TARHAN ERDEM: “SEÇİMLERDE HİLE SANDIK BAŞINDA OLUR”

29 Mayıs 2015 11:40
Okunma
1003
TARHAN ERDEM: “SEÇİMLERDE HİLE SANDIK BAŞINDA OLUR”

 
 
  Konda Araştırma ve Danışmanlık Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı Tarhan Erdem, seçimlerde hilenin ancak sandık başında olabileceğini ifade etti.
  22 Temmuz 2007 Seçimlerinde en isabetli tahminde bulunan şirketin sahibi olan Erdem, seçimlerde hile yerlerinin belli olduğunu kaydetti.
  Erdem, şunları söyledi:
  "Oy şöyle sayılır: Seçim bittikten sonra önce masa boşaltılacak, üstünde yalnızca sandık kalacak. Sandık kurulu üyesi önüne listeyi alacak. Sandık kurulu başkanı herkese göstererek sandığı açacak. İçinde başka şey var mı gösterecek. Tekrar yerine koyacak. Yazanın yanında birisi oturacak. Çeşitli partilerden 5 kişi olacak. Sandık başkanı pusulalara tek tek bakacak. Sonuçlar için burada tutanak hazırlanacak, İlçe Seçim Kuruluna gidecek. Kurul da tutanağı bilgisayar sistemine girecek. Orada da tutanağı birkaç kişinin birlikte okuması lazım... Yoksa sayarken AKP 30, CHP 42 ya da tersi şeklinde okuyabilir. Daha sonra ise sandık torbaları Yüksek Seçim Kuruluna mühürlü olarak gelir, mühürlü olarak da saklanır. Okurken kontrol etmek çok önemlidir. Parti görevlilerinin orada olması gerekir. Türkiye'nin seçim sistemi eğer doğru uygulanması hâlinde güvenli bir sistemdir. Teferruatlıdır ama doğrudur."
  Parmak boyama işleminin devam etmesi gerektiğini savunan Erdem, bunun gerekçesini de şöyle açıkladı:
  "Seçmen kütüğünde de hata var ama makul sınırlar içinde. Çünkü sandık başına gidildiğinde sizden nüfus sureti istenecek. Vatandaşlık numarası ile karşılaştırılacak. Ancak bu seçimde çok problem çıkacak. Biz bu hatalar nedeniyle şunu tespit ettik. Bunu kullanalım ama parmak da boyayalım, dedik. Ben hâlâ aynı kanaatteyim. Köylerde seçmen kütüğünün üstüne ne yazarsanız yazın, kimse kötüye kullanmaz. Yani köylerde şaibe, hibe tartışması daha az olur. Çünkü herkes birbirini tanır. Seçmen kütüğündeki hatanın seçim güvenliğine çok büyük zararı olmaz. Hataların etkisi büyük şehirlerde oluyor. Bu olmasa bile yani parmak da boyanmasa burada partilere görev düşüyor. Partilerin dikkatiyle sakıncalar azaltılabilir. YSK'nin hatasını ve bizim bürokrasimizin 40 seneden beri bu işi halledememesinin kabahatini azaltmak gerekli."