İLK GÜN BAŞBUĞU’UN KABRİNE ZİYARET, İKİNCİ GÜN BAYRAMLAŞMA
Partililer, MHPLideri Bahçeli ile bayramlaşmak için uzun kuyruklar oluşturdu.
EVİN GÖKTAŞ
YENİ DÜŞÜNCE – Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Ramazan Bayramının birinci günü bayram namazını Ümitköy'deki evinin yakınındaki camide kıldı. Bayram namazının ardından merhum Başbuğ Alparslan Türkeş’in Beştepe’deki mezarını ziyaret eden Bahçeli, burada kendisini bekleyen partililerle tek tek bayramlaştı. Bahçeli,Türkeş'in kabrine kırmızı ve beyaz karanfiller bıraktı ve ardından bakır ibrikle su döktü. Mezarın başında nöbet tutanların bulunduğu kulübede bir süre oturup dinlenen MHP Lideri, buradan ayrılırken gazetecilere açıklamalarda bulundu.
MHP Genel Merkezinde bayramın ikinci günü yapılan bayramlaşma töreninde izdiham yaşandı. MHP lideri ve parti yöneticileri ile bayramlaşmak için Genel Merkeze akın eden partililer, bina önünde uzunkuyruklar oluşturdu. Partililerin ellerini tek tek sıkarak bayramlaşan Bahçeli,çocukları da sevmeyi ihmal etmedi. Bayramlaşmaya gelen engelli partililerle de yakından ilgilenen Bahçeli, bayramlaşmanın ardından kısa bir konuşma yaparak gündemi değerlendirdi.
Bahçeli, hem Başbuğ’un kabri başında hem de Genel Merkezde gazetecilere önemli açıklamalarda bulundu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Ankara'dan İstanbul'a başlattığı yürüyüşe değinen Bahçeli, şunları kaydetti:
"Sayın Kılıçdaroğlu Bey şu an adalet için yürüyor.Yürüyüş sırasında bazı kavramlar kullanıyor. Bu kavramların açıklığa kavuşmasılazım. Sayın Kılıçdaroğlu, 15 Temmuz'dan neyi anlıyor? 18 Temmuz'dan neyi kastediyor? İkisi arasındaki fark ne anlama geliyor? Böyle bir kanaat değişikliği nereden kaynaklanıyor? Bunların kamuoyuyla paylaşılması lazım.Kılıçdaroğlu'nun konuşmasına bakılırsa 18 Temmuz'da bir sessiz devrim var ama milletin 249 şehidiyle Türkiye'nin birliğini, dirliğini, devletini koruyan bir mücadelesi olarak da 15 Temmuz ihanet darbesinin olduğu gün var. Kemal Kılıçdaroğlu bunlardan hangisini tercih ediyor? Yürürken düşünmesini tavsiye ederim."
Bahçeli, Kılıçdaroğlu'nun yaptığı bozkurt işareti ile ilgiliolarak da "Bozkurt işareti samimiyse başımın üstünde yeri var. Yok Ülkücü camiayı kandıracağını zannediyorsa, kendi kanıyor farkında değil."değerlendirmesinde bulundu.
"Siyasi şov yapmaya kimsenin hakkı yoktur."ifadelerini kullanan Bahçeli, şunları söyledi:
“Türkiye'yi kaosa, cepheleşmeye, karanlığa sürüklemeye vesiyasi şov yapmaya kimsenin hakkı yoktur. Cumhuriyet Halk Partisi, kalan süreiçerisinde kendisine çeki düzen vermelidir. Sözlü, sazlı adalet arayışı ilegösteri yapmaya, Türkiye'nin Ankara'dan İstanbul'a geçiş güzergâhında gösteri yapmaya gerek yoktur. Bu anlayışla MHP hassasiyetini korumaktadır. Uyarılara dikkat çekmek istemiyorlarsa kendilerinin bileceği bir iştir."
Bahçeli, Kılıçdaroğlu'nun “Enis Berberoğlu için cezaevinde üç odanın tanzim edildiğine ilişkin” iddiası ile ilgili olarak “3 oda nasıl tanzim edilmiş bir bildiği varsa, Bolu Dağı'nda İstanbul'a giderken milletiyle paylaşsın." derken, Almanya'nın Cumhurbaşkanı korumaları ile ilgili kararı için de "2 devlet arasında yakışık almayan bir tutum. Türkiye Cumhuriyeti Devleti güçlü bir devlettir. Oyun oynamasınlar. Gelecekte de Türkiye vardır,belki Almanya, AB olmayacaktır." değerlendirmesini yaptı.
