gerekiyorsa orayı tohumluyor. Akşener’in, partisini CHP’nin yancısı ve elemanlarını da yanaşması hâline getirmekten kaçınmaması, onun siyasetteki varlık sebebinin bir neticesi... Meral Akşener, MHP’deyken fitne ve tefrikayı koronavirüs gibi camiamıza bulaştırmaya kalktı ama başarılı olamadı. Karakteri ve seciyeyi bozan, genleri değiştiren bu öldürücü virüsü kapanları da giderken yanında götürdü. Müdire Hanım’ın ellerinde İP, bir siyasi partiden çok Fitne Yayma Cemiyeti hüviyetine büründü. İP Müdiresi, hâlâ uzaktan MHP’ye hastalık bulaştırmaya çalışıyor. Neymiş, iktidar İmralı canisiyle gizlice temas hâlindeymiş! Söyleyene de bakın hele! Yahu zillet ittifakının gizli ortağı ve enerji kaynağı HDP değil mi? Ha, bakmayın siz Müdire Hanım’ın ve Haşhaşî elemanlarının HDP’ye yapmacık efelenmelerine… PKK’lı Selahattin Demirtaş’ın serbest bırakılmasını isteyen de onu kahvaltıya davet eden de Meral Akşener değil mi? Bakarsınız, yarın HDP’yi yemleyecek bakanlık adlarını da fısıldayıverir! Mesele yeryüzünde fitne ve tefrikayı, fısk ve fücuru hâkim kılmak olunca; Akşener şeytanı bile maklube yemeye çağırıp viral enfeksiyon bulaştırır! Onun bir unvanı da Kripto Abla değil mi?"

ABDÜLKADİR SELVİ'NİN YAZISINA SERT TEPKİ: MALAYANİ, YANLIŞ VE GEREKSİZ
MHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Semih Yalçın, Hürriyet gazetesi köşe yazarı Abdülkadir Selvi’nin köşesinde gündeme getirdiği “MHP’ye bakanlık” konusu ile ilgili de sosyal medya hesabı Twitter üzerinden açıklama yaptı.
Selvi, köşe yazısında "MHP, seçimlerden sonra bakanlık isteyeceği yönündeki kulis haberlerin ardından ‘Bahçeli, kabinede MHP’li bakanın yer almasını isterse Erdoğan bundan kaçınmaz. Ama Bahçeli’nin talep edeceğini zannetmiyorum. Bunu bir ittifak içi mücadele gibi sunmanın anlamı yok." ifadesine yer vermişti.
Yalçın, açıklamasında MHP üzerinden kamuoyunun meşgul edilmesinin yanlış ve gereksiz olduğunu belirterek, "MHP’ye bakanlık” tartışmasının, “HDP’ye bakanlık tartışmasına kamuoyundan yükselen tepkilerin üstünü örtmekten” başka hiçbir fayda getirmeyeceğini savundu.
Yalçın, açıklamasında şunları belirtti:
"Abdulkadir Selvi'ye yanıt: MHP’nin kabinede yer alacağına dair aylardan, hatta yıllardan beri farklı kıvamlarda ısıtılarak medya gündemine ve siyaset kulislerine taşınan bayat iddialar; son olarak A. Selvi tarafından Sayın Cumhurbaşkanı üzerinden yeni bir veçhe verilerek kamuoyuna yansıtılmıştır. Söz konusu iddianın yeni versiyonu -eğer bir dilek ve temenni değilse- onu ortaya atanın gazetecinin, siyaset dünyasında olup bitenlerin perde arkasına vâkıf ve hâkim görünme gayretkeşliğinden öteye geçmeyecektir. Cumhur İttifakı koalisyon değil siyasi mutabakattır. Ayrıca MHP üzerinden kamuoyunun malayani ile meşgul edilmesi yanlış ve gereksizdir. MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin siyasi angajmanlar, ortaklık ve birliktelikler konusundaki titizliği ve ilkeli duruşu kamuoyunun malumudur. Bunun yanında Ak Parti ile millî irade çerçevesinde kurulan Cumhur İttifakı beraberliği; koalisyon değil, bugüne ve geleceğe dönük fevkalade kuvvetli bir siyasi mutabakattır. MHP’nin, verdiği destek karşılığında iktidar partisince kurulan kabinelerde yer alma arzusu ve çabası olmadığı, öteden beri partimizin yetkili ağızlarınca defalarca efkârıumumiyeye açıklanmıştır. Cumhur İttifakı bağlamında hükûmetin siyasi program ve kararlarının desteklenmesi ile hükûmette yer alma isteği ayrı şeylerdir. Hele de Cumhur İttifakı bünyesindeki temas ve görüşmelerden parti yararına bir pazarlık ve çıkar edinme niyeti okumak, siyasi müneccimliktir. MHP’ye dair asılsız bakanlık iddiaları meseleye meşruiyet kazandırmakla kalmayacak, bu husustaki faydasız tartışmalardan zillet ittifakı nemalanacaktır. HDP’ye bakanlık tartışmasına kamuoyundan yükselen tepkilerin üstünü örtmekten başka hiçbir fayda getirmeyecek bu teşebbüs, kamuoyunun dikkatini zillet ittifakının gizli ve kirli pazarlıklarından uzaklaştırmaya yarayacaktır. Bu arada temelsiz iddialar ve yalanlarla gündem oluşturma veya gündemi saptırma çabası, müddeinin inandırıcılığını ve itibarını zedeleyecektir."
