SEMİH YALÇIN: KILIÇDAROĞLU'NUN YÖNETİME GELMESİNDEN SONRA CHP'DE SAPLA SAMAN BİRBİRİNE KARIŞMIŞTIR

24 Ocak 2022 12:42
Okunma
119
SEMİH YALÇIN: KILIÇDAROĞLUNUN YÖNETİME GELMESİNDEN SONRA CHPDE SAPLA SAMAN BİRBİRİNE KARIŞMIŞTIR

SEMİH YALÇIN: KILIÇDAROĞLU'NUN YÖNETİME GELMESİNDEN SONRA CHP'DE SAPLA SAMAN BİRBİRİNE KARIŞMIŞTIR
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Semih Yalçın, "Deniz Baykal'ın FETÖ marifetiyle genel başkanlıktan düşürülmesinden ve Kemal Kılıçdaroğlu'nun yönetime gelmesinden sonra CHP'de sapla saman birbirine karışmıştır. Bu sebepledir ki Akşener-Yavaş ikilisi yavaş yavaş ve gizli gizli CHP’nin altını oymakta, Marksizmin uyuşturduğu bu partinin mezarını kazmaktadır." dedi.
Yalçın, "İhanet Temsilinin Son Perdesi" hakkında kamuoyuna yaptığı açıklamada, CHP ve İP Genel Başkanlarına yönelik sert eleştirilerde bulundu. Bu açıklamanın, son sekiz yılda sahneye konan bir ihanet temsilinin üçüncü ve son perdesi hakkında kamuoyunu bilgilendirmek üzere yapıldığı hatırlatılarak, şöyle denildi:
"Siyaset sahnesinde oynanan bu kirli oyunun ilk iki perdesi, Gezi ve 15 Temmuz Kalkışmalarıdır. İhanet temsilinin üçüncü perdesiyse hâlen halka açık vaziyette sahneye konmaktadır. Senaryosu Washington’da yazılmış ve yönetmenliği FETÖ’ye verilmiş olan temsilin ana oyuncuları, zillet ittifakının aktörleridir. MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın kulağını çekmesinden sonra senaryonun replikleri karışmış, sahne ve dekor dağılmıştır. Bunun üzerine insicamları bozulan ana oyuncular, derhâl tepki vermişlerdir. Genel Başkan'ımız Sayın Devlet Bahçeli’nin Yavaş’ı uyarması üzerine, en çok mızmızlanan İP Müdiresi Meral Akşener’in olmuştur. Akşener’in Yavaş’ı sallayıp sırtına alması, hem senaryoyu deşifre etmiş hem de kamuoyunda “Biz nereye vurduk, ses nereden geldi?” sorusunu akıllara getirmiştir. İP Müdiresi’nin Yavaş’ı koruyup kollamada CHP’den çok azimli olması boşuna değildir. Bunun iki temel sebebi vardır. Birincisi ikisini siyasette bugünkü konumlarına taşıyan akıl ve stratejinin FETÖ olmasıdır. Meral Akşener ile Mansur Yavaş'ın bu kadar sıkı fıkı bağlayan İP’in ve ikilinin ahbap çavuş ilişkilerinin dokuyucusu da FETÖ aklıdır. İkincisi ise yine FETÖ aklının kaset komplosuyla işbaşına getirdiği Kemal Kılıçdaroğlu’nun yetersizliği üzerine, CHP yerine İP’in iktidara uzanmasını sağlama hedefidir. Çünkü Deniz Baykal'ın FETÖ marifetiyle genel başkanlıktan düşürülmesinden ve Kılıçdaroğlu'nun yönetime gelmesinden sonra CHP'de sapla saman birbirine karışmıştır. Bu sebepledir ki Akşener-Yavaş ikilisi yavaş yavaş ve gizli gizli CHP’nin altını oymakta, Marksizmin uyuşturduğu bu partinin mezarını kazmaktadır. Bu maksatla hem Ankara Büyükşehir Belediyesinin imkânları kullanılmakta hem de akıl almaz siyasi tertipler sahneye konmaktadır. Heval Meral’in; 2016 ihanet kalkışması öncesinde olduğu üzere, papağan gibi 'Ben başbakan olacağım.' nakaratını tekrarlaması, FETÖ kıvamında bir mesaj taşımaktadır. Heval Meral, sanki CHP’nin içindeymişçesine Kılıçdaroğlu ile gizli rekabet hâlindedir. İP Müdiresi Heval Meral’in zillet