DEVLET BAHÇELİ: 6'LI YUVARLAK MASANIN GİZLİ AYAĞI HDP'DİR

22 Ağustos 2022 15:32
Okunma
252
DEVLET BAHÇELİ: 6LI YUVARLAK MASANIN GİZLİ AYAĞI HDPDİR

DEVLET BAHÇELİ: 6'LI YUVARLAK MASANIN GİZLİ AYAĞI HDP'DİR

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 15 Şubat 2022 Salı günü partisinin TBMM'deki grup toplantısında açıklamalarda bulundu.  Konuşmasında, 6 siyasi partinin Ahlatlıbel'de bir araya geldiği yuvarlak masa toplantısını hedef alan ve yuvarlak masanın bilinçli bir tercih olduğunu ifade eden Bahçeli, şunları kaydetti:
"CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun daveti üzerine 6 muhalefet partisi genel başkanı çalışma yemeğinde bir araya geldi. Görünüşte 6, gerçekte 7 partinin bir siyasi dağılma içinde oldukları bir kez daha görülmüştür. Masanın gizli bir ayağı vardır, o da HDP'dir. Bu ittifak çürümüş ve çözülmüştür. Günlerce masa etrafında nasıl konuşlanacaklarını konuştular. Sonunda güç bela 12 Şubat akşamını 6+1 formatında buluştular. Yapılan ortak açıklamada yeni ve dişe dokunur bir şey yoktur. Bir koyundan iki pos çıkmayacaktır. Herkesin kendini eşit gördüğü, demokratik bir Türkiye'yi kurmak istiyorlarmış. Bunu külahıma anlatsınlar. Bizim masamız yuvarlak değil köşelidir. Bunların 6'sını toplasanız bir etmez ama bizim Cumhur duruşumuz dünyaya en güçlü cevaptır. Biz Cumhur İttifakıyız, masamız yuvarlak değil karedir. Ne CHP ne de diğer zillet paydaşlarının küresel konular hakkında tek kelime ettiklerine şahit olan yoktur. Bunların işi gücü masa etrafında ömür tüketmektir. Dış politikada çıtları çıkmaz, esameleri okunmaz, bir CHP'linin herhangi bir ittifak ortağının millî bir duruşla itiraz ettiği görülmemiştir. Zillet ittifakı akşam yatıyor güçlendirilmiş parlamenter sistem diyor, sabah kalkıyor aynı ezberi tekrarlıyor. Politikaları yok, geleceğe dair en ufak bir planları yok. Oturma düzenin nasıl olacağını günlerce konuştular. Yeni bir şey söylemekten, ortak bir siyasi program üretmekten mahrumiyetlerinin ileri düzeyde olduğu bir kez daha anlaşılmıştır. Görünüşte 6, gerçekte 7 partinin bir siyasi dağılma içinde oldukları bir kez daha görülmüştür. Eskiye dönme niyeti reform değildir. Zillet ittifakı havlu atmıştır. Yapılan açıklamada yeni ve dişe dokunur hiçbir şey yoktur. Hiç mi hazırlık yapmadınız? Açıklamada çok daha vahim savrulmalar vardır. Avrupa Konseyi'nin ve Avrupa Birliği'nin normlarına bağlı kalacaklarmış. Bu nasıl bir gayrimillîliktir. Bu kadar mı yabancılaştınız? Bahsedilen bu normlar nelerden ibarettir? Açıklasınlar da öğrenelim. Türkiye'nin aleyhtarı tutumuna destek olacaklar mı? Şimdi bu toplantıyla ilgili bir değerlendirmeyi size sunmak istiyorum. Bu kara kalem çizilmiş bir şey. Burada 6 yuvarlak masa, altında HDP, onun ayaklarının altında Avrupa Konseyi ve ABD var. Masa dikdörtgen olsa 4 ayağı olurdu ama yuvarlak olunca ayak 1, o da gizli ayak. O da HDP. Şu hâle bakın! 6'lı ganyan, HDP ve Avrupa Konseyi, ABD, AB. Bunların normlarına kalacakmış. Birleştikleri yer HDP, kullandıkları yer altılı ganyan. Bizim için tek geçerli norm, Türkiye normudur."

