YAZAR NİHAT YAZAR’LA KISKAÇ ADLI KİTABI HAKKINDA KONUŞTUK “DEVLET BEY’İ, ÜLKE MESELELERİ İLE İLGİLİ TARİH HEP HAKLI ÇIKARDI”

05 Ocak 2021 20:32
Okunma
883
YAZAR NİHAT YAZARLA KISKAÇ ADLI KİTABI HAKKINDA KONUŞTUK “DEVLET BEYİ, ÜLKE MESELELERİ İLE İLGİLİ TARİH HEP HAKLI ÇIKARDI”

YAZAR NİHAT YAZAR’LA KISKAÇ ADLI KİTABI HAKKINDA KONUŞTUK
“DEVLET BEY’İ, ÜLKE MESELELERİ İLE İLGİLİ TARİH HEP HAKLI ÇIKARDI”
Eski Fransa Türk Federasyonu Genel Başkanı ve Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) MYK Üyesi Nihat Yazar’ın, “KISKAÇ Hedefteki Ülke Türkiye ve Millî Haykırış’’ isimli kitabı, raflardaki yerini almış bulunuyor.
Berikan Yayınevi tarafından yayımlanan kitabında Yazar, Türk gençliğine ve geleceğe bir nebze de olsa ışık tutabilmek amacıyla son 20 yılda Türkiye’de yaşanan önemli tüm siyasi olayları irdeliyor. Nihat Yazar, kaleme aldığı 658 sayfalık kitabında, dünya tarihi açısından önemli bir milat olan 11 Eylül 2001’de meydana gelen İkiz Kuleler ve Pentagon’a yönelik terör saldırısından itibaren ABD’nin “yeni yüzyıl’’ emellerinin yanı sıra emperyalist devletlerin Türk siyaseti ve hükûmet politikalarındaki etkilerini değerlendiriyor.
Kitabında, küresel baronların Orta Doğu üzerinde oynadıkları oyunlara da ayrıntılı olarak yer veren Yazar, Türk milletine ve Türkiye’ye yönelik emperyalist saldırılara karşı MHP’nin gösterdiği millî direnişi ayrıntılarıyla ortaya koyuyor.
Nihat Yazar, kitabında MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, Türk milletine ve siyasilere yaptığı uyarıları, gerek partisi gerekse kendilerine kurulan kumpas ve tuzakları önceden görüp nasıl bir bir bozduğunu da kapsamlı olarak ele alıyor.
Türk milletinin tarihin her döneminde emperyalist saldırıların hedefinde olduğunu gerekçeleriyle beraber açıklamaya çalıştığı kitabında Yazar, yaşanan bu tecrübeler ışığında Türk gençliğine önemli tavsiyelerde de bulunuyor.
Nihat Yazar’la, yazarlığa ilk adımını attığı ve büyük bir emek sonucu titizlikle hazırlayıp okuyucuya sunduğu ilk kitabı ‘’Kıskaç’’ı konuştuk.
Sayın Yazar, okuyucularımıza kendinizi kısaca tanıtır mısınız?
1971 yılında Konya’nın Beyşehir ilçesinde dünyaya geldim. Lise öğrenimimi tamamladıktan sonra Fransa’ya gittim. Türk milletini yükseltme ülküsünü şiar edinen Türk Federasyonu uhdesinde Bölge Başkanlığı, Gençlik Kolları Genel Başkanlığı gibi görevlerde bulundum.  En son olarak da 2004 yılına kadar Fransa Türk Federasyonu Genel Başkanı olarak davama ve büyük Türk milletine hizmet etmeye çalıştım. 2004 yılından sonra da iki dönem MHP MYK’de görev aldım.
Bu kitabınız dışında daha önce yayımlanmış bir eseriniz var mı?
Hayır, yok. Bu benim ilk kitabım. Ancak 1996 yılında Fransa’da ‘’Sıla’’ isminde bir gazete çıkartmıştık. O tarihten itibaren gazetelerde ve sosyal medyada makale yazmaya devam ediyorum. Ayrıca çeşitli konularda özellikle Avrupa’da sayısız konferanslarım oldu.
