THE'DEN, BAHÇELİ'Yİ HEDEF ALAN İZMİR BAROSU BAŞKANLIĞINA SERT TEPKİ
Türk Hukuk Enstitüsü (THE) Başkanlığı, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli'yi hedef alan İzmir Barosu Başkanlığının açıklamasına sert tepki gösterdi.
THE adına yapılan yazılı açıklamada, "İzmir Barosu Başkanlığı avukatların temsilcisi olmaktan çok siyasi ve ideolojik bir güruhun sözcüsü olmaya heves etmektedir." denildi.
THE'nin açıklamasında şu görüşlere yer verildi:
"Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’nin yapmış olduğu açıklamalar hakkında İzmir Barosu Başkanlığı tarafından haddini aşan beyanatta bulunulmuştur. Öncelikle yazının girişindeki sözden de anlaşılacağı üzere İzmir Barosu Başkanlığı avukatların temsilcisi olmaktan çok siyasi ve ideolojik bir güruhun sözcüsü olmaya heves etmektedir. Yarım asrı geçkin süredir ömrünü Türk milliyetçiliği ve Türk devletine adayan, buna mukabil de Türk milleti nazarında büyük bir teveccüh ile karşılık bulan Sayın Bahçeli’nin açıklamaları arasında Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni, devletin kurum ve organlarını aşağılamaya yönelik kelime ve açıklamalar aramak olsa olsa akıl tutulmasının, planlı bir karalama kampanyasının ürünüdür. Türkiye Cumhuriyeti’nin bir hukuk devleti olduğu tartışmasızdır. Anayasa'mızın 25. ve 26. maddelerinde herkesin düşünce ve kanaat hürriyetine sahip olduğu, millî güvenlik ve kamu düzeninin aleyhine olmamak kaydıyla bireylerin düşüncelerini dile getirebileceği hüküm altına alınmıştır. Sayın Devlet Bahçeli’nin millet ve devlet için dile getirdiği ifadeler bizatihi Türk milletinin sesidir. 23 Nisan’ın 100'üncü yılında PKK’nın siyasi uzantılarıyla aynı masada oturan, onları yöneticisi yapan yani devleti ve milleti kurumsal olarak aşağılama hadsizliğinde bulunan İzmir Barosu Başkanlığının bugün Sayın Devlet Bahçeli’ye yönelik ithamları hamilerine hoş görünme çabasıdır. İzmir Barosu Başkanlığı yönetimini ele geçirmiş bir takım devlet düşmanları söz konusu Türk karşıtlığı olunca düşünce hürriyetinin Anayasal güvence altında olduğunu savunurken, Türk devletinin bekası adına açıklamalar yapan, Anayasa Mahkemesinin yapısal sorunları yanında karar ve tutumlarıyla terör unsurlarına cesaret verdiğine yönelik görüşlerini bildiren milyonlarca oy almış TBMM’de grubu bulunan bir siyasi parti lideri olan Sayın Devlet Bahçeli’nin demokratik bağlamda eleştirileri için savcılar göreve çağrısı riyakârlığın ve suret-i haklarının tezahürüdür. Hukuk sistemimizin daha güçlü olması için Anayasa ve alt metinlerinin istişareler ile değiştirilmesi noktasında tek adres olan TBMM’de köklü bir siyasi geleneğe sahip, tarihten aldığı tecrübe, milletin vermiş olduğu yetki ile millî hassasiyetler çerçevesinde durum tespitinde bulunulmasının ve çözüm önerilerinin dile getirilmesinin hukuka aykırılık içeren bir tarafı bulunmadığı açıktır. İzmir Barosu Başkanlığı’na tavsiyemiz siyasi konularda ön almak, haddinin ve görev alanı aşan açıklamalar yapmak yerine avukatların yaşadığı sorunlarla hemhal olmaları, Avukatlık Kanunu’nun kendisine yüklediği sorumlulukları yerine getirmeleri tavsiyemizdir. Son olarak boş kafadan dolu söz çıkmayacağını biliyor, her lafa verilecek cevabımız olsa da sözün özünden kopmamak için lafı kimin söylediğine bakmakla yetinmeyi şimdilik yeterli gördüğümüzü belirtmekle birlikte hukuktan çok siyasete meyleden bu açıklamaları milletimizin takdirine bırakıyoruz."