BİRLEŞTİKLERİ YER HDP KULLANDIKLARI YER ALTILI GANYAN
"Bugüne kadar birikmiş tecrübelerin bize gösterdiği budur." ifadesine yer veren Bahçeli, şöyle devam etti:
"Dünya genelinde tehdit ve fırsatlar iç içe geçmiştir. Akan tarih nehrinin içinden Türk milletini çıkardığımız vakit geride hiçbir şey kalmayacaktır. MHP bu şuurlar siyasetini yüksek bir şevkle temin etmektedir. Ne kadar geriye bakarsak o kadar uzak geleceği görebileceğimizin idrakında olduk. Millete adanmış, tarihe mal olmuş, vatan ve bayrağa feda edilmiş bir mücadele şerefiyle siyasetimizin temellerini oluşturduk. Bekamız için her şeyi göze aldık. MHP bir millet eseri, bir irade estetiği, bir inanç esintisidir. Dışımız milletle, içimiz Allah'la beraberdir. Düğüm içindeki düğümleri çöze çöze hızımıza hız, gücümüze güç katıyoruz. Buna kesinlikle devam edeceğiz. MHP, siyaset kalitesiyle, tutarlılık kalibresiyle gıpta edilecek bir seviyededir. Ülküdaşlık hukuku, dava arkadaşlığı en büyük servetimizdir. Bu serveti israf etmek isteyenlere izin vermeyeceğiz. Doğudan batıya, kuzeyden güneye il teşkilatlarımız tek yürektir. Partimizin ana direği, asıl omurgası teşkilatlarımızdır. Bugüne kadar bu sağlanmıştır, daha iyisinin tezahür etmesi konusunda ilgili arkadaşlarımız sorumludur. Milliyetçi Ülkücü Harekette hırsların rekabeti değil, sen yoksan bir eksiğiz anlayış ve ahlakı hâkimdir. Ülkücü, Ülkücünün yurdudur, ufkudur, umududur, uğurudur. Fitne ve dedikodu ayaklarımızın altındadır. Bilinmesini özellikle isterim ki ne kadar geriye bakarsak o kadar uzak geleceği görebileceğimizin her zaman idrakinde olduk. Kolay yollara sapmadan, zorluklar karşısında yılmadan millete adanmış, ecdada vakfedilmiş, vatan ve bayrağa feda edilmiş bir mücadele şerefi ile siyasetin temellerini oluşturduk. Yeri geldi gemilere binip seferlere çıktık yeri geldi gemileri yakıp 'Ya yurdum ya da yokum.' anlayışıyla birleştik. Bekamız için her şeyi göze aldık. MHP bir millet eseri, bir tarih esenliği, bir inanç esintisidir. Dışımız milletle, içimiz de Allah'a beraberdir. İlkelerimizde taviz vermeden yolumuzda ilerliyoruz. MHP, teşkilat kapasitesiyle, fikir kalıbıyla, siyaset kalitesiyle şükürler olsun ki gıpta edilecek bir seviyededir. Milletimizin gönlünde yüksek bir mevki edinmiştir. Kızılcahamam'da yaptığımız toplantılara katılan üyelerimize, il başkanlarımıza ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Biriniz bin olsun biriniz hepiniz olun. Kalpleri Türkiye sevdasıyla çarpan, bu vatan benim diyen her kardeşimi bağrıma basıyor, Allah'a emanet ediyorum. Avrupa normlarına bağlı kalacaklarmış. Bu nasıl gayrimillîliktir. Bu kadar mı yozlaştınız bu kadar mı başkalaştınız. Bu normlar nelerden ibarettir. Bu toplantı ile değerlendirmeyi size sunmak istiyorum. Yuvarlak masa etrafında toplanmanın manası iyi anlaşılmıştır. Kare olsaydı 4 ayağı olacaktı. Yuvarlak olunca ayak gizli o da HDP. Şu hâle bakın. Hazırladıkları bir sayfalık metin içinde de bunların normlarında kalacakmış. Birleştikleri yer HDP kullandıkları yer altılı ganyan."

SAMSUN'DAKİ ATATÜRK ANITI'NA YAPILAN SALDIRIYA SERT TEPKİ
MHP Lideri Devlet Bahçeli, Samsun'daki Atatürk Anıtı'na yapılan saldırıya sert tepki gösterdi. Saldırıya ilişkin tepkisini dile getiren Bahçeli, "Atatürk'e saldırmak, aziz hatırasına düşmanlık yapmak, tahammülsüz göstermek şerefli bir tavır ve davranış değildir. Onur Anıtı'na musallat olan, halat bağlayıp yıkmaya çalışan müptezellerin bu milletin gerçek bir evladı olması düşünülemeyecektir." ifadelerini kullandı.

