BAHÇELİ: MİLLİYETPERVER OLMAK LİSANPERVER OLMAKTIR

15 Ekim 2018 14:01
Okunma
767
BAHÇELİ: MİLLİYETPERVER OLMAK LİSANPERVER OLMAKTIR


Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Hakikaten Türkçe düşünürsek ayrık otlarını birer birer ayıklarız. Türkçe duruş gösterirsek millî vicdanın çağrısını işitiriz. Af ise beklenen çıkartırız, ekonomik kuşatmaysa yapılan yararız, siyasal kanama ve sosyal parçalanmaysa kurgulanan biz Türkçeyle şer oyunu bozarız." dedi.
26 Eylül Türk Dil Bayramı ile ilgili Twitter'dan mesaj paylaşan Bahçeli, şunları kaydetti:
“Bugün günlerden TÜRKGÜN’ü; çağı Türkçe kavrayışın gücü, dünyayı Türkçe okuyuşun künhü. TÜRKGÜN tasavvur ve tahayyülün Türkçeyle tezahürünün övüncü. Ninnisini Türkçe duyan, niyeti Türkçe olan, nifakı Türkçeyle budayan, hadiseler karşısında nihal gibi duran bir şuurun övgüsü. 26 Eylül Türk Dil Bayramında dilimizin değerini, engin zenginliğini, emsalsiz önemini gururla idrak ediyor, parlak ve yüksek bir ufuk çizgisine haiz olduğuna inanıyorum. Türkçe millî varlığımızın alametifarikası, milliyet vakarımızın iftihar kaynağıdır. Türkçe, Türk milletinin ağzında anasının ak sütüdür. Merhum Ömer Seyfettin bakınız ne kadar derin bir muhakeme ve müşahedeyle bizlere seslenmişti: 'Ne vakit milliyetin kıymeti bilindi, Türkçeye doğru büyük bir temayül başgösterdi. Milliyetperver olmak lisanperver olmaktır.' Türklüğün omurgası, ana gövdesi, ana iskeleti, hasılı bütün bedeni Türkçedir. Türkçe bizim için, tıpkı masallarda tasvir edildiği üzere; zümrüt dağlardaki zirve, mor sisli ormanlardaki ziynet, gümüş köpüklü çağlayanlardaki zirvedir. Türkçe, aynadaki aksimiz, tarihteki anımız, atideki ahlakımız, cihandaki adımız, geçmişteki namımız, gelecekteki bahtımızdır. Düşülen ya da düşülmesi mümkün veya muhtemel olan gaflet uykusundan, cehalet çukurundan kâh dürte dürte kâh ite kaka çekip çıkartacak kudret Türkçenin imkân ve ifadesinde gizlidir. Türkçe varsa millet vardır, Türkçe varsa Türk'üm doğruyum diyen nesiller muhakkak olacaktır. Türkçe düşerse elimizden saz düşer,Türkçe susarsa dudaklarımızda söz donar. Diyor ya Yusuf Has Hacib,'Diriyse insan nasıl söylemez, gerekli sözleri kişi gizleyemez.' Dil diriliktir, dil birliktir, dil temizliktir, dil bahtiyarlıktır, dil teslim olmayan dimağ, taviz vermeyen dik duruştur. Birileri istiyor ki, daima felaket yağsın. Her felaketi bir diğeri takip etsin. Birileri diliyor ki, karışalım, kavgaya tutuşalım, kaosa takılalım! Vahi, Vandal, vahim arzulara Türkçeyle göğüs gereceğiz, Türkçenin ilham ve ibramıyla millî beka ve devletimizi yaşatacağız. Türkçe çok geniş coğrafyalardaki nabız atışımız; muhtevasıyla helal hamurumuz, müktesebatıyla birlik ve beraberlik harcımızdır. Boşuna söylememiş merhum Gaspıralı İsmail: 'Dilde, fikirde, işte birlik.' Dil giderse bağımsızlık gider, kök kurur, millî kimlik kavrulur. Türkçe mukadderatımızın vatanı; bizi geçmişe bağlayan, gelecekle buluşturan, kaynaştırıp bir millete aidiyeti temellendirip tahkim eden zamanlarüstü kültürel bağ ve bağlantıdır. Türkçe Turan, Türkçe Türkiye, Türkçe Türk milletidir. Hakikaten Türkçe düşünürsek ayrık otlarını birer birer ayıklarız. Türkçe duruş gösterirsek millî vicdanın çağrısını işitiriz. Af ise beklenen çıkartırız, ekonomik kuşatmaysa yapılan yararız, siyasal kanama ve sosyal parçalanmaysa kurgulanan biz Türkçeyle şer oyunu bozarız. Türkçeyi bayraklaştırırsak, sosyal medyada yeni bir akım olarak yutturulmaya çalışılan, özel jet, lüks otomobil ya da villasında ayağı takılıp düşmüş gibi sahte poz verenlere kanıp yozlaşmış akınlara itibar etmeyiz. Ayakta bulamadıklarını yerde arayanlara kulak asmayız. Türkçe umudumuz, istiklal sancağımızdır. 26 Eylül 1932’de toplanan Birinci Dil Kurultayının yıl dönümünde büyük Türk milletinin Dil Bayramını kutluyorum. Türkçeye emek ve ömür veren, gelişmesi için fedakârca çaba gösteren kahraman ecdadımıza Allah’tan rahmet niyaz ediyorum. Türkçe gönüllülerine,Türkiye sevdalılarına minnet ve şükranlarımı sunuyorum.Türkçe akıl,Türkçe irfan,Türkçe sabır,Türkçe muvaffakiyet senedi,muzafferlik beratıdır. Yusuf Has Hacib güzel söylemiş: 'Sözü çok dinle, fazla söyleme; akılla söyle, bilgiyle süsle.' Biz böyle yapıyoruz…"