Kıbrıs Barış Harekâtı'nın 46. Yıl Dönümü Kutlu Olsun! ERDOĞAN: ADA’DA KALICI ÇÖZÜM KIBRIS TÜRK’ÜNÜN EŞİT STATÜSÜNÜN KABULÜYLE MÜMKÜN OLUR

11 Ağustos 2020 17:29
Okunma
1593
Kıbrıs Barış Harekâtının 46. Yıl Dönümü Kutlu Olsun!  ERDOĞAN: ADADA KALICI ÇÖZÜM KIBRIS TÜRKÜNÜN EŞİT STATÜSÜNÜN KABULÜYLE MÜMKÜN OLUR

Kıbrıs Barış Harekâtı'nın 46. Yıl Dönümü Kutlu Olsun!

ERDOĞAN: ADA’DA KALICI ÇÖZÜM KIBRIS TÜRK’ÜNÜN EŞİT STATÜSÜNÜN KABULÜYLE MÜMKÜN OLUR

Kıbrıs Barış Harekâtı'nın 46'ıncı yıl dönümü, başta Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) olmak üzere Türkiye'de de çeşitli etkinliklerle kutlandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kıbrıs Barış Harekâtı'nın 46'ıncı yıl dönümü dolayısıyla bir mesaj yayımladı.
Mesajında, KKTC'de yaşayan vatandaşlara seslenen Erdoğan, "Değerli Kıbrıs Türk'ü kardeşlerim; sizleri en kalbi duygularımla, saygıyla, muhabbetle selamlıyorum. Ada'nın ortak sahibi Kıbrıs Türk'ünün hukukuna, hürriyetine ve varlığına kasteden teşebbüsü nihai olarak bertaraf eden 20 Temmuz 1974 Barış Harekâtı'nın 46'ncı yıl dönümü vesilesiyle, Barış ve Özgürlük Bayramınızı gönülden tebrik ediyorum." dedi.
Harekât'ın tarihten silinmek istenen bir halkın yeniden doğuşunun, yeniden şahlanışının adı olduğunu vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bu Harekât, Kıbrıs Türk'ünün temel hakları çiğnendiğinde, özgürlüğü tehdit edildiğinde, varlık ve bekasına kastedildiğinde neleri göze alabileceğini tüm dünyaya göstermiştir. 50 yılı aşkın bir süredir eşitlik mücadelesi veren Kıbrıs Türk'ünün sabır ve dirayetinin dünyada bir başka örneği yoktur. Kıbrıs Türk halkı her türlü baskı ve tehdide rağmen mücadele etmiş, hak ve özgürlüğüne sahip çıkmıştır. Kıbrıs Türk'ünün kararlı mücadelesinde her zaman yanında olan ana vatan Türkiye, 46 yıl önce olduğu gibi bugün de Kıbrıs Türk'ünün barış, istikrar ve huzurunun güvencesidir, olmaya da devam edecektir."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ada'da hakça ve kalıcı bir çözüme varılmasının ancak Kıbrıs Türk'ünün eşit statüsünün kabulüyle mümkün olduğuna işaret ederek, "Kıbrıs Rum tarafı Kıbrıs Türk'ünün siyasi eşitliğini ve Ada'nın doğal kaynakları üzerindeki eşit haklarını gecikmeksizin teslim etmelidir." çağrısında bulundu.
Erdoğan, Türkiye ve Kıbrıs Türk tarafının her zaman barış ve uzlaşıdan yana tavır alarak, çözüm yönünde açık bir irade sergilediğini hatırlatarak, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Ancak bu durum, Kıbrıs Türk halkının haklarından her ne pahasına olursa olsun fedakârlık yapılacağı anlamına gelmez. Türkiye, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Kıbrıs Türk halkının hak ve hukukunun korunması için her türlü çabayı sarf edecektir. Bu vesileyle, kurtuluş mücadelesinde canlarını feda eden aziz şehitlerimizi rahmet ve minnetle, gazilerimizi şükran ve saygıyla anıyorum. KKTC'deki kardeşlerimizin refah, esenlik ve mutluluğunun devamı için en iyi dileklerimi sunuyorum. 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramınız kutlu olsun."

KTKD: EŞİT EGEMEN HALK VE EĞEMEN İKİ DEVLET
Ankara'da bulunan Kıbrıs Türk Kültür Derneği de (KTKD), Harekât'ın 46'ıncı yıl dönümü dolayısıyla bir açıklama yaptı.
Açıklamada, “20 Temmuz 1974 Barış Harekâtı Kıbrıs Türk halkının katliamlardan ve soykırım eylemlerinden kurtulduğu, özgürlüğünü, bağımsızlığını kazandığı, güvenliğini, geleceğini sağladığı ve yeniden doğduğu tarihî bir gündür." denilerek, özetle şu görüşlere yer verildi:
"20 Temmuz 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı aynı zamanda Doğu Akdeniz'de Türkiye'nin deniz yetki alanlarının ve Mavi Vatan’ın bu bölgedeki sınırlarının belirlenmeye başladığı, Yunan yayılmacılığının stratejik hedefi ENOSİS yolunun kapatıldığı bir tarihtir. Kıbrıs Barış Harekâtı ile çizilen yeni siyasi coğrafyanın oluşturduğu zeminde kurulan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Türk Yunan dengesinin önemli bir unsuru ve Mavi Vatan’ın vazgeçilemez jeopolitik güç noktasıdır, kilit taşıdır. Kıbrıs Türk halkı egemenliğe, bağımsızlığa, gerçek özgürlüğe ve ortadan kaldırılamayacak gerçek güvenliğe 46 yıl önce 20 Temmuz 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı ile kavuşmuştur. Siyasal tarihimizin en önemli günü olan 20 Temmuz Barış Harekâtı’nı coşkuyla kutladığımız bugün, Kıbrıs Türk halkı olarak, geçmişimizi, bugünümüzü ve geleceğimizi gerçekçi ve akılcı şekilde değerlendirmek ve Kıbrıs gerçeklerini esas almak zorundayız. Kıbrıs gerçekleri ve Crans Montana'da çöken müzakere süreçlerinin net olarak ortaya koyduğu gerçekler ve yaşanan tecrübeler artık Kıbrıs’ta bağımsız egemen eşit iki ayrı devletin yapacakları bir antlaşma seçeneğinden başka bir yol yoktur. Ülkemiz yeni bir dönemin eşiğinde bulunmaktadır. Bu dönemde Kıbrıs Türk halkı olarak, sağduyu ile akılcı davranmak, kısa vadeli değil uzun vadeli, yurdumuz, devletimiz ve Kıbrıs Türk halkının çıkarlarını, geleceğini düşünerek irademizi ortaya koymalıyız. İki eşit egemen halkın ve egemen iki devletin tamamen eşit statüler ve koşullarla iki devletli, Türkiye’nin etkin ve fiilî garantörlük hakkının devam edeceği bir yapı dışında farklı arayışlar artık terk edilmelidir. Kıbrıs’ta yaşadığımız toprakları Türk halkına vatan yapan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Devleti’nin koşullarını ve sınırlarını yaratan şehitlerimizi ve ebediyete intikal etmiş gazilerimizi minnetle, şükranla anıyor, hâlen hayatta bulunan gazilerimize de sağlıklı ömürler diliyoruz."