ittifakına katılmasının sebebi de kaleyi içeriden fethetme taktiğidir. Müdire Akşener ile entrikacı Başkan Yavaş arasındaki ahbap çavuş ilişkisi, şeytanın ortaklığından bile ileridedir. Akşener-Yavaş ilişkisi, tarihî Bizans entrikasının 21. yüzyıl versiyonudur. Bu versiyonun daha geniş tezahürlerinden biri, bir süre önce İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na İP Müdiresi tarafından “Fatih” payesi verilirken görülmüştür. İki kafadar; hem kamuoyunu hem de CHP seçmenini cambaza baktırırken, bu partinin altındaki halıyı çekmektedir. Hedef, CHP’yi bitirip yerini İP’in aldığı alternatif bir siyasi oluşum vücuda getirmektir. Suçsuz ve her şeyden habersiz CHP seçmeni ise farkında olmadan bu dâhilî şebekenin dümenlerine ortak olmaktadır. Mansur Yavaş’ın belediyedeki operasyonları için akıl hocası ve iş birlikçisi de İP Müdiresi Akşener’dir. Mansur Yavaş, CHP'li Belediye Başkanı gibi görünmesine rağmen el altından bütün İP’lileri belediye kadrosuna doldurmuştur. Belediyede ve bağlı şirketlerinde üst düzey görevlere getirilen isimler, özenle seçilmiştir. Hepsi de MHP muhalifi ve hasmı kesilen kifayetsiz muhterislerdir. Bu tablonun ressamı olan FETÖ aklı, 2015 Seçimlerinde CHP seçmeni arasında 'HDP’ye her evden bir oy' kampanyası düzenleyerek, PKK’nın siyasi temsilcisinin Meclise taşınmasını sağlamıştır. İşte bu gizli misyonda Yavaş’ın en büyük destekçisinin, İP Müdiresi’nin olması planlamanın gereğidir ve normaldir. Meral Akşener'in CHP’li seçmene bol bol gülücükler dağıtması ve sürekli Kılıçdaroğlu'nun sırtını sıvazlaması, bu kirli planı açık etmeme çabasındandır. Mansur Yavaş’a resmiyetteki partisi CHP'den çok, Meral Akşener'in sahip çıkması da Aslında bu sinsi örgüyü ele vermektedir. Yavaş'ın MHP muarızlığı ve husumetinin arkasında da FETÖ aklı vardır. Mansur Yavaş, yukarıda sözünü ettiğimiz senaryonun üçüncü perdesi gereğince; nerede MHP muhalifi varsa onu beslemekte, doyurmaktadır. Maksat; MHP’yi iç çekişmelerle oyalayıp siyasetteki müessiriyetine darbe vurmaktır. Kısacası, Avrupa'dan ve Washington üst aklından beslenen Mansur Yavaş, emperyalizmin yerel hizmetlerdeki tetikçisine dönüşmüştür. O artık yeni bir siyasi kukla türüdür. Kuklanın madenî mafsallarını yağlayan da İP Müdiresidir. Yavaş, Ankara'nın Mehdi Zana’sı, Heval Meral de siyasetin Leyla Zana’sı olmuştur. Mansur Yavaş'ın İP’liğinin pazara çıkması karşısında, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ne yapacaktır, merakla bekliyoruz. Son olarak, kendini şahin sanıp azimle kanat çırpan İP Müdiresi Heval Meral’e ilave iki çift sözümüz daha vardır: Zevali gelen kuzgun, Kartal'ın avına dadanırmış. Heval Meral’in MHP’ye efelenmesi de o cinstendir. Müdire bir kendine bakmalıdır bir de aynaya. Boyu kaç arşın, kanadı kaç santim, gagası kaç milimdir; hesaplamalıdır. Heval Meral’in, arkasında Ankaralıların durduğunu söylediği Mansur Efendi var ya, o da kendisinin eteğine daha fazla saklanamayacaktır. Kaynaklarının kirli bir senaryo uğruna çarçur edildiğini gören sevgili Ankaralılar, onu ilk seçimde enseleyip tüyü yolunmuş kaza çevireceklerdir."
