Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Uluslararası İlişkiler Bölümü Doktora Öğrencisi ve Temiz Seçim Platformu Kurucu Üyesi Ömer Lütfi Taşcıoğlu, SEÇSİS sisteminde hile yapmanın mümkün olduğunu belirtti.
Seçim sistemimiz ve seçim şaibeleriyle ilgili yaptığı incelemede SEÇSİS'in ne kadar güvenilmez bir sistem olduğunun ortaya çıktığını kaydeden Taşcıoğlu, "Bütün eleştirilere rağmen Türkiye’de yapılan referandum ve seçimlerde SEÇSİS sisteminin kullanılmasına devam edilmektedir." dedi.
Taşcıoğlu, bu sistemle uygulanabilecek olan iki aşamalı hile senaryosunu şöyle açıkladı:
"Sandık tutanakları Windows XP işletim sistemi yüklü bilgisayarların bulunduğu ilçe seçim kurulundaki bilgisayara işlenir. Bu sırada minik bir programcık sisteme girerek, (A) sütunundaki (X) partisinin oy toplamını % 20 arttırıp, (B) ve (C) sütunlarındaki (Y) ve (Z) partilerinin oy toplamını %10’ar düşürür. Tuşa basıp genel toplam alındığında, yapılan müdahaleyi ancak o ilçedeki tüm sandık sonuçlarını elle tek tek sayıp toplayabilirsek tespit edebiliriz. Aksi hâlde, itiraz süresi sonunda, bilgisayar tuşuna basılarak alınan hileli rakamlar, resmî seçim sonucu hâline gelecektir. Bunu önlemenin tek yolu ise YSK’nin siyasi partilere oy sayım ve sonuçlarını izleyebilme ve kaydedebilme imkânını tanımasından geçmektedir. Bu imkân tanındığı takdirde partiler SEÇSİS sonuçlarıyla sandık sonuçlarını karşılaştırarak farklılıkları ortaya çıkarabilecektir. 2007 Genel Seçimlerinden sonra bu konudaki eleştirilerin artması üzerine YSK, 2011 Genel Seçimlerinde siyasi partilere bu imkânın tanınacağını bildirmiş, ancak il seviyesinden aşağıdaki bilgilere erişilmesine izin vermemiştir.”
Taşcıoğlu, bu konudaki diğer bir iddiayı da şöyle dile getirdi:
"Türkiye genelinde kayıtlı seçmen sayısının %25’i kadar oy, seçim bittiği andan itibaren ilk bir saat içinde merkez bilgisayarı üzerinden tamamen AKP’ye aktarılmakta ve AKP sayıma %25 oyla başlarken diğerleri sıfır oyla başlamaktadır. Sonraki oylarsa normal dağılıma bırakılmaktadır.”
Bu görüşe göre AKP'nin gerçek oylarının %47 değil, %22 - %28 arasında olacağını kaydeden Taşcıoğlu, şu bilgilere yer verdi:
"Bu görüşü savunanlar bunun en büyük kanıtı olarak tüm YSK sonuçlarında AKP’nin oy alması beklenmeyen illerde bile hiçbir sandıkta AKP oyunun %25’in altına düşmemesini göstermektedir. Gerçekten de Türkiye’nin her sandık bölgesinde dört kişiden en az birinin AKP’ye oy vermesi matematik olarak milyonda bir ihtimaldir. Bu görüşe göre seçimden Türkiye’nin verdiği oylar değil, AKP’nin iktidara gelmesini isteyen güçlerin istediği sonuçlar çıkmıştır. Peki bu %25’e karşılık olan yaklaşık 7-8 milyon oy nereden ortaya çıkmıştır? Nüfus kütükleriyle seçmen kütükleri arasındaki 7 milyon farktan mı, yoksa diğer partilerin oylarının seçimin ilk bir saatinde sıfırlanıp AKP’ye aktarılması ve diğer partiler %0 ile başlarken AKP’nin %25 ile başlamasından mı? Her ikisi de mümkündür. Fakat bir gerçek var ki kesinlikle göz ardı edilemez; seçimin ilerleyen saatlerinde oyları düşen AKP’nin kaybetmesi imkânsızdı. Çünkü ilk bir saatte %25’i garantiydi! İlk seçim sonuçlarının gelmeye başladığı saat 17.30 civarında, 15-20 dakikada bir bilgisayar başındaki görevli tarafından programa müdahale edilmiş ve AKP %25 oyla seçim yarışına başlarken diğerleri de %0 oyla başlamış ve daha sonra o ana kadar alınan sonuçların Türkiye’nin % 50’si olduğu ilan edilmiştir. Bu ayarlamadan sonra AKP’nin oyları düşse de seçimi kaybetme ihtimali ortadan kalkmış olmaktadır. Plan AKP’nin en az 367 milletvekili çıkaracak kadar yani Türkiye’nin en az %50 oyunu alabilecek şekilde yapılmış. İlerleyen saatlerde yeni bir müdahale yapılamamış ve bu yüzden AKP’nin oyları düşmeye CHP ve MHP’nin oyları yükselmeye başlamıştır."