FIRSATÇILARA GÖZ AÇTIRILMAMALIDIR, STOKÇULARIN ÜZERİNE GİDİLMELİDİR
Fırsatçılara göz açtırılmamalıdır, stokçuların üzerine gidilmelidir. Temel gıda ürünlerindeki %8 KDV %1'e çekilmiştir. Temel gıdaların fiyatları %7 ucuzlamıştır. Bu ürünlerin enflasyon sepetinde önemli bir ağırlığı olduğu malumunuzdur. Devlet üzerine düşeni yapmıştır. Sektör indirimleri ile temel gıdalardaki fiyat düşüşleri vatandaşlarımıza can suyu olacaktır. İndirime gitmeyenlere en ağır cezalar uygulanmalıdır. Her sektör taşın altına elini koyması şarttır. Enflasyon ile savaş geniş bir katılımla icra edilmelidir. Bu canavarın kafasının ezilmesi milletimizin temel arzusudur. Hayat yükü altında tek bir insanımızın yaşamasını kabul edemeyiz.

ELEKTRİK VE DOĞAL GAZ ARTIŞLARININ ÖNÜNE GEÇMELİYİZ
Bilhassa elektrik ve doğal gaz fiyatlarındaki yıkıcı artışların önüne geçmeliyiz. Hayat pahalılığının yükü altında tek bir insanımızın yaşamasını kabul edemeyiz. Artan gıda fiyatlarının insanımızın umutlarına gölge düşürmesine sessiz durmayız. Bize göre makul sızlanmalara haklı taleplere kulak verilmelidir. Elektrik ve doğal gaz fiyatlarının yıkıcı artışlarının önüne geçmek zorundayız. Üzerimize ne düşerse yapacağımızın sözünü veriyoruz. Milletimiz neyden şikâyet ediyorsa onun karşısında yerimizi alacağız. Elektrik faturalarındaki yüksek tutar vatandaşlarımızı rahatsız etmiştir. Bazı hususların aydınlığa kavuşturulmasında yarar görülmektedir. CHP yönetiminin konu ilgili iddiaları asılsızdır, cahilcedir. Görevli ve yüklenici şirketlerinin elektrik faturalarına zam yapması mümkün değildir. Hükûmetin çalışmalarını takdirle karşılıyoruz. Üzerimize düşen desteği sonuna kadar vereceğiz. Son günlerde elektrik faturalarındaki artışlar vatandaşlarımızı bilindiği üzere çok rahatsız etmiştir. Elektriği satan dağıtım şirketleri olmayıp görevli tedarik şirketleridir. Görevli tedarik şirketlerinin tarifeleri de EPDK tarafından belirlenmektedir. Elektrik şirketlerinin zam yapması mümkün değildir. Arıza bakım ve onarım işlerini yapmak, bağlantı taleplerini karşılamak, sistem kullanıcılarına ayrım gözetmeksizin bağlantı hizmetlerini sunmaktır. TEDAŞ'a denetim yetkisi tekraren geri verilmelidir. Elektrik dağıtımının devlet eliyle yapılması, elektriğin üzerindeki vergi yükünün kaldırılması yükü hafifletecektir.

İL TEŞKİLATLARIMIZ KILIÇDAROĞLU’NA BİRER KANDİL GÖNDERSİN
Bu kapsamda, her il teşkilatımızın Kılıçdaroğlu’na bir kandil göndererek aydınlanmasına yardımcı olmasını bekliyor, bu talimatımı paylaşıyorum.  CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu video kaydı yapmaya iyice merak sardı. Gördüğüm kadarıyla bu alanda sivrildikçe sivriliyor, sürekli gelişme kaydediyor! Önünün açık olduğunu düşünüyorum. Ne yapsın fukara, akşamları can sıkıntısına başka türlü çözüm bulamıyor. Ancak tehlikeli sularda kulaç atıyor, can simitsiz şekilde derinlere dalıyor ve boy veriyor. Maazallah boğulma riski taşıdığını da göremiyor. Düştüğü denizde yılana sarılarak kıyıya çıkacağını zannediyor. Basiret bağlandı mı ne söylense boş, hangi tembih yapılsa boşunadır. Dün akşam yine kameranın karşısına geçip “elektrik faturasını ödemeyeceğini” ifade ve iddia etmiş. İlk olarak bu bir tercihtir, ikinci olarak ve daha vahimi sivil itaatsizlik maskesi altına iliştirilmiş bir isyan denemesidir. Bu tehditkâr meydan okumaya göz yumulamaz. Faturayı ödemezse elektriği kesilmelidir. Günü geldiğinde kuzu kuzu ödeyeceğini, tam tersi bir gelişme olursa milletin bunu ödettireceğini biliyor ve inanıyoruz. Yine de karanlıkta kalmasına gönlüm razı olmuyor. Vicdanı karanlık olsa da evinin karanlığa gömülmesine üzülürüm. Bu kapsamda, her il teşkilatımızın Kılıçdaroğlu’na bir kandil göndererek aydınlanmasına yardımcı olmasını bekliyor, bu talimatımı paylaşıyorum. Nasıl olsa Kandil’e yabancı değildir, nasıl olsa Kandil’in köhne ışığıyla yolunu bulmaya çalıştığını görmeyen de kalmamıştır. Hayırlı olsun Sayın Kılıçdaroğlu, elimizden gelen budur, yetinmesini, sabretmesini, kandili de idareli kullanmasını bilmen temennimdir. Şu sözü de unutma ki: Karanlıktaysan gölgen bile seni yalnız bırakacaktır. İçine düştüğün karanlığı aydınlatacak henüz bir ışık da yoktur.”

