"AK PARTİ'NİN OY ORANI %41.61, MHP'NİN DE %18.81'DİR" Bahçeli, 31 Mart Seçimlerinde MHP'nin oy oranını %7.4 olarak göstermenin haksızlık olduğunu belirterek, "İl Genel Meclisi sonuçlarına göre AK Partinin aldığı oy oranı %41.61, MHP'nin de %18.81'dir

17 Mayıs 2019 14:00
Okunma
586
AK PARTİNİN OY ORANI %41.61, MHPNİN DE %18.81DİR Bahçeli, 31 Mart Seçimlerinde MHPnin oy oranını %7.4 olarak göstermenin haksızlık olduğunu belirterek, İl Genel Meclisi sonuçlarına göre AK Partinin aldığı oy oranı %41.61, MHPnin de %18.81dir

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin Kızılcahamam'daki kampında gündeme dair önemli açıklamalar yaptı.
Bahçeli, "Partimiz 31 Mart Seçimlerinde büyük bir başarıya imza atmıştır. Kaybedeceğimizi düşünenler kaybettiler. 31 Mart’ta Türk milleti bekasına sahip çıktı. Aziz milletimiz cumhur ittifakını ve yeni Cumhurbaşkanlığı sistemini bir kez daha onaylamıştır." dedi.
31 Mart Seçimlerinde MHP'nin aldığı oy oranını %7.4 olarak göstermenin haksızlık olduğunu belirten Bahçeli, şunları kaydetti:
"Demokrasi kültürümüzün yozlaştırılmasına suskun kalmamız, delilli, ispatlı sandık yolsuzluklarına göz yummamız kesinlikle düşünülemez. Bizim fitnekoliklerle meşgul olacak vaktimiz yoktur. Siyasi düzenbazlarla, siyaset cambazlarıyla oyalanmaya, onların seviyelerine düşmeye hâlimiz ve hakkımız olmayacaktır. Önümüze bakacağız, işimize bakacağız, millete hizmet yolundan ayrılmayacağız. Oy oranımızı %7.4 göstermek haksızlıktır, adaletsizliktir. 31 Mart’ta İl Genel Meclisi sonuçlarına göre AK Partinin aldığı oy oranı %41.61, MHP'nin de %18.81'dir."
"Kazanmak için 1 oy yeterlidir." sözümü istismar edip daha sonra bu sözüne ters düştüğünü savunanlara sert tepki göstererek, "Sözümle ters düştüğümü savunanlar kafasızdır. NATO kafa NATO mermer. 'Kazanmak için 1 oy yeterlidir.' sözüm Allah'tan korkanlar içindir." diye konuştu.
Seçim sonuçlarını değerlendiren Bahçeli, "Demokrasi tüm kurul ve kurallarıyla çalışır hâldedir. Milletimizin takdir ve tercihi belli olmuştur. Ancak 31 Mart seçimlerine gölge düşürmek isteyenler elbette boş durmamışlardır." ifadesine yer verdi.
Bahçeli, açıklamalarına şöyle devam etti:
“Demokrasi yara alırsa geleceğimiz tehlikeye girecektir. Demokratik süreçleri şaibelerle boğmak altından kalkılamayacak sonuç ve sorunlara zincirleme şekilde yol açabilecektir. Zillet ittifakı yeni hükûmet sistemine mesafeli tavırlarını muhafaza edip her fırsatta eskiye dönmekten bahsediyorlar. AK Parti ve MHP’nin oyu 24 Haziran’ın gerisine düşmemiştir. Gerçekleri çarpıtmak nafiledir. Her şey çok açıktır. İster il genel meclis seçiminden çıkan oransal veya sayısal sonuca bakalım, isterse de belediye meclis seçimindeki tabloyu yorumlayalım biliniz ki sonuç asla değişmeyecektir. Orta Anadolu ve Karadeniz başta olmak üzere hemen hemen tüm seçim çevrelerinde MHP hem cumhur ittifakı içinde hem de tek başına siyasi varlığını göstermiş, muazzez yükselişini sürdürmüştür. Üretken belediyecilik anlayışımız tasdik edilmiş, duruşumuz sempati toplamış, çağrılarımız dikkate alınmış, ilkeli tutumumuz dürüstlüğümüz karşılık bulmuştur. Elbette üç hilali sahiplenen aziz millet evlatlarıyla iftihar ediyoruz. Elbette tüm adaylarımızla, sevdalılarımızla gurur duyuyoruz. 31 Mart seçimleriyle ilgili üçüncü yorum ve kanaatimiz şudur. MHP ile AK Parti seçimden başarıyla çıkmış. Sonuç itibarıyla belediye başkanlıkların kahir ekseriyeti ehline emanet edilmiştir.”
MAHALLÎ İDARELERDE YÖNETİMSEL DÜZENLEME ELZEMDİR
Yerel seçimlerde bir düzenleme yapılması gerektiğini ifade eden Bahçeli, şunları kaydetti:
“İstanbul’da, Ankara’da, İzmir’de, Adana’da, Mersin’de, Antalya’da zillet ittifakına HDP PKK kan nakli yapmıştır. Üstelik FETÖ’cüler her yerde açık açık göstere göstere zillet ittifakına çalışmışlardır. Maalesef üç büyük şehirde çok tehlikeli bir oyun oynanmıştır. Büyükşehir ilçe belediyelerinde sayısal ve siyasal üstünlük cumhur ittifakındayken, büyükşehir yönetimleri çelişkiye bakınız ki CHP’ye geçmiştir. Ankara’da 25 ilçenin 22’sinde belediye yönetimini kazanmış, üç ilçe de CHP’de kalmıştır. Buna rağmen büyükşehir belediye başkanlığına, hakkındaki suçlamalardan henüz aklanmamış bir şahıs seçilmiştir. Bize göre ilçedeki iradenin büyükşehire yansımamış olmaması demokratik bir zafiyettir. Bunun tamir ve telafisi şarttır. Önümüzdeki gündem konularından birisi de budur. Mahallî idarelerde yönetimsel düzenleme elzemdir. Konuyla ilgili teklifimizi 2 Nisan Salı günü değerli muhabirlerle bir sohbet esnasında dile getirmiştir. Bir sistem adaletsizliğinden bahsetmiştim. İlçelerde başarı kazanıp, büyükşehirlerde kaybetmenin normal bir şey olamayacağına vurgu yapmıştım. Sadece büyükşehir başkanını seçelim, o da yetkiye dayanarak ilçe belediye başkanlarını belirlesin. Bu teklifimizden dolayı keyfi kaçanlar neye hizmet etmektedir? Korkmaya kaçak güreşmeye gerek yoktur.”