EDİTÖRDEN

22 Ağustos 2022 15:31
Okunma
134

Değerli Yeni Düşünce Okurları,
Unutulmamalıdır ki, 15 Temmuz hain FETÖ ihanet kalkışmasından sonra büyüyen sistem ve yönetim kaosuna son verme maksadıyla Milliyetçi Hareket Partisi Lideri Sayın Devlet Bahçeli tarafından ortaya atı¬lan çözüm önerileri, Cumhuriyet’imizin 3’üncü evresi olan Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemine getirmiştir. Bu yeni yönetim modeli Cumhuriyet tarihimizdeki en önemli yönetim reformu olmuş, şartlara ve gelişmelere cevap veren en dinamik demokrasi ter¬cihi olmuştur. Bahse konu reformun mimarı, söz konusu tercihin muhatabı büyük Türk milletidir.
İç ve dış odakların art niyetli karşı çıkışlarına, garez dolu itirazlarına, mesnetsiz ve maksatlı tepkilerine rağmen; milletimiz 16 Nisan 2017 Re¬ferandumu’nda %51,4'lük destekle, Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Siste¬mini tertemiz iradesiyle kabul etmiştir. Hiçbir dış telkin, hiçbir iç dayatma, hiçbir baskı ve gözdağı işe yara¬mamış; milletin iradesine ipotek koyamamıştır. Güçlü devlet güçlü yönetim, demokratik istikrar gayeleri yeni siste¬min ana omurgasını teşkil etmiştir. Böylece sistemdeki tıkanıklıklar giderilmiş, daha güçlü, daha istikrarlı bir sistem ortaya çıkmıştır. Böylece konu kapanmış, milli irade kendisini kısa zaman içerisinde göstermiştir. Terör bitme noktasına gelmiş, doğuda güvenli bölgeler oluşturulmuş, savunma sanayide nerdeyse yüzde yüz millîlik oranına ulaşılmış, 3 sondaj gemisi ve 2 sismik araştırma gemisiyle Doğu Akdeniz başta olmak üzere denizlerde Türk bayrağı dalgalandırılmaya başlanmış ve yeni milli adımların hazırlıkları yapılmıştır. Hâl böyle iken, dünya geçtiğimiz yıllardan bu yana benzeri görülmemiş sınavlardan geçmektedir. Bir yandan 11 Mart 2020 tarihinden itibaren pandemi, bir yandan pandeminin getirmiş olduğu ekonomik problemler, bir yandan Ukrayna-Rusya Savaşı ve bu savaşın getirdiği olumsuz ekonomik ve stratejik kaoslar… Bu olanlar her ülkeyi olduğu gibi ülkemizi de birçok açıdan etkilemiş fakat devletimiz bu olanlara dengeli ve akılcı politikalar üreterek önlemlerini alıp, gerekli cevabı vermiştir.
Değerli okurlar,      
12 Şubat tarihinde bir araya gelen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal ve ‘Gizli Ortak HDP’nin’ sözde güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçiş amacıyla yapmış oldukları toplantı birçok şeyi yeniden göz önüne sermiştir. Geriye dönüş özlenmiş, milli ilerleme durdurulmak istenmektedir.
Lider’imiz Sayın Devlet Bahçeli’nin dediği gibi “Türkiye’nin geleceğini davranışları taklit, düşünceleri satılık, değerleri savruk, siyasetleri kavruk olan asalaklar tayin edemeyecek, Cumhur İttifakı’nın muazzam iradesine pranga vurmaya hiç kimsenin nefesi yetişmeyecektir.”  Devletimizin yegâne koruyucusu ve kollayıcısı, beka parolası Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakıdır.
Devlet Ebet-i Müddettir efendim…
Esen kalınız…