KILIÇDAROĞLU'NUN FATURA ÖDEMEYECEĞİM ÇIKIŞI PROVOKASYONDUR
Artan elektrik faturalarına değinen Bahçeli, “Elektrik ve doğal gaz faturalarının yıkıcı artışlarının önüne geçmek zorundayız. Üzerimize ne düşüyorsa yapacağımızın sözünü veriyoruz. Yüreğimiz milletle beraberdir.” dedi.  Bahçeli, Kılıçdaroğlu'nun “Elektrik faturasını ödemeyeceğim.” çıkışına “Bir provokasyondur. Ödemezse sonucu bellidir, elektriği derhâl kesilmelidir.” cevabını verdi. CHP Genel Başkan’ının fatura ödemeyeceğim sözü yasa dışı bir eylemin, sivil itaatsizlik kılıflı bir isyan teşebbüsünün, siyasi bir hezeyanın mahsulü olduğunu kaydeden Bahçeli, şunları kaydetti:
"CHP Genel Başkanı’na öncelikle HDP'nin destek vermesi kirli ilişkiler ağını bir kez daha somutlandırmıştır. Fatura ödemem çıkışı bir protesto değil provokasyondur. Elbette Kılıçdaroğlu'nun karanlıkta kalması istemeyeceğimiz bir durumdur. Yeni adımlar atacağından bahsetmişsin, layık olduğun cevabı hemen alırsın. CHP Genel Başkanı, Kandil'e uzak ve mesafeli hiç değildir. CHP'nin trafosu, ana şebekesi Kandil'dir. Türk milleti teröristlerin Kandil'ine Türk bayrağını dikecek, Kılıçdaroğlu'nun Kandil'ini de başına geçirecek. Kılıçdaroğlu fatura ödemezse aziz milletimiz ona misliyle fatura ödetecek 2023'te demokratik hesap soracaktır. Biz onu düşünerek bir kampanya başlattık. İl teşkilatlarımıza Kılıçdaroğlu'na kandil göndermelerinin talimatını verdim. Kılıçdaroğlu onca kandili nereye koyacak nerede muhafaza edecek merak içindeyim.  Kılıçdaroğlu yeni adımlar atacağından bahsettim. Layık olduğun cevabı hemen alırsın. Kılıçdaroğlu kandile uzak ve mesafeli değildir. CHP'nin trafosu ana şebekesi Kandil'dir. Türk milleti Kılıçdaroğlu'nun Kandilini başına geçirecek."


MHP'Lİ BELEDİYELERE SU FİYATLARINDA %7 İNDİRİM TALİMATI
MHP Lideri Bahçeli, MHP'li belediyelere su fiyatlarında %7 indirim talimatı verdi. Bahçeli'nin talimatıyla MHP'li 229 Belediye su fiyatlarında indirim yaptı. MHP Genel Başkan Yardımcısı Sadir Durmaz, Bahçeli'nin talimatıyla belediye başkanlarına talimat yazısı gönderdi. Söz konusu talimatı yazısında şu ifadelere yer verildi: "Sayın Belediye Başkanı; vatandaşımızın üzerindeki yüklerin hafifletilmesi ve aile bütçelerine katkı sağlamak maksadıyla Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli Beyefendi’nin talimatlarıyla, su fiyatlarında %7 oranında indirim yapılarak insanımıza destek olunması hususunda gereğini rica eder, çalışmalarınızda başarılar dilerim."

