SEMİH YALÇIN: TOPAL OSMAN AĞA'NIN EN HAYATİ HİZMETLERİNDEN BİRİ ATATÜRK'E YÖNELİK BİRKAÇ CİDDİ SUİKASTİ ENGELLEMESİ OLMUŞTUR

22 Ağustos 2022 16:18
Okunma
272
SEMİH YALÇIN: TOPAL OSMAN AĞANIN EN HAYATİ HİZMETLERİNDEN BİRİ ATATÜRKE YÖNELİK BİRKAÇ CİDDİ SUİKASTİ ENGELLEMESİ OLMUŞTUR

SEMİH YALÇIN: TOPAL OSMAN AĞA'NIN EN HAYATİ HİZMETLERİNDEN BİRİ ATATÜRK'E YÖNELİK BİRKAÇ CİDDİ SUİKASTİ ENGELLEMESİ OLMUŞTUR

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Semih Yalçın, "Topal Osman Ağa’nın Kurtuluş Savaşı yıllarındaki en hayati hizmetlerinden biri, Cumhuriyet’imizin kurucusu ve Millî Mücadele’nin önderi Mustafa Kemal Atatürk’e yönelik birkaç ciddi suikastı engellemesi olmuştur. Topal Osman Ağa ve yanındaki serdengeçtilere minnet ve şükrandan daha fazla şeyler borçluyuz." dedi.
Yalçın, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin TBMM Başkanlığına verdiği kanun teklifinin ardından, 9 Haziran 2022 Perşembe günü "Topal Osman Ağa’nın İtibarının İadesine Dair Kanun Teklifi" başlıklı bir yazılı açıklama yayımladı.
Açıklamasında, "Kanaatimizce; Topal Osman Ağa’nın itibarı manevi şahsiyeti önünde geri verilerek, kabrinde huzur içinde yatmasına vesile olunmalıdır." ifadesine yer veren Yalçın, şunları kaydetti:
"Bugün medyaya ve kamuoyuna da yansıdığı üzere MHP, Genel Başkanı'mız Sayın Devlet Bahçeli’nin talimatları ve bizzat koydukları imzayla Millî Mücadele’nin namlı yiğitlerinden Giresunlu Topal Osman Ağa’nın itibarının hukuken iade edilmesi amacıyla TBMM Başkanlığına bir kanun teklifi vermiştir. Sayın Genel Başkan'ımızla beraber MHP Tokat Milletvekili Yücel Bulut ve MHP Hatay Milletvekili Lütfi Kaşıkçı’nın imzasını da taşıyan üç maddelik teklifin gerekçesinde; Topal Osman Ağa’nın, hayatı boyunca büyük bir vatanseverlik örneği göstermek suretiyle Türk milletinin bağımsızlık mücadelesine emsalsiz katkılar sunduğu hatırlatılmıştır. Topal Osman Ağa’nın Milletvekili Ali Şükrü Bey’in katledilmesinden sorumlu tutulduğu belirtilen teklifte, yaralı olarak ele geçirilmesine rağmen yargılanmadan öldürüldüğü de belirtilmiştir.  Topal Osman Ağa’nın öldürüldükten sonra TBMM kararıyla teşhir edilen naaşı, önce Çankaya’ya sonra da kardeşlerinin isteği üzerine Giresun Kalesi’ne defnedilmiştir. Daha sonra Mustafa Kemal Atatürk, Topal Osman Ağa için Giresun Kalesi’nde bir anıt mezar yapılması talimatını vermiştir. Topal Osman Ağa, hâlen bu anıtmezarda yatmaktadır. Kanaatimizce; Topal Osman Ağa’nın itibarı manevi şahsiyeti önünde geri verilerek, kabrinde huzur içinde yatmasına vesile olunmalıdır. Topal Osman Ağa’nın Kurtuluş Savaşı yıllarındaki en hayati hizmetlerinden biri, Cumhuriyet’imizin kurucusu ve Millî Mücadele’nin önderi Mustafa Kemal Atatürk’e yönelik birkaç ciddi suikastı engellemesi olmuştur. O bakımdan, Topal Osman Ağa ve yanındaki serdengeçtilere minnet ve şükrandan daha fazla şeyler borçluyuz. Topal Osman Ağa gibi Millî Mücadele kahramanları; suç ve kusurlarından çok, verdikleri olağanüstü hizmet ve gösterdikleri şecaatle anılmayı hak etmektedir. Günümüzün kuşaklarına, Millî Mücadele kahramanlarına hak etikleri saygıyı göstermek ve itibarlarını iade etmek düşmektedir. Elbette Trabzon Milletvekili Ali Şükrü Bey de Millî Mücadele’yi zaferle taçlandıran kahramanlar kadrosunun Meclis cephesindeki isimlerindendir. Zaten o dönemde taraftar ve muhalif bütün milletvekilleri Mustafa Kemal Atatürk’ün etrafından kenetlenmiş, söz konusu vatanın kurtuluşu, milletin bağımsızlık ve hürriyeti olunca bütün TBMM tek ses tek