-
10 Kasım’da Anıtkabir’e Ziyaretçi Akını
BAHÇELİ: HERKES BİLMELİDİR Kİ, ATATÜRK TÜRKİYE'DİR, TÜRK VATANIN İSTİKLAL UFKUDUR
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Devletimizin kurucusu ve ilk Cumhurbaşkanı’mız Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ten kim ya da kimler rahatsızsa onlara dikkat etmek, tuzaklarına karşı uyanık olmak büyük bir mecburiyettir. Hâlâ onun ismine bile tahammül edemeyen hayırsızlara, 57 yıllık hayatını kötülemek ve kötü göstermek için fırsat kollayan hayâsızlara tesadüf etmek acıklı bir hüsrandır." dedi.
Atatürk'ün ebediyete intikalinin 81. yılı dolayısıyla Anıtkabir'de ziyaretçi akınına uğradı. Türkiye'nin dört bir yanından Ankara'ya gelen yüz binlerce vatandaş, taşıdıkları Türk bayrakları ve çiçeklerle Atatürk'ün kabrini ziyaret etti. Sabahın erken saatlerinde Anıtkabir'in çevresinde toplanarak kapıların açılmasını bekleyen vatandaşlar, güvenlik kontrollerinden geçtikten sonra sırayla içeriye alındı. Ellerindeki Türk bayraklarıyla Atatürk'ün mozolesine gelen vatandaşlar, buraya karanfil bırakarak dua etti. Anıtkabir'i ziyaret eden yediden yetmişe binlerce insan, Türk bayrakları ve Atatürk posterleri ile Anıtkabir’de bol bol fotoğraf çektirdi.
Anıtkabir'e gelen vatandaşlar, derin bir üzüntü yaşadıklarını; ancak Atatürk'ün huzurunda olmaktan da mutluluk duyduklarını ifade ettiler.
MHP Lideri Bahçeli, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün 81. ölüm yıl dönümü münasebetiyle yayımladığı mesajında, Atatürk'ün Türkiye; Türk'ün de vatanın istiklal ufku demek olduğunu belirtti.
Mesajında, "Gazi Mustafa Kemal Atatürk, tarihe yön veren, talihe yol açan, yaşadığı zamanın dışına çıkıp ülkesinin ve milletinin yol başçısı olan büyük bir kumandan, imrenilecek bir devlet adamı, eşsiz bir siyaset ve dava insanıdır." ifadesine yer veren Bahçeli, şöyle devam etti:
"Vefatının ardından geçen 81 yıllık zaman diliminde, Türk milletinin ona duyduğu hürmet ve bağlılık hiç azalmamış, eserlerine ve mücadele ahlakına yönelik muhabbet ve sadakat hiç aşınmamıştır. Çünkü aziz Atatürk Türkiye’nin ortak kıvancı, Türk milletinin ortak değeri olarak sivrilmiştir. Her fâni ölümü tadacak her naçiz vücut günü saati geldiğinde toprakla buluşacaktır. Nitekim hayatın ve manevi nizamın şaşmaz gerçeği budur. Gazi Mustafa Kemal Atatürk bunu idrak ve ifade edip Türkiye Cumhuriyeti’nin payidar kalacağına vurgu yapmış, ömrünü Türk milletinin istiklal ve istikbaline inançla adamıştır. Onun mizacında korku, meşrebinde taviz ve teslimiyet yoktur. Aziz Atatürk şerefli yaşamanın ve tam bağımsızlık onurunun somutlaşmış, ete kemiğe bürünmüş hâlidir. Mütareke yıllarında düşman işgalini asla kabullenmemiş, esaret ve erimeyi asla tasvip etmemiş, bu nedenle de Millî Mücadele’ye liderlik yaparak milletin egemenliğine dayalı bir yönetim ve rejim modelini inşa ve ihya etmiştir. Türkiye Cumhuriyeti iman ve iradeyle tutuşan diriliş ve kurtuluş ateşinin hem müftehir mükâfatı hem de muazzez neticesi olmuştur. İlk Cumhurbaşkanı'mız Atatürk ilkeleriyle, fikirleriyle, hedefleriyle, ülküleriyle, ülkesine ve milletine emsalsiz sevdasıyla tanınmalı, tasdik ve takdir edilmelidir. Bir matem döneminden ziyade bir muhasebe ve murakabe günü olan 10 Kasım aziz Atatürk'ün her yönüyle bilinmesi ve özümsenmesi açısından mühim bir zamana işaret etmektedir. Onu anladığımız ölçüde hakkıyla ve layıkıyla anlatacağımız da bir hakikattir. Diğer yandan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün manevi hatırasını karalamak, eser ve izlerini kundaklamak niyetinde olan iş birlikçilerin ahlaksız ısrar ve iddialarında bugüne kadar bir gerileme yaşanmamıştır. Hâlâ onun ismine bile tahammül edemeyen hayırsızlara, 57 yıllık hayatını kötülemek ve kötü göstermek için fırsat kollayan hayâsızlara tesadüf etmek acıklı bir hüsrandır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk inanmış bir Türk milliyetçisi, çağını kavramış bir inkılapçı, değişim dinamiklerinin yönünü iyi okumuş, bölgesel ve küresel gelişmeleri millî gerçeklere muvafık şekilde yorumlamış bir siyaset dehasıdır. Ona karşı yapılan saldırıların, atılan iftiraların, aslı astarı olmayan ithamların temelinde Türklüğün bekasına ve Türkiye Cumhuriyeti’nin varlığına yönelik hazımsızlık olduğu ayan beyan bellidir, hatta belgelidir. Devletimizin kurucusu ve ilk Cumhurbaşkanı’mız Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ten kim ya da kimler rahatsızsa onlara dikkat etmek, tuzaklarına karşı uyanık olmak büyük bir mecburiyettir. Türkiye Cumhuriyeti onun göstermiş olduğu hedefler doğrultusunda bugün çok daha güçlü, çok daha güvenli ve dik duruşludur. Kuruluş ruhu hamdolsun ayaktadır. Bilhassa Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün çizdiği yol haritasına, tarihî gerçeklere, Türk milletinin ruh köküne tamamıyla müzahir ve münasiptir. Yeni hükûmet sistemiyle millî birlik ve beraberlik çok güçlü bir şekilde teyit edilmiş, iç ve dış mihraklara, terörizme, terör örgütlerine, aynı zamanda yerli ve yabancı destekçilerine karşı muazzam bir mücadele cephesi açılmıştır. Aziz Atatürk'ün yolundan sapanlar, terör örgütleriyle emel birliği içinde olanlar, demokrasi ve insan haklarını keyiflerine göre çarpıtıp tahrip edenler zamanı geldiğinde hesap verecekler, bedel ödeyeceklerdir. 29 Ekim 1923'ün yörüngesinden savrulup FETÖ, PKK/YPG’nin çekim alanına girenlerin Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü fazilet ve ferasetle idraki akla da mantığa da aykırıdır. Bu duygu ve düşüncelerle vefatının 81.yıl dönümünde aziz Atatürk’ü rahmetle, şükranla, saygıyla anıyorum. Ruhu şad, mekânı cennet olsun diyorum. Herkes bilmelidir ki, Gazi Mustafa Kemal Atatürk Türkiye’dir, Türk vatanın istiklal ufkudur."