DEVLET BAHÇELİ'DEN TARKAN'IN "GEÇÇEK" ŞARKISIYLA İLGİLİ TERS KÖŞE
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 22 Şubat 2022 Salı günü yapılan partisinin grup toplantısında, gündeme ilişkin çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Ünlü Şarkıcı Tarkan'ın geçtiğimiz günlerde piyasaya çıkardığı "Geççek" isimli şarkısının, politik mesaj verdiği iddiasıyla eleştiri yağmuruna tutulduğunu hatırlatan Bahçeli, "Ancak Tarkan, şarkıyla ilgili yaptığı açıklamada pandemiyi kastettiğini belirtti." dedi. Şarkıyı devletin bekasına bağlayacağını söyleyenlerin yanıldığını belirten Bahçeli, "Tarkan bir şarkı sözü yazmıştır. Tarkan geçecek diyor, bunu da Anadolu'ya yakın bir şiveyle söylüyor. Elbet geçecek, sorunlar bitecek, salgın geçecek, dertler bitecektir." diye konuştu.
Bahçeli, Tarkan'ın şarkısını normal karşıladığını ifade ederek, şunları söyledi:
"Tarkan bir şarkı sözü yazmıştır. Tarkan geçecek diyor, bunu da Anadolu'ya yakın bir şiveyle söylüyor. Elbet geçecek, sorunlar bitecek, salgın geçecek, dertler bitecektir. Tarkan geçecek diyor, bunu da Anadolu'ya yaygın ağız şivesi ile söylüyor. Elbette geçecek, zillet geçecek, salgın geçecek, terör geçecek, sorunlar bitecek, buna da az kaldığı görülecek. Bu saptırmanın kime ne faydası vardır. İktidar şarkıyla kurulmadı. Velev ki iddialar doğru olsun iktidar bir şarkıyla yıkılamaz. Bir şarkı sözünden yeni bir kutuplaşma sağlamanın bir faydası yoktur. İhanetin sızısı geçmez, şehitlerimizin acısı geçmez, davaya bağlılığımız geçmez. Türk ve Türkiye sevdalılığımız geçmez. Buradaki konuşmamı geçen hafta taklit edenler şimdi dağılabilirler. Karga bülbülü taklit edeyim derken kendi yürüyüşünü şaşırır. Tarkan'dan muhalif devşirmeye çalışanlar önce ‘Kıl oldum abi’ şarkısını dinlesinler. Tarkan'dan zilletin tarzanı çıkartılamaz."

6 RAKAMINA DİKKAT BUYURUNUZ. TERSE ÇEVİRİNCE 9 RAKAMI ORTAYA ÇIKAR
"Mesele bakmak değil görmektir." diyen Bahçeli, "Yuvarlak masa çevresinde kurulan tuzaktır, kumpastır. Türkiye'nin sırtına bindirilmek istenen ağır külfettir. 6 rakamına dikkat buyurunuz. Bu rakamı terse çevirince 9 rakamı ortaya çıkar. Mesele bakmak değil görmek. Altıyı çevirip 9 rakamına bakınca gördüğümüz huzurdur, havaya kaldırılan 9 tuğdur, 9 ışıktır sorunların geçeceğinin müjdesidir. Cumhur İttifakının açık ara önde geçeceğini simgesidir. Nitekim çoğu gitmiş azı kalmıştır. Tarkan şarkı sözleriyle Kovid'i kastettiğini söylüyor, hayır diyorlar, iktidarı kastettin. Niyet okuyucuları fitne yayıyorlar İktidar şarkıyla kurulmadı bir şarkı ile yıkılmaz. Tarkan şarkısını beka meselesine bağlayacağımı bekleyenler şimdi dağılabilirler." değerlendirmesinde bulundu.

BELEDİYE İŞLERİ BİTTİ DE MÜNİH Mİ SIRAYI ALDI?
MHP Lideri Devlet Bahçeli, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'na yönelik şu eleştiride bulundu:
"Millî Güvenlik Konferansına katılan bir isim de gözümüze çarpmıştır. Türkiye'yi temsilen Millî Savunma Bakanı katılmışken İBB Başkanı'nın da Münih'e gitmesi dikkat çekmiştir. Belediye işleri bitti de Münih mi sırayı aldı? İBB Başkanı hangi sıfatla gitmiştir? Neyin lobi çalışmasını yapıyor? Üstüne vazife olmayan konularda görüş belirtmeye meraklı bu belediye başkanı Rusya ile Ukrayna arasındaki barışçıl diyalog için hazır olduğundan bahsetmiştir. Türk demokrasisinin sakatlandığından Avrupa değerlerine özleminden bahsetmiş. Hiç utanmadan Türkiye'yi kötülemiş. Bu jurnalciliktir, skandal bir rezalettir. Üstelik Türk düşmanlığı aleni olan PKK ve HDP sevdasını dile getiren devşirilmiş sözde siyasetçi Cem Özdemir ile kucaklaşması soysuzluğun ete kemiğe bürünmesidir. Batı’nın maşalığına talip olduğu ortaya çıktı. Türkiye'de demokrasi sakat olsaydı belediye başkanlığı koltuğuna oturmayı rüyanda görürdün."