Bahçeli, Türkiye’nin parlamenter demokrasiden Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemine geçtiğini hatırlatarak, şöyle dedi:
“Referandumun halkımız tarafından kabulü ile bu yasallaşmış,şimdi uygulama aşamasına geçilmiştir. TBMM'nin verimli çalışabilmesi için içtüzük üzerinde bir uzlaşı sağlamak suretiyle gerçekleştirilmeli, bunun yanında uyum yasalarına öncelik verilmelidir. Bütün bunlar yapılırken, PKK ve FETÖ terör örgütleri ile mücadele hiçbir şart altında ihmale uğratılmamalı,gevşetilmemelidir. Bir yıla yaklaşan süre içerisinde teşhis konularında çabasarf edilirken Türkiye'de de çok şeyler olmaktadır."
İslam âleminin ve milletin Ramazan Bayramını tebrik eden Bahçeli, partideki bayramlaşmanın ikinci gün yapılacağını söyledi. Bahçeli,"Orada hem vatandaşlarımızla hem parti mensubu arkadaşlarımızla bayramlaşmamızı gerçekleştireceğiz. Bu ikinci gün geleneksel bir hâldir. Her bayramda ikinci günü değerlendirmekteyiz." dedi.
15 TEMMUZ KATLİAM VE İHANET GÜNÜDÜR
Ramazan Bayramının, bayramın tüm değerlerinin tahrip edildiği, birlik, beraberlik, kardeşlik, sevgi, saygı ve ortak değerlerin sarsıldığı bir süreçten sonra gerçekleştiğini ifade eden Bahçeli,açıklamalarına şöyle devam etti: "15 Temmuz katliam ve ihanet günüdür. O günden bugüne 346 gün geçmiştir. 21 gün sonra 15 Temmuz Darbe Teşebbüsü’nün birinci yılı anılacaktır. Böyle bir süreç çok yönüyle değerlendirilmelidir. 346 gün içerisinde ne olmuştur? Darbenin bütün tesirleri kaldırılmış mıdır? Türkiye bir normalleşme ve istikrar sürecine girmiş midir? Bu gibi konular için 3 günlük bayram süreci başta ülkeyi yönetenler olmak üzere hepimizin değerlendirme yapacağı ve düşüneceği bir gün olmalıdır. MHP olarak bu anlayışla hareket etmekteyiz. Terör örgütleri FETÖ ve PKK ile mücadele aralıksız devam ederken, Orta Doğu'da ve Türkiye'de de önemli sosyal, ekonomik sıkıntılarla dışpolitikada farklı yorumların tartışıldığı bir dönem yaşanmaktadır. Bütün bunlarla ilgili olarak önümüzdeki günler iyi değerlendirilmelidir. Ne yapılmalıdır? PKK terör örgütü ve FETÖ'nün kökü kazınmalıdır. 249 şehidimizin,2 bini aşkın gazimizin katliamına vesile olan davranışların mahkemeleri fazla uzatılmamalıdır. Bomba atan belli, atıldığı yer belli, şehidimiz belli. Hatta mahkemede bu sürüncemede bırakılıyor. Bu mutlaka sonlandırılmalıdır. PKK ile mücadelemiz de aynı şekilde sürdürülmelidir. Yani 2017 yılı son 6 ay içerisinde Türkiye'de FETÖ ve PKK terörünün kökü kazınmalıdır. Türkiye'ye yönelik içten ve dıştan her türlü tehdit unsurları ortadan kaldırılmalıdır."
OHAL uygulamasının devam etmesi gerektiğini belirten Bahçeli, “OHAL kapsamına dâhil edilmiş olan unsurlar üzerinde kararlılıkla durulmalı ve gidilmelidir. OHAL’i demokrasiye karşıt, özgürlüğe karşıt gibi algılayarak tamamen ortadan kalkmasını isteyenler, 15 Temmuz'un tesir alanı üzerinde tarafgir olanlardır. 15 Temmuz vahşice bir darbe teşebbüsüdür.Etkisini ortadan kaldırabilmek için OHAL uygulamasına geçilmiştir. OHAL devam etmelidir.” görüşüne yer verdi.