yürek olmuştur. Millî Mücadele’nin destani başarısı da bu birlik ve beraberlik ruhunda gizlidir. Bu ruhun, bugünün dinamiklerini de tayin etmesi elzemdir. Ali Şükrü Bey’in katledilmesi meselesiyle bu cinayette Topal Osman Ağa ve adamlarının dahli konusunun tartılıp tartışması; tarih ilminin yüksek vicdanına, tarihçilerin entelektüel mizanına bırakılmalıdır. Burada MHP’nin amacı, kişiler üzerinden bir tartışma yaratmak ve Millî Mücadele kahramanlarının birini diğerine karşı üstün kılmak değil; bilakis hepsini bir bütün, tamamını ortak bir ruhun ayrılmaz parçaları olarak gören anlayışı perçinlemektir.  MHP’nin savunduğu yüksek ideallere göre tarih, devamlı akan bir hayat nehridir; olayları ve insanları geleceğe doğru sürüklerken maziyle bugünü coğrafyada birleştirir. Milletimizin parlak tarih aynasına bakınca; bugünümüz kadar, mazimiz de övüncümüzdür. Üstat Cemil Meriç, 'Mazinin mefahirini yaşatmak, bir millete yapılacak en büyük hizmettir.' demiştir.  Bize hür ve müstakil bir vatan bırakmak uğruna hayatlarını feda emekten çekinmeyen Millî Mücadele kadrosuyla onların hatıraları; mefahirimiz, gururumuzdur. Bu vesileyle bütün Millî Mücadele kahramanlarını bir kere daha rahmet ve minnetle anıyoruz.  Ruhları şad olsun."
DAVUTOĞLU, 10 YAŞLARINDA BİR ÇOCUĞUN ZEKÂ VE HAFIZASINA SAHİP
MHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Semih Yalçın, sosyal medya hesabı üzerinden video yayınlayarak MHP Lideri Devlet Bahçeli'yi yönelik mesnetsiz ifadeler kullanan Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu'na sert tepki gösterdi.
Açıklamasında, "Davutoğlu 57. Hükûmet döneminde kundakta değildi, 40 yaşlarındaydı ama görünen o ki 10 yaşlarında bir çocuğun zekâ ve hafızasına sahipti.” diyen Yalçın, şunları kaydetti:
"Mazul ve sakıt Başbakanlardan Ahmet Davutoğlu; illet nezdinde itibar ve ilgi göremeyince, çareyi tufeyli gibi MHP’nin sırtına yapışarak gündeme gelmekte bulmuş. Zaten Davutoğlu, kendini devletin en üst mevkiine çıkaran bir partiden siyasi a salaklıkları yüzünden gönderilmedi mi? Davutoğlu’nun, davul gibi boş boş gümleyerek gürültü çıkarmaktan başka marifeti yok. O sebeple Davutoğlu unvanını köküne kadar hak ediyor. O bir kuru gürültü virtüözü… Ahmet Davutoğlu, yine yememiş içmemiş, Genel Başkan’ımız Sayın Devlet Bahçeli’ye dil uzatmış. Neymiş, Sayın Devlet Bahçeli 57. Hükûmet döneminde merhum Bülent Ecevit’i kundaklamışmış. Hadi oradan! Davutoğlu 57. Hükûmet döneminde kundakta değildi, 40 yaşlarındaydı ama görünen o ki 10 yaşlarında bir çocuğun zekâ ve hafızasına sahipti. Sayın Ecevit’in partisi DSP’nin kendi içinden kundaklandığını, DSP’yi iktidardan uzaklaştırıp koalisyonu parçalama operasyonunun terörle mücadeleyi sekteye uğratmak ve Türkiye’yi hizaya getirmek için küresel aktörlerce tezgâhlandığını sokaktaki vatandaş bile unutmadı. Şimdi tıpkı Ahmet Davutoğlu ile Ali Babacan’ın particikleri de ABD ve AB güdümünde üstlendikleri, iktidarı ve Cumhur İttifakını kundaklama misyonunu yerine getirmeye çabalıyor. Her iki siyaset artığı da uğradıkları derin inkisarın hiddeti ve hazımsızlığıyla kendilerini önemli mevkilere taşıyan eski partilerine karşı ihanetin, vefasızlığın, cibilliyetsizliğin, nankörlüğün en uç örneklerini veriyor. Lider'imizin sıhhati de hamdolsun çok iyi. Davutoğlu ve benzerleri gibi unutkan, yetersiz, çapsız oldukları hâlde hem kel hem fodul misali davranan beşinci sınıf, düşük kalibreli politika oyuncularının duçar olduğu amansız illetlere bakınca; nihayetsiz şükürler olsun diyoruz."