Kitabınızın hazırlanış sürecini anlatır mısınız? Yani bu kitabı yazma fikri nasıl oluştu?
Takdir edersiniz ki yaşananlar çok çabuk unutuluyor. Bu vesileyle tarihe not düşmek istedik. Daha da önemlisi yaşadığımız tecrübeleri Türk gençliğinin istifadesine sunarak bir nebze de olsa ışık tutabilme arzumuz bu kitabı kaleme almamıza temel teşkil etti. Tabi ki kitap yazmamda dostlarımızın teşviki de etkili oldu.
Kitabınızda son 20 yılda ülkemize yönelik emperyalist saldırılara, kurulan tuzaklara ve kirli ilişkilere yer veriyorsunuz.
Evet. Son 20 yılda yaşanan önemli olayları ve milletimizin karşı karşıya kaldığı emperyalist saldırıları bütün boyutlarıyla ele almaya çalıştık. Özellikle okyanus ötesi, FETÖ merkezli kurulan kirli ve karanlık tezgâh ve kumpasları anlatmaya gayret ettik. Ancak Türk milletine yönelik emperyalist saldırıları sadece son 20 yılla sınırlandırmak doğru değil. Türk milleti tarih sahnesinde var olduğu ilk günden beri özellikle de Anadolu’da var oluşundan itibaren mütemadiyen haçlı saldırılarının ve emperyalist devletlerin hedefinde oldu. Aslında son 20 yılda karşı karşıya kaldığımız saldırılar değişik boyutlarıyla geçmişte de kesintisiz olarak yaşandı. Bundan sonra da yaşanmaya devam edecek. Biz son 20 yılı değerlendirirken yegâne gayemiz aynı acı tecrübelerin, aynı felaketlerin tekrar yaşanmaması için yaşananlardan ders çıkartılması.
SAYIN DEVLET BAHÇELİ BÜTÜN OYUNLARI BOZDU
Kitabınızı okuyunca kitabınızın adında geçen “millî haykırış’’tan kastettiğinizin MHP Lideri Devlet Bahçeli olduğu anlaşılıyor.
Evet. Hakikat bu. Sayın Genel Başkan’ımız ülke ve millet olarak yaşadığımız ne kadar felaket varsa, hepsini önceden gördü ve uyardı. Maruz kaldığımız her kuşatmayı yardı, oynanan her oyunu önceden fark ederek bozdu. Türkiye’nin temel meseleleriyle ilgili bütün görüşlerinde hep haklı çıktı. Biz kitabımızda bu hakikati tarihe sadık kalarak anlatmaya çalıştık.
MHP ve Lideri Devlet Bahçeli’nin bütün emperyalist saldırıların hedefinde olduğunu vurguluyorsunuz. MHP’ye yönelik kurulan kumpası kapsamlı olarak ele alıyorsunuz. Sizce MHP ve lideri niye hep hedefte oldu?
“Bir ülke ve millet daraltılmak, kuşatılmak, çökertilmek istenirse ilk hedefte o ülkenin Milliyetçi Hareketi olur.’ Bu sözler Sayın Genel Başkan’ımıza ait.  Milliyetçi Hareket savunduğu fikir ve üstlendiği misyon itibarıyla Türk milletinin millî refleksi. Millî direnç kalesi. MHP’nin savunduğu bütün fikirler Türk milletinin yüksek menfaatlerini, istiklalini ve istikbalini esas alır. Devlet-i ebed müddeti savunur. Sayın Genel Başkan’ımızın en önemli hususiyetlerinden biri dünyayı başkent Ankara merkezli Türk’çe okumasıdır, kendisi de çok defa bunun altını çizmiştir. Hâl böyle olunca MHP ve liderinin emperyalist saldırıların, Türkiye ve Türk düşmanlarının hedefinde olması yadırganacak bir durum değil. Tam tersine MHP ve liderinin hedefte olmaması şaşılacak bir durum olurdu.
