TURAN KORİDORU VE BÖLGEDEKİ ÖNEMİ. TÜRK BİRLİĞİ MUHAKKAKTIR VE EBEDİDİR
Dr. Derya AKDEMİR
Karabağ Savaşı yeni bir dönemin başlangıcıdır. Azerbaycan’ın tarihî topraklarını almak için verdiği onurlu mücadele takdire şayandır. Bu savaş Yeni Dünya düzeni güçlerin yer değiştirmesine de neden olmuştur. Azerbaycan bölgedeki varlığını hem siyasi hem strateji olarak belirlemiş savaşı zaferle taçlandırmıştır. Bölgede Rusya eski gücünü kaybetmiş, yeniden parçalanacağı olgusunu iyice benimsemiştir. Ayrıca bu savaşla Azerbaycan ordusu “5’inci Nesil” teknolojik savaşla askerî gücünü tüm dünyaya kanıtlamıştır. Karabağ Zaferi sadece Azerbaycan’ın değil, tüm Türk yurtlarının ortak zaferi olmuştur. Hâlen baskı altında yaşayan Türk yurt ve akraba topluluklarımız için bu zafer özgürlüğe aşı yaparak can ve umut vermiştir. Bununla birlikte bölgede çok yönde değişimler ve yeniklerin başlaması elbette ki her birimiz için umut vericidir. Zafer sonrası Türkiye Azerbaycan Şuşa Beyannamesi’yle iki ülke dış güvenlik meselelerini perçinlemiş. Dışarıdan gelebilecek bir saldırıda birlikte mücadele etme garantisini oluşturmuşlardır. Birlik beraberliğin yanında ayrıca Kars Antlaşması’nın üstünden gidilerek bölgede politik, askerî, ekonomik, stratejik, ortak yaptırımlara neden olmuştur. Bölgede haylaz çocuk profilini elinden bırakmayan Ermeniler, diasporası ve halk güç birliğinden ayrılmıştır. Halk savaş istememektedir. Her yeni can kaybı halk için manevi isyan niteliğine gelmistir. Bölgede barış olması Ermenilerinde ekonomik bunalımdan çıkışı niteliğindedir. Bölge siyasi konjektif olarak sulh içine girecektir. Yakın zamanda koridorun açılış müjdesi gelecektir.
Ermenistan denilen yer aslında Batı Azerbaycan topraklarıdır. Burada, eski 18’inci yüzyılda Revan Hanlığı kuruluydu ve Azerbaycan toprağıydı. İçinde yaşayan halk ise Azerbaycan Türklerinin oluşturduğu nüfustan ibaretti. İran, Rusya ve Fransa’nın gayrikanuni iş birlikçi tutumlarıyla Fransa ve Avrupa’nın çeşitli yerlerindeki Ermenileri bu topraklarda konuşlandırıp burada büyük soykırımlara Taşnak ve çeşitli grupların imza atmalarına sebebiyet vermişlerdir. Bölgedeki Azerbaycan Türkleri kendi yurtlarında mülteci konumuna düşürülmüş, Vatan savunmasında yüzlerce insan katledilmişti. Ermeniler bölgede bazı vaatler doğrultusunda kandırılmış ve kullanılmışlardır. Fransa gizli güç ve oyun babalığını arka perdeden devam ettirmektedir. Adına ne derseniz diyebilirsiniz bu koridorun. Kimisi Zengezur Koridoru der, kimi Turan Yolu, kimi Türk Birliği yolu, kimine göre ise İpek Yolu. Bu anlam ve önemini değiştirmez. Gölgedeki güçler ekonomik yaptırımlarına kapı açmıştır.
Zengezur Koridoru İrevan’ın altın anahtarıdır. Azerbaycan Cumhur Başkanı Sayın İlham Aliyev’in de dediği dibi Azerbaycan tüm tarihî topraklarına geri almak için güç toplamaya devam etmektedir. Ermeniler şimdilik yaşadıkları bu topraklarda Türk izlerini silmeye gayret etmektedirler. Koridor Türk Birliği’nin de tapusunu muntazam kılmaktadır. Ticaret yollarının yeniden canlanması bölgede bulunan tüm milletler için ekonomik bir fırsattır. Koridordan rahatsız olanlar eski ağa ateşkesle babalıklarını kaybetmemek için sürekli, Ermenileri maşa gibi ateşe atmaktalar. Savaş bitmiş görünse de psikolojik savaş yerini zaman zaman ateşkesi ihlal eden Ermeniler tarafında sınırlarda bozulmaktadır. Bu ihlaller Azerbaycan’ın sabrını çok zorlamaktadır. Bu saatten sonraki sataşmalarda Türkiye haklı olarak karşılık verecek duruma gelmiştir. Hukuken ortada bir antlaşma vardır. Savaş kurallarını ihlal edip sivil halkı vurmaları bir savaş suçudur. Dünya buna sessiz kalmamalıdır. “Yurtta sulh cihanda sulh.” parolamızdır. Azerbaycan bizimde yurdumuz kardeşimizdir. Azerbaycan ve Türkiye kan bağları da olan aynı ananın iki evladı gibidir. Bu yüzden Atatürk bu yakınlık için “Azerbaycan’ın kederi kederimiz, sevinci sevincimizdir.” demiştir. Türk Birliği muhakkaktır ve ebedîdir. Zengezur Koridoru’yla mümkündür. Tüm okurlarıma sevgi ve selamlarımla.