ADAN: CHP'Lİ ÖZTÜRK YILMAZ HADDİNİ AŞTI
YENİ DÜŞÜNCE -Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı, CHP'li Öztürk Yılmaz'ın MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye yönelik sözlerine sert tepki gösterdi.
Adan, MHP Lideri Bahçeli'nin; Kandil laflarını "boş milliyetçilik" olarak itham eden CHP'li Yılmaz'a yazılı açıklama yaparak cevap verdi.
CHP'li Yılmaz'ın haddini aştığını ifade eden Adan, ”Sayın Genel Başkanımız; 'Bir gece Kandil'de görünmenin, bir sabah sınır ötesindeki diğer husumet yuvalarının başına ateş topu gibi düşmenin vakti gelmiştir.'diyerek, Kandil'i hedef gösteren açıklamalara; Kandil'den değil CHP'den tepki gelmiştir." dedi. Adan, şunları kaydetti:
“Kahramanlığı kendinden menkul eski diplomat CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz; Sayın Genel Başkanımız Devlet Bahçeli'nin Kandil çıkışını haddi olmayan cümlelerle eleştirmeye yeltenmektedir. Bu tenkit görünümlü abes laflar; aslında Kandil'e yönelik bir canlı kalkanlık refleksinin sözlü yansımasıdır. Geçtiğimiz günlerde elim bir terör hadisesi yaşanmıştır.Trabzon'un Maçka ilçesine yuvalanmaya çalışan PKK'lı eşkıya sürüsü; kendilerine karşı operasyon düzenleyen güvenlik kuvvetlerine ve emniyet güçlerine yardımcı olan Eren Bülbül isimli 15 yaşındaki bir vatan evladına saldırmışlardır. 15 yaşındaki bir ana kuzusunun, ruhu karanlık bir güruh tarafından şehit edilmesi;vicdan sahibi herkesi derinden yaralamış ve milletimizin yüreğini yakmıştır.Ama Eren kardeşimizin yiğitliği; Çanakkale'deki 15'liler ruhunun yaşadığını gösteren bir nişane olarak Türk çocukları için gurur kaynağı da olmuştur.Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli, Eren'in şehadetiyle ilgili ilk ve en net tepkiyi göstermiştir. Sadece üzülme veya eleştirme makamında olmadığının bilincinde bir devlet adamı olarak Sayın GenelBaşkanımız; Türk devletinin muhtemel yeni saldırıları beklemek yerine aktif bir şekilde, ön alarak hainleri kaynağında temizlemesi gerektiğini belirtmiştir. Bu sözlerini de ‘Bir gece Kandil'de görünmenin, bir sabah sınır ötesindeki diğer husumet yuvalarının başına ateş topu gibi düşmenin vakti gelmiştir.’cümleleriyle ifade ederek; hem yetki ve makam sahiplerine yol haritasını göstermiş hem de hainlerin yüreğine korkuyu yerleştirecek gür bir ses yükseltmiştir. Sayın Genel Başkanımızın da işaret ettiği gibi Türk milletinin kalbine hançer saplayanlar; kalplerine, karargâhlarına, en güvendikleri dağlara ateş ve ölümün yağdığını görmelidir. Eren'i şehit eden alçakların sözde silah arkadaşları; yaptıklarının hesabını vermelidir. Türk milleti adına siyaset yaptığını iddia eden hiç kimsenin itiraz edemeyeceği bu açıklamalara, maalesef birtakım mecralardan karşıt cevaplar getirilmiştir. Fakat dikkat çekicidir ki Kandil'i hedef gösteren açıklamalara; Kandil'den değil CHP'den tepki gelmiştir.Anadolu'nun kadim kültüründe bir insanı tanımak için onunla sofraya oturmak,alışveriş etmek ve yol gitmek gerektiği söylenir. Anlaşılan o ki PKK'nın siyasi kanadıyla epeyce yol yürüyen, Ankara-İstanbul arası taban tepen CHP yetkilileri; muhataplarını iyi tanımış ve benimsemişlerdir. Onların arasındaki bu uyum; PKK'lı canilerle aynı sofraya oturup ticarette karşılıklı birbirlerine sundukları hizmetin ne olduğunu merak ettirmektedir. Üstelik bu senkronize ortaklık; CHP'nin sureti haktan görünmeye çalışan isimleri ön plana çıkarılarak perdelenmeye çalışılmaktadır."
