Prof. Dr. Sadettin Yağmur GÖMEÇ
GÜL YÜZLÜ ADAM CUMA AĞCA
Her cumartesi öğlen sıralarında önce Maltepe’deki sonra Kızılay, en son da Kocatepe Camisi’nin yanındaki Berikan Yayınevi’nin bürosuna giderdim. Kapıdan girer girmez “Sadettin Gömeç geldi.” diye bağırırdı. Başta sevgili Cuma Bey olmak üzere herkes “Hoş geldiniz Hocam.” diyerek beni gülerek karşılardı. Kitaplarımın yeni yayıncısı olarak birlikte çalışmaya başladığım yaklaşık 15 yıllık beraberliğimiz boyunca ne o beni kırdı ne de ben onu. En uyumlu çalıştığım yayıncılardan birisi idi. Meşhur cumartesi günlerimizde Cuma Bey, beni ağırladığı odasında Fatma Hanım’ın yaptığı kahveyi içer, memleket meselelerini konuşur sonra ben yeni yayımlanacak olan eserlerimin tashihi için Biçer Bey’in odasına geçer, birkaç saat çalıştıktan sonra da fakülteye giderdim. Her seferinde bana “Hocam maşallah cumartesi pazar bile çalışıyorsun, hiç dinlenmiyorsun.” dediğinde, “Cuma Bey ne yapayım, bir sosyal hayatım yok. Yarın ne olacağını bilmiyoruz. Yapacağım daha çok şey var. Ölmeden önce onları bitirmem lazım.” derdim. Ve o gül yüzlü adam da yapmak istediklerini tamamlayamadan Hakk’ın rahmetine kavuştu. Sevgili dostum, kıymetli kardeşim Cuma Bey, seni asla unutmayacağız. Mekânın cennet olsun. Allah sana rahmet eylesin.