AKÇAY:KILIÇDAROĞLU'NUN MİTİNG KONUŞMASI CHP İÇİN HAYAL KIRIKLIĞIDIR
YENİ DÜŞÜNCE -Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkan Vekili Erkan Akçay, CHP'nin"Adalet" yürüyüşü ve Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Maltepe Mitingi'nde yaptığı konuşmayı sert dille eleştirdi.
Akçay, CHP'nin yürüyüşünü ve mitingini başta FETÖ ve PKK olmak üzere tüm terör unsurlarının ve Türkiye düşmanlarının desteklediğini, bu unsurların âdeta bir birleşik cephe oluşturma gayreti içerisine girdiklerini söyledi.
Kılıçdaroğlu'nun miting konuşmasının da CHP için hayal kırıklığı olduğunu vurgulayan Akçay, şunları kaydetti:
"Kılıçdaroğlu konuşmasında 10 madde açıkladı. Ancak bu maddelere baktığınızda bir taraftan ihanet dolu düşünceler, diğer taraftan da 450 km'lik yürüyüşün âdeta sahipsiz bırakılması gibi hiçbir eylem planı olmaksızın dilekler listesine yer verilmiştir. Kılıçdaroğlu konuşmasında mitingin bir son olmadığını söyledi ancak bir yol haritası da açıklamadı.Açıklamaları ise âdeta terör örgütleri tarafından eline sıkıştırılmış bir metindi. CHP, bu yürüyüşüyle haklının payına haksızı, suçsuzun payına suçluyu,mazlumun payına zalimi, doğrunun payına yanlışı ortak etmiştir."
Kılıçdaroğlu'nun gerek yürüyüşünde gerekse de miting konuşmasında "herkes için adalet" vurgusu yaptığına dikkat çeken Akçay, şu görüşlere yer verdi:
"Herkes için adalet vurgusu çelişkidir, tutarsızlıktır.Bu çağrı haklının payına haksızı, suçsuzun payına suçluyu, mazlumun payına zalimi, doğrunun payına yanlışı ortak etme gayretidir. Terörle mücadeledeki şehit ve gazilerimiz için yürümeyen CHP'nin bir genel başkan yardımcısı CHP'nin tutuklu HDP'liler için yürüdüğünü açıklamıştır. Bu HDP'lilerin tutuklanma sebebi ne? Terör örgütü PKK'ya üye olmak, örgütün propagandasını yapmak vs.Ayrıca CHP FETÖ soruşturmalarında tutuklanan terör destekçilerini de yürüyüşüne ortak etmiştir. Ayrıca yürüyüş boyunca 'Yurdumuza faşist dolmuş vurun gardaşlar vurun:' diyerek barış ve adalet çağrısı yaptılar. Halkı sokağa, şiddete çağırdılar. Adaleti şiddetin ve kargaşanın gölgesinde aradılar. Bütün bunlar CHP'nin çelişki ve tutarsızlığını göstermektedir. Kılıçdaroğlu konuşmasında 20Temmuz'da OHAL ilanını darbe olarak nitelemiştir. Ülkemiz 15 Temmuz darbe ve işgal girişimini daha birkaç gün önce yaşamışken, FETÖ devletimizin,ekonomimizin, sosyal hayatımızın her yerine sızmışken, ülkemiz olağanüstü şartlardayken, terörle mücadele için olağanüstü önlemler alınması gerekirken OHAL'e karşı çıkmak art niyetli siyasi bir manevradır. Kılıçdaroğlu konuşmasında 16 Nisan Referandumu’nda milletimizin gösterdiği iradeyi hâlen içine sindiremediğini göstermiştir. Adalet ve demokrasi bir elmanın iki yarısı gibidir. CHP 'adalet' diyerek yollara düşerken, demokrasiyi yok saymıştır.Kılıçdaroğlu'nun saydığı 10 maddeden birisinde 'Türkiye coğrafyasındaki tüm halklara tüm kimliklere kardeşçe, adilane yaklaşan bir dış politika' çağrısı yapmıştır. Kılıçdaroğlu Suriye'de YPG/PYD'ye mi, Irak'ta bölücü bir paralel devlet kurmaya çalışan Barzani için mi adalet istemektedir? Sonuçta, CHP'nin yollarda adalet araması, adaletin seyrini değiştirmeyecektir. Ancak, adaletsiz,hukuksuz şekilde devleti ele geçirmek isteyenlerin, terör ve ihanet erbaplarının işini kolaylaştırıp, cüretlerini arttıracaktır."
İÇ TÜZÜK TEKLİFİNDE ANAYASA'YA AYKIRILIK YOK
MHP Grup Başkan Vekili Erkan Akçay, İç Tüzük değişikliğine ilişkin yaptığı değerlendirmede de "İç Tüzük değişikliğiyle yemin etmeyen milletvekili maaş alamayacak, pasaport alamayacak, oda ve personel tahsis edilmeyecek." dedi.
Akçay, şu görüşlere yer verdi:
"TBMM İç Tüzük değişikliği teklifi görüşmeleri Anayasa Komisyonunda devam ediyor. Komisyon görüşmelerinde kabul edilen maddeler arasında milletvekilinin yemin metnini aynen okumasını ve yemin etmekten kaçınan milletvekilinin milletvekili sıfatından doğan haklardan faydalanamayacağı düzenlemesi yer almaktadır. Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkan Vekili Erkan AKÇAY söz konusu düzenlemeye ilişkin "Geçmiş dönemlerde bazı milletvekilleri yemin etmekten kaçınmış ancak milletvekili sıfatından doğan haklardan faydalanmaya devam etmişti. Bu husus millî vicdanı ciddi şekilde rahatsız etmektedir. Milletimizden yükselen sese tepkisiz kalmamız düşünülemezdi."
Milletvekili yeminine ilişkin düzenlemenin Anayasa aykırı olduğu yönündeki eleştirileri de değerlendiren Akçay, şunları ifade etti:
"İç Tüzük değişikliği teklifinde Anayasa’ya aykırılık söz konusu değildir. Yemini aynen okumak bir mecburiyettir. Ayrıca Anayasa'nın 81'inci maddesi, ‘Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri göreve başlarken aşağıdaki şekilde ant içerler.’ diyor. Yani göreve başlamanın ön şartı olarak zaten Anayasa getirmiş, İç Tüzük de buna paralel olarak bir hüküm getiriyor.24. Dönem Uzlaşma Komisyonunda mutabık kalındığı üzere milletvekili yemininin‘aynen’ okunacağı İç Tüzük değişikliğine işlenmiştir. Yemin sadece bir ritüel değildir. Milletvekili yemini Anayasa'da da hüküm altına alınmış olan veTürkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin göreve başlamasının bir şartıdır.Komisyon görüşmelerinde CHP ile HDP milletvekili yeminine ilişkin bu düzenlemenin teklif metninden çıkarılması konusunda bir araya geldi. Her iki parti de verdikleri önergelerle bu düzenlemenin teklif metninden çıkarılmasını önerdi.Böylece HDP ile CHP millî vicdanın sesine karşı gelerek kol kola girdiklerinibir kez daha göstermiş oldular. İç Tüzük’te yapılan değişiklikle yemin etmeyen milletvekili Meclis çalışmalarına katılamayacak; kanun teklifi, soru önergesi veremeyecektir. Ayrıca yemin etmeyen milletvekiline maaş verilmeyecek, pasaport alamayacak, oda ve personel tahsis edilmeyecektir.”