KILIÇDAROĞLU MASANIN ALTINDA YUVARLANAN HDP'Yİ SAKLAYAMAMIŞ
"Demokrasinin eksiği olabilir ama sakat olduğunu söylemek akıl tutulmasıdır. Bizim geleneğimizde başka konferanslarda devleti yaralayıcı konuşmamak esastır. Millî duruş adamlık ister, mertlik ister. Adına Millet İttifakı denen zilletin ta kendisi olan bu tablonun tam tersindedir. Zillet ittifakının 6+1 formatında planladığı toplantı geçtiğimiz hafta devamlı tartışılmıştır. Yuvarlak masanın can suyu olduğunu söyleyenlerden tutun da o masaya pek çok saçma sapan değerlendirme yapılmıştır. Şu iddiaya bakar mısınız yuvarlak masa heyecan yaratmış, vatan sevgisiyle bir araya gelmişler. Madem öyle vatan düşmanlarıyla ne arıyorsunuz? Kılıçdaroğlu yuvarlak masanın altında yuvarlanan HDP'yi saklayamamış, HDP'nin yok sayılamayacağını söylemek zorunda kalmıştır. Bu suçüstü hâlidir."

AHMET DAVUTOĞLU'NA 28 ŞUBAT CEVABI
Devlet Bahçeli, "Serok Ahmet iftirayı dile getirmiş '28 Şubattan son bahsetmesi gereken Bahçeli 28 Şubat'ın başbakan yardımcısıdır.' demiştir. Benim 28 Şubat 1997'de başbakan yardımcısı olduğumu ispat etmezsen namerdin önde gidenisin. Müflisliğin en zirve ismi olarak anılacaksın. MHP, 18 Nisan 1997 Seçiminden başarıyla çıkmıştır 28 Mayıs 1999 koalisyon hükûmetine katılmıştır. 28 Şubat darbesi 1997'de kurulmuştur." dedi.