BU ŞER İTTİFAKI, CUMHUR İTTİFAKI KARŞISINDA SİYESATEN MAĞLUBİYETİ BİR DEFA DAHA TADACAKTIR
 MHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Semih Yalçın, “Bizim 'zillet ittifakı' olarak tanımladığımız bu şer ittifakı, Cumhur İttifakı karşısında siyaseten mağlubiyeti bir defa daha tadacaktır." dedi.
Yalçın, partisinin Gümüşhane İl Başkanlığını ziyareti sırasında yaptığı konuşmada, , Cumhur İttifakı olarak Haziran 2023'de olması düşünülen seçimlerde gerek Cumhurbaşkanlığı noktasında gerekse TBMM temsil noktasında ulaşabilecekleri en üst orana ulaşmaya çalışacaklarını söyledi.
Bölge ve illerde toplantılara devam ettiklerini, partililerin yanı sıra muhtarlar, sivil toplum örgütleri ve sendika temsilcileriyle de bir araya geldiklerini anlatan Yalçın, milletin derdini dinleyip çözüm yolu aramaya gayret ettiklerini belirtti. Yalçın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın MHP'nin Cumhurbaşkanı adayı olduğunu hatırlatarak, şunları kaydetti:
“Bu tarafımızdan açıklanmıştır. Daha sonra da AK Parti tabii olarak Cumhurbaşkanı adayını açıklamak suretiyle yola çıkılmıştır. Bu noktada Cumhur İttifakı'nın herhangi bir problemi gözükmüyor. Çok rahat bir şekilde Sayın Cumhurbaşkanı'nın karşısına her kimi çıkarırsalar çıkarsınlar başarı elde edemeyecekler. Bizim 'zillet ittifakı' olarak tanımladığımız bu şer ittifakı, Cumhur İttifakı karşısında siyaseten mağlubiyeti bir defa daha tadacaktır. Arkadaşlarımızın sahayı dolanmak suretiyle elde ettiği sonuçlar genel merkezimizde değerlendirildiğinde, biraz evvel ifade ettiğim sonuç çok rahat bir şekilde ortaya çıkıyor."
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, açık ara olmak suretiyle tekrar seçileceğine dikkati çeken Yalçın, "TBMM'de ise Cumhur İttifakı'nın nitelikli bir çoğunluğa ulaşması gerekir. Orada da çoğunluğu elde etmemiz gerekir ki Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi dediğimiz bu yeni sistemi, bundan sonraki süreçte yerli yerine oturtalım, Türkiye'nin meselelerini bu sistem üzerinden çözelim. Bugüne kadar birçok eksiklik tamamlanmıştır." diye konuştu.
Yalçın, yeni kanunlarla eksiklerin tamamlanarak haziran seçimlerine yetiştirilmeye çalışıldığını ifade ederek, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Bu arada vatandaşlarımızı çok yakından ilgilendiren ekonomik meseleler, 3600 ek gösterge, EYT, yine sözleşmeli insanlarımızın kamuya, kadroya aktarılma mevzuları üzerinde çalışılmaktadır. Gerek AK Parti gerekse MHP'nin programlarında, beyannamelerinde ne vadedildiyse hepsi yavaş yavaş yerine getirilmektedir. Bu yılbaşı itibarıyla da biraz evvel saydığım konular üzerinde çok ciddi gelişmeler olacak. Vatandaşı rahatlatmaya çalışacaktır mevcut siyasi iktidar. Asgari ücrette ciddi bir artış sağlandı, ocakta daha fazlası yerine getirilecektir. Bu konularda hiçbir endişeniz olmasın. Tabii ki bu noktada vatandaş rahatlamak, rahatlatılmak mecburiyetindedir. Bu da mevcut Cumhur İttifakı'nın, siyasi iktidarın sorumluluğundadır. Bu anlayış içerisinde seçime gidiyoruz. Gelecekten ümitliyiz. Herhangi bir endişemiz yok. Dikkat ederseniz siyasi rakiplerimiz yavaş yavaş dökülmeye başladılar. Kendi içlerinde anlaşamayan 6+1 dediğimiz yapı zannediyorum önümüzdeki günlerde bu birlikteliklerini ortadan kaldıracaklar, herkes kendi yoluna gidecek. İster sırtlarını HDP'ye dayasınlar, isterse bu ittifak sırtını bir yandan HDP üzerinden PKK'ya, diğer taraftan FETÖ'ye dayandırsınlar bu ülkede iktidarı ele geçirmeleri mümkün olmayacaktır. Çünkü MHP vardır."