MHP'DEN TEŞKİLATLARA İNDİRİM KAMPANYASI GENELGESİ
MHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Semih Yalçın, yaptığı yazılı açıklamada, döviz kurundaki büyük düşüşün ardından halkın kullandığı temel ihtiyaç ürünlerinin fiyatlarında da ciddi oranda indirim yapılması beklendiğini; ancak umulan adımların atılmasında yavaş ve isteksiz hareket edildiğini belirtti. Yalçın, "Halkın yararına olacak indirimleri hızlandırmak üzere partimizce yurt çapında teşvik ve katılım kampanyası düzenlenmiş olup, bu konuda teşkilatlarımıza bir genelge yollanmıştır." dedi.
Genelgede, döviz kurundaki suni artış bahane edilerek uzun zamandır ekonomide olumsuz ve karamsar bir hava estirilmek istendiği ve birtakım fırsatçıların da spekülatif ortamdan yararlanıp, temel ihtiyaç maddelerinin fiyatlarında aşırı artışlar yaptığı kaydedilerek, şu ifadelere yer verildi:
"Piyasa spekülatörleri ve kara doymayan bazı simsarlar, mal stoklamak ve dövizdeki artışa paralel zamlar yapmak suretiyle fahiş kazançlar elde etmişlerdir. Ölçüsüz fiyat artışı furyası ve gerçek üstü piyasa şartları sebebiyle vatandaşlarımızın alım gücü düşmekle kalmamış, ekonomik sıkıntılara duçar olan halkın önemli bir kesimi temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanmaya başlamıştır. Ancak kur korumalı TL vadeli mevduat sisteminin hayata geçirilmesi üzerine, döviz kurunda uzun süredir biriken spekülatif köpük temizlenmeye başlamış, dolara koşma yarışı da sonlandırılmıştır. Birkaç gün öncesine kadar hızına yetişilemeyen kur artışları, yeni mevduat sistemiyle dizginlenmiş, piyasalar hızla sakin bir havaya bürünmüştür. Hem kurdaki yükselişi bahane ederek fahiş artışlarla vatandaşı soyma yarışına giren bazı firma ve kuruluşların hem de siyasi spekülatörlerin kar oyunu bozulmuştur."
Piyasalarda beklenen güvenin, yine hükûmetten beklenen adımlarla sağlandığı hatırlatılarak, şöyle denildi:
"Ancak kurdaki düşüş hızı, kur bahane edilerek her alanda, her kalemde artırılan fiyatların gerçek ve makul rakamlara indirilmesinde görülmemektedir. Kur reel değerlerine çekilirken; fiyatlardaki abartılı artışların sonlandırılması ve özellikle temel ihtiyaç maddeleriyle ilgili piyasa rakamlarının da gerçek değerlerine indirilmesi gerekmektedir. Artık herkesin, her kesimin elini taşın altına koymasının zamanı gelmiştir. MHP olarak, halkın tükettiği temel ihtiyaç ürünlerinin fiyatlarında indirime gidilmesi için yurt çapında teşvik ve katılım kampanyası başlatılmıştır. Bu bağlamda MHP teşkilatları bulundukları il ve ilçelerde esnafla, üretici ve tüccar kesimiyle, süpermarketlerin yöneticileriyle, sanayicilerle bire bir temasa geçeceklerdir. Teşkilat mensuplarımız, milletimiz adına ilgili herkesten indirim kampanyasına katkıda bulunmalarını talep edeceklerdir. Genel Başkan'ımız Sayın Devlet Bahçeli’nin, partimizin 30.11.2021 tarihli grup toplantısında dile getirdiği “Mal ve hizmet üreten, satan, pazarlayan firmalarımızın, şirketlerimizin, kurumlarımızın toplumsal rahatlama adına, temel ihtiyaçların fiyatlarında yüzde 2 ile 5 arasında indirime gitmeleri millî birlik ve dayanışmamızın manevi harcıdır." şeklindeki ifadeler, partimizce başlatılan kampanyanın ilk işaret fişeği olmuştur. Nitekim Sayın Genel Başkanımızın bu çağrısına bazı firma ve kuruluşların olumlu karşılık verdiği, ardından da bir kısım tüketim mallarının fiyatlarında indirime gidildiği memnuniyetle görülmüştür. Söz konusu kampanyaya katılımın yaygınlaştırılması için çabalarımız sürecektir."