Hocalı Soykırımı’nın 30'uncu Yıl Dönümü
BAHÇELİ: HOCALI HÂLÂ İÇİN İÇİN KANAYAN, KABUK BAĞLAMIŞ, TEDAVİ EDİLMEMİŞ BİR YARADIR
İnsanlık tarihinin kara bir lekesi olan "Hocalı Katliamı"nı 30'uncu yıl dönümünde nefretle kınıyor ve şehitlere rahmet diliyoruz.
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Hocalı hâlâ için için kanayan, kabuk bağlamamış, tedavi edilmemiş bir yaradır." dedi.
Bahçeli, 22 Şubat 2022 Salı günü TBMM'deki grup toplantısında yaptığı konuşmada 30 yıl önce gerçekleştirilen Hocalı Katliamı'na da değinerek, şunları söyledi:
"Bilmeyen varsa hatırlatayım, kabulde zorluk çeken varsa açıkça ifade edeyim, bizim adımız Türk milletidir. Biz medeniyetlere beşiklik, milletlere bilirkişilik yapan bir yönetim kudretinin, bir tarih kuvvetinin, bir kültür kucaklaşmasının vârisiyiz, büyük bir ecdadın bugünkü ahfadıyız. Bugün 3 kıtada, 34 ayrı ülkede manevi anıtlarımız olan 80 şehitliğimiz izimizin ne kadar derinlerde, ismimizin ne kadar geniş coğrafi alanlarda yankılandığının ispatı ve ilanı değildir de nedir? 'Bir Türk dünyaya bedeldir.' inancı öylesine söylenmiş, hamasetle sözleşmiş bir beyan değil, hakikatin beşeriyete ve cihana tebliğidir. Doğal ve doğru olacağı üzere, nerede bir soydaşımız, hangi coğrafyada bir din kardeşimiz varsa gözümüz oradadır, gönlümüz oralarla ve onlarla birliktedir. Karabağ’dan Kırım’a, Kâşgar’dan Kerkük’e, Kıbrıs’tan Kudüs’e, Keşmir’den bütün Türk ve İslam yurtlarına varıncaya kadar üç hilalin anıları vardır, ayak izleri vardır, hâlen sızlayan acıları vardır, silinemeyecek adı ve şanı vardır. Mesela Hocalı bunlardan yalnızca birisidir. Tam 30 yıl evvel, yani 1992 yılının 25 Şubat’ını 26 Şubat’a bağlayan zulmet dolu bir gecesinde Dağlık Karabağ’ın Hocalı kasabasında soydaşlarımızın kanı dökülmüş, canımızdan can gitmiştir. Hocalı hâlâ için için kanayan, kabuk bağlamamış, tedavi edilmemiş bir yaradır. 25-26 Şubat 1992 tarihinde 7 bin nüfuslu Hocalı’da bir soykırım suçu işlenmiştir. Aralarında çocukların, kadınların ve yaşlıların bulunduğu 613 soydaşımız şehit edilmiş, 487 soydaşımız yaralanmış, geride kalanlar yerinden yurdundan edilmiştir. 1949 tarihli Cenevre Sözleşmesi, Birleşmiş Milletler Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi, Sivil ve Siyasi Haklar Sözleşmesi, İşkence ve Diğer Zalimane, İnsanlık Dışı veya Onur Kırıcı Muamele veya Cezaya Karşı Sözleşme, ilaveten Çocuk Hakları Sözleşmesi Hocalı’da ihlal ve inkâr edilmiştir. Bir defa bu açık ve çarpıcı gerçeğin kabulü bölge barışı açısından şarttır ve kaçınılmazdır. Hocalı, Dağlık Karabağ’ın incisi, stratejik değeri çok fazla olan yurt köşesidir. Ne üzücüdür ki, hâlâ tutsaktır, hâlâ zincirlidir, hâlâ feryat etmektedir. Elbette İkinci Karabağ Savaşı’yla kardeş ve dost ülke Azerbaycan Ermenistan’ın kontrolündeki vatan topraklarının %80’nini geri almış, 44 gün içinde muazzam bir zafere imza atmıştır. Ermenistan’ın takip ettiği yayılmacı nitelikli 'yeni savaşlar, yeni topraklar' politikası zor kullanılarak çöpe atılmış, Türk coğrafyası dirilmiş ve uyanışa geçmiştir. 27 Eylül-9 Kasım 2020 tarihleri arasında, Azerbaycan ordusunun kahraman neferleri her cephede her çatışma hattında silahlı Ermenileri ezip geçmiş, vurup yıkmıştır. Sonuç olarak, Karabağ’da 290’dan fazla yerleşim yeri özgürlüğüne kavuşmuştur. Türk’ün damarına basanlar, vatanına göz koyanlar, varlığına silah doğrultanlar, bağımsızlığıyla oynayanlar doğduklarına pişman edilmişler, layık oldukları hezimetle tanışmışlardır. Kubadlı, Zengilan, Cebrail, Fuzuli gibi stratejik reyonların yanında, Laçin, Hocalı, Terter, Hocavend’e bağlı pek çok köy ve yerleşim yeri kurtarılmıştır. Türkiye-Azerbaycan dayanışması İkinci Karabağ Savaşı’nda zaferi belirleyen iradeyi tesis etmiştir. Türk’ün Türk’e omuz vermesi müstevlileri paçavraya çevirmiş, bir elin nesi varsa iki elin gücü olduğu tüm haşmetiyle, tüm heybetiyle, tüm görkemiyle cümle âleme gösterilmiştir. Türk milletinin tek yürek olması zalimlere unutamayacakları bir ders vermiştir. İHA’larımız, SİHA’larımız destan yazmış, elektronik harp sistemleri hayranlık uyandırmış, bu sayede Azerbaycan lehine sahada üstünlük kurulmasının önü açılmış, Türklüğün jeopolitik gücüne güç katılmıştır. Azerbaycan ile Ermenistan arasında imzalanan 10 Kasım 2020 tarihli anlaşma muhtırası zaferi teyit, değerli kazanımları ihtiva eden tarihî bir belge hükmündedir. İnanıyorum ki, Dağlık Karabağ’ın bütünüyle hak sahibi Azerbaycan’a geçeceği dönem de gelecek, başta Hocalı olmak üzere ecdat yadigârı vatan toprakları Türk milletinin emanetine mutlaka tevdi edilecektir. Çünkü Hocalı Türk’tür, Dağlık Karabağ Türk’tür, bu topraklar Türk’ün ebedî yurdudur. Bu tarih gerçeğini hiçbir zalim emel hiçbir muhasım çevre değiştiremeyecek, yürüyen kervana taş koyamayacaktır. Bir kere kalkan bayrak asla inmeyecektir. Ezanlarımız susmayacaktır. Vatanımız bölünmeyecektir. Mukadderatımız yıkılmayacaktır. Ankara-Bakü birlikteliğini stratejik bir müttefiklik hukukuyla resmîleştiren 15 Haziran 2021 tarihli Şuşa Beyannamesi Türk milletinin ortak irade tezahürüdür. Bu Beyanname’nin 3 Şubat 2022 tarihinde TBMM’de kabulüyle birlikte resmîleşmesi de temin edilmiştir."