TÜRK MİLLETİ CUMHUR İTTİFAKIYLA BÜYÜK HEDEFLERE ULAŞACAK
15 Temmuz işgal girişiminin Türk tarihi açısından önemli bir milat olduğunu vurguluyorsunuz.
Kesinlikle öyle. ‘’Bir musibet bin nasihatten yeğdir.’’ diye güzel bir deyimimiz var.  Türk milleti 15 Temmuz işgalinden büyük bir ders çıkarmıştır. Birçok boyutuyla önemli ibretler almıştır. 15 Temmuz gecesi oluşan millî direnç, Yenikapı’da millî uyanışa dönüşmüş, bu millî şuur ve uyanış cumhur ittifakında da ete kemiğe bürünmüştür. Cumhur ittifakıyla birlikte Türkiye bütün kuşatmaları yarmış, bütün oyunları bozmuş ve emperyalist artıklarına gereken dersi vermiştir. 2023, 2053 ve 2071 vizyonuyla tam bağımsızlıkçı bir ruhla Türk milletinin önüne büyük hedefler koymuştur. Kitabımda da belirttiğim gibi Sayın Genel Başkan’ımızın ve Sayın Cumhurbaşkanı’mızın koyduğu bu hedefler Cumhuriyet’imizin ikinci yüzyılında gerçekleşeceğine yürekten inanıyoruz.  Dünya, 15 Temmuz karanlığından dünyayı aydınlatacak bir cihan devletinin doğuşuna tanıklık edecektir.
Kitabınızı Sayın Devlet Bahçeli’ye takdim ettiniz mi?
Evet, takdim ettik. Sayın Genel Başkan’ımıza içerisinde takdim sayfasının da olduğu özel bir baskı yaptırdık. Sayın Genel Başkan’ımız kitabımızı takdir ve teşekkürleriyle karşıladılar. Bu benim için büyük bir onurdur.
ÜLKÜCÜLER OLARAK “YENİ DÜŞÜNCE” İSMİNE AŞİNAYIZ
Son olarak neler belirtmek istersiniz? Eklemek istediğiniz bir husus veya vermek istediğiniz bir mesaj var mı?
Son olarak ekleyeceğim şu; 2023 yılında, Cumhuriyet’imizin kuruluşundan itibaren birinci yüzyıl tamamlanmış ikinci bir yüzyıla geçilmiş olacaktır.  İkinci yüzyılın cumhur ittifakının taşımış olduğu şuur ve ruhla kucaklanması Türk milletinin istiklali ve istikbaldeki hedeflerinin gerçekleşmesi bakımından son derece ehemmiyetlidir. Sayın Devlet Bahçeli’ye, sadece Ülkücülerin değil bütün Türk milletinin en fazla ihtiyaç duyduğu bir süreçten geçiyoruz. Allah Sayın Genel Başkan’ımıza sağlıklı ve uzun ömürler versin. Onu başımızdan eksik etmesin. Rabb’im cumhur ittifakını muktedir kılsın.
En son olarak da şunları ifade etmek istiyorum; bu kitabın tasarımı, baskısı, dağıtımı, yayımlanması ile alakalı olarak Berikan Yayınevi’ne ve başta sahibi Cuma Ağca Bey olmak üzere tüm çalışanlarına teşekkür ediyorum. Gerçekten nitelikli ve kaliteli bir eser ortaya çıktı.
Yeni Düşünce’nin ismine de aşinayız. Bir zamanlar gazete olarak takip ediyorduk. O ismin yaşatılması adına yine tüm çalışanlarına teşekkür ediyorum. Bazı değerlerimizin yaşatılması ve geleceğe taşınması çok önemli buluyorum. Kuşkusuz bunlardan biri de “Yeni Düşünce”dir. Yeni Düşünce milliyetçi ve Ülkücü camia için çok önemli bir yayın organıdır. Bu röportaj için de özellikle teşekkür ediyorum.