KILIÇDAROĞLU, YEDİSİ DE BİRBİRİNE BENZEMEYEN UYUMSUZLAR KOROSUNDAN YÜKSELEN ÇATLAK SESLERİ KISTI
MHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Semih Yalçın, 27 Eylül 2022 Salı günü sosyal medyadan yaptığı açıklamada Millet İttifakının yaşadığı krizleri değerlendirdi. Açıklamasında, CHP Gene Başkanı Kemal Kılıçdaroığlu'na yönelik sert eleştirilerde bulunan Yalçın, şunları kaydetti:
"Notaları FBI tarafından yazılmış, ara nağmeleri Kandil ve FETÖ militanları tarafından süslenen muhalefet potporisinin de fakto hanendesi Kemal Kılıçdaroğlu; sahnede başka seslendirici istemediğinden, bütün fiilî ve muhtemel rakiplerini ekarte etmeye soyundu. Kılıçdaroğlu, yedisi de birbirine benzemeyen uyumsuzlar korosundan yükselen çatlak sesleri kıstı. Önce kendisine rakip olabilecek İstanbul ve Ankara Belediye Başkanlarının isimlerini kamuoyu arenasına iterek sırtlanların, kaplanların önüne attı. Kılıçdaroğlu, iki büyük ilimizin belediye başkanlarıyla bazı partilileri dublör ve hatta tavşan aday olarak kullanıp yıpranmalarını sağladı. Siyasette dublör veya tavşan aday kullanmak; sahteciliğin, kendi partisinin gücünü harcamanın ve kamuoyunu dolandırmanın yeni bir yöntemi… Kılıçdaroğlu, daha sonra yedili müzik grubunun en çatlak seslerinden İP Müdiresi Meral Akşener’in atabileceği muzır hamleleri göz önüne alarak maksadını açık etti ve onu, adaylığının önünde duramayacağı bir siyasi cendereye soktu. Kemal Kılıçdaroğlu, son olarak da İzmir’de nihai çıkışını yaparak kendi partisinin yönetim kadrosuyla teşkilatına kurt ağzı bağlama metodu uyguladı. 'Gerçekten benimle misiniz?' düğümünü atıp kimseye tercih hakkı bırakmayacağını gösterdi. Bu emrivaki karşısında CHP’li bazı milletvekilleri bile 'Biz noter miyiz?' diyerek haklı itirazda bulundu. Altılı masadaki yancı başkanlarınsa nutku tutuldu. Onlar, Cumhurbaşkanı adayının masada belirleneceğini sanıyorlardı. Oysa Kemal Bey çoktan kararını vermiş, adaylığını dikte ettirme hırsını açığa vurmuştu. Önceleri ne diyordu Sayın Kılıçdaroğlu? 'Cumhurbaşkanı adayı altılı masada belirlenecek.' Güya, kendisiyle beraber hareket eden öteki parti başkanlarının da söz ve seçenek hakkı olacaktı. CHP Genel Başkanı gözlerinin içine baka baka hepsini aldattı, hepsini kullandı. Siyasi dublör kullanan Kılıçdaroğlu; parti teşkilatına ayrı, altılı masadaki yancılarına ayrı mesajlar vererek içindeki 'Ben!'i gizledi. Ancak bu uzun sürmedi ve yüreğindeki kripto ihtirası ortaya çıkararak yedili çetenin rakipsiz adayı olma arzusunu bütün çıplaklığıyla sergiledi. Çok açıktır ki bu durum en çok onun en sadık görünen yancı ve sürekli müdânâcılarından İP Müdiresi’nin içine sinmedi. Ala düşürülmüş Müdire; nasıl işin içinden çıkacağını, Kılıçdaroğlu’nun adaylık hamlesini tabana nasıl anlatacağını bilemez duruma düştü.Öteki yancılarsa suspus… Aslında CHP tabanında da, onu fonlayan mahfillerde de Kılıçradoğlu’nun Cumhurbaşkanı adaylığının hüsran getireceğine dair yaygın bir kanaat var. Baksanıza, CHP destekçisi İsmail Saymaz bile Kılıçdaroğlu ile ilgili olarak 'Seçilmesi zor algısı.' diye itirafta bulundu. Zillet ittifakını oluşturan yedili çete arasında fırtına öncesi sessizlik hâkim. Bu hırçın sükût, çok büyük kavgalara ve çıkar çatışmalarına gebe… Ayrışma, takışma ve kapışma kaçınılmaz… Bize düşen, 'Tırnak tırnak baş başa Allah bunlar kapışa!' tekerlemesini tekrarlamak… Ezcümle millet; 2023 Haziran’ında önüne konacak sandıkta dublörler kullanan sahtecilere değil; kamuoyu karşısında başından beri şerefiyle ve kendi kimliğiyle duran babayiğitlerle itibar edecek. Bu işten kârlı çıkan taraf, şüphesiz MHP ve Cumhur İttifakı olacak."