SAYIN DEVLET BAHÇELİ,DEVLETİN BEKASI İÇİN ÇABA GÖSTERMEKTEDİR
Adan, açıklamasında daha sonra Yılmaz’la ilgili şunları belirtti:
"Öztürk Yılmaz; Sayın Genel Başkanımız Devlet Bahçeli'nin Kandil çıkışını haddi olmayan cümlelerle eleştirmeye yeltenmektedir. Bu tenkit görünümlü abes laflar; aslında Kandil'e yönelik bir canlı kalkanlık refleksinin sözlü yansımasıdır. Sayın Genel Başkanımızın;Kandil laflarını boş milliyetçilik olarak itham eden Öztürk Yılmaz; 'Türkiye'de milliyetçilik laf milliyetçiliğine dönüştü. Eylem milliyetçiliği yok.'demiştir. Eylem milliyetçiliğinden kastı eğer Eren Bülbüllerin katilleriyle elele yürüyüş gerçekleştirip, bir de bu vaziyeti seçmenlerinin gözünden kaçırmak için adalet ismini takınmaksa; biz bu eylemlerin de milliyetçiliğin de içinde olmayız. Biz, her kim ihanet ile el ele ise onlara tavır koyan ve bu duruşu da her daim muhafaza eden bir siyasal hareketiz. Aynı açıklamasında Öztürk Yılmaz;Sayın Genel Başkanımızın bu açıklamalarının muhatabı olarak Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın olması gerektiğini söylemektedir. Ayrıca Mesut Barzani'nin önümüzdeki günlerde gerçekleştireceği sözde referandum hakkındaki kanaatlerimizi sormaktadır. MHP meselenin muhatabı olarak zaten seçilmiş hükûmeti görmektedir. Terörle mücadeleyle ilgili, CHP ve HDP şu an muhatapalınma ciddiyetinden çok uzaktır. Birisi doğrudan Kandil'den oynatılan kukla ipleriyle elini kolunu hareket ettirebilmektedir. Diğer muhalefet partisi ise bugünkü siyasetiyle Gazi Mustafa Kemal'in hatırasını incitmekte ve politik teröristlerle gezintiye çıkmaktadır. Ayrıca Mesut Barzani mevzuunda da, IrakTürkmenlerinin hukukunun muhafazası noktasında da MHP her zaman yıkılmaz bir kale gibi dik durmuştur. Milliyetçi Hareket Partisi, Irak Türkmenlerinin haklarından, onların uğradığı katliamlardan bahsederken; bu partiye gönül verenler Kerkük için mitingler, eylemler düzenlerken; Öztürk Yılmaz'ın içinde bulunduğu siyasi hareket, MHP'yi faşistlikle suçlamaktaydı. Aradan geçen 35-40 sene onları, Barzani ailesinin bir ‘devrim savaşı’ vermediği noktasında ikna etmiştir. Fakat bu sefer de PKK ve onun politik kolu olan HDP hakkında kafaları karışmıştır. Umulur ki sol entelijansiyanın kafasının bir kez daha netleşmesi,zihinlerinin bir kez daha temizlenmesi için bir 35-40 yıla daha ihtiyaç yoktur.Milliyetçi Hareket Partimizin değerli Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli'nin dün de bugün de bulunduğu yer; söylediği söz aynıdır. Milletin selameti, devletin bekası için çaba göstermektedir."