BAHÇELİ, ERDOĞAN AİLESİNE "GEÇMİŞ OLSUN" DİLEĞİNDE BULUNDU
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, koronavirüse yakalanan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Hanım'ı telefonla arayarak, "geçmiş olsun" dileğinde bulundu. Erdoğan da Bahçeli'ye teşekkür etti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan'ın Kovid-19 testleri pozitif çıktı. Sosyal medya hesabından konuya ilişkin açıklama yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, testinin pozitif çıktığını ve Omicron varyantı tespit edildiğini söyledi. Recep Tayyip Erdoğan, Twitter hesabından şunları yazdı:
-Bugün hafif belirtiler üzerine eşimle birlikte yaptırdığımız Kovid-19 testimizin sonucu pozitif çıktı. Omicron varyantı olduğunu öğrendiğimiz hastalığı hamdolsun hafif geçiriyoruz. Görevimizin başındayız. Çalışmalarımıza evde devam edeceğiz. Dualarınızı bekliyoruz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi 3 Şubat'ta Ukrayna'daydı. Erdoğan ve eşinin Omicron varyantını bu gezide mi kaptığı merak konusu oldu. Erdoğan, Rusya- Ukrayna krizini çözmek için bu ziyareti yapmıştı. Erdoğan'ın son görüştüğü isim olan Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, koronavirüs testi pozitif çıkan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a geçmiş olsun dileklerini iletti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan da kovid olduğunu duyurdu. Sosyal medya hesabı üzerinden açıklama yaparak dua beklediklerini belirten Emine Erdoğan "Anca beraber, kanca beraber inşallah en kısa sürede bu hastalığı Tayyip Bey’le birlikte atlatacağız. Dualarınızı bekliyoruz." dedi.
MHP Lideri Devlet Bahçeli, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ve Emine Erdoğan'ın koronavirüse yakalandığı haberini toplantı sırasında aldığını ifade etti. Bahçeli daha sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı arayarak geçmiş olsun dileklerini iletti. MHP'nin "Merkez Yönetim Kurulu, Merkez Disiplin Kurulu ve Milletvekilleri Ortak Toplantısı"nda katılan Bahçeli, toplantıda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın koronavirüse yakalandığı haberini aldı. Toplantı sonrası basına açıklama yapan MHP Genel Başkanı Bahçeli, "Kendisinin açıklamalarını yapmış olduğumuz toplantı sırasında aldım. Cenabıallah'ın şifalar vermesini diliyorum. Biraz sonra kendilerini arayacağım, geçmiş olsun dileklerimi bildireceğim inşallah." dedi. MHP'den daha sonra yapılan açıklamada görüşmenin gerçekleştiği duyuruldu: Açıklamada, şöyle denildi:
"Genel Başkan’ımız Sayın Devlet Bahçeli, Kovid-19 testleri pozitif çıkan Cumhurbaşkanı’mız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı telefonla arayarak kendilerine ve muhterem eşi Emine Erdoğan hanımefendiye geçmiş olsun dileklerini iletip, Cenabıallah’tan acil şifalar temennisinde bulundu."
MHP Lideri Devlet Bahçeli, Twitter'dan da "geçmiş olsun" dileklerini yineledi ve şu ifadelere yer verdi:
"- Cumhurbaşkanı'mız Sayın Recep Tayyip Erdoğan Beyefendi’yle birlikte muhterem eşleri Sayın Emine Erdoğan Hanımefendi’nin KOVİD-19 testinin pozitif çıkmasından dolayı geçmiş olsun dileklerimi ve halisane dualarımı bahusus paylaşıyor, Allah’tan sağlık ve sıhhat niyaz ediyorum.
-Söz konusu hastalığı hafif geçirmeleri ve çalışmalarını evlerinde sürdürüyor olmaları yegâne tesellimizdir. Sayın Cumhurbaşkanı’mız ve Muhterem Hanımefendi başta olmak üzere, Rabb’im virüse yakalanan herkese ‘Eş-Şafi’ ismi hürmetine şifalar nasip etsin inşallah."

ERDOĞAN'DAN BAHÇELİ'YE TEŞEKKÜR
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, haberi alır almaz kendisini arayan Devlet Bahçeli için sosyal medya hesabından teşekkür mesajı yayımladı. Erdoğan mesajında şu ifadelere yer verdi:
"Değerli dostum Devlet Bahçeli Beyefendi telefonla arayarak şahsıma ve eşime geçmiş olsun temennilerini iletti. Kendilerine şükranlarımı sunuyor, selam ve muhabbetlerimi iletiyorum."