HAK-İŞ KONFEDERASYONU BAŞKANI MAHMUT ARSLAN: "DEVLET BEY'İN VERDİĞİ HER MESAJ TOPLUMDA YERİNİ BULUYOR"

25 Şubat 2017 19:43
Okunma
1025
HAK-İŞ KONFEDERASYONU BAŞKANI MAHMUT ARSLAN: DEVLET BEYİN VERDİĞİ HER MESAJ TOPLUMDA YERİNİ BULUYOR

Hak-İş Konfederasyonu ve Hizmet-İş Sendikası Genel Başkanı Mahmut Arslan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin  7 Haziran Seçimlerinden sonra sergilediği siyasi duruş ve yaklaşımlarının Türk toplumunda büyük takdir topladığını ifade etti.

Yeni Düşünce’ye konuşan Arslan, "Devlet Bey, zaman zaman Türkiye'nin kriz dönemlerinde parti politikaları ve günlük siyasi mülahazaların ötesinde bir duruş sergilemiştir. Cumhurbaşkanlığı sistemi ile ilgili Anayasa değişikliği konusundaki inisiyatif almasını da çok doğru ve olumlu buluyoruz." dedi.

YENİ DÜŞÜNCE -Hak-İş Konfederasyonu ve Hizmet-İş Sendikası Genel Başkanı Mahmut Arslan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin 7 Haziran Milletvekili Genel Seçimlerinden sonra sergilediği siyasi duruş ve yaklaşımlarının Türk toplumunda büyük takdir topladığını belirtti.

Dergimize Anayasa değişiklik teklifi ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Arslan, “Devlet Bey, zaman zaman Türkiye'nin kriz dönemlerinde parti politikaları ve günlük siyasi mülahazaların ötesinde bir duruş sergilemiştir. MHP, 7 Haziran'dan sonra çekilmek istendiği yeni yapıya karşı direnmiştir. Bu yapıda yer alması konusunda Devlet Bahçeli’ye başbakanlık teklif edilmiştir. Ancak Devlet Bahçeli ilkeli davranarak asla HDP'nin içinde yada dışında olacağı hiçbir hükûmette yer almayacağını belirterek oradaki oyunu da bozmuştur. Devlet Bahçeli’nin Anayasa değişikliği konusunda inisiyatif almasını da çok doğru ve olumlu buluyoruz." dedi.

MHP'nin bu konudaki inisiyatif almasının Türkiye'nin geleceği açısından çok hayırlı bir adım olduğunu kaydeden Arslan, “Devlet Bahçeli, bu yönetim krizinin Türkiye'de nelere mal olacağını görerek bir çıkış yapmıştır. MHP'nin bu çıkışını tıpkı geçmişte sergilediği tavırlar gibi ilkeli ve tutarlı bir çıkış olarak görüyorum. Bazen deniliyor başkan yardımcılarından birisi Devlet Bahçeliye verilecek filan. Ben o şekilde düşünüldüğü zannetmiyorum. Devlet Bey'in Türkiye'nin bir kriz yaşayacağından ve bu krizin ülkeyi ciddi bir sorunla muhatap edeceğinden yola çıkarak böyle bir düşünce içinde olduklarına inanıyorum.  Anayasa değişikliği bu şekilde kabul edilirse fiilî durum hukuki hâle getirilmiş

olacaktır. Devlet Bahçeli de öyle söylemişti: ‘Fiilî durum var, bu fiilî durumun hukukileştirilmesi gerekiyor.’ Şu andaki durum bu.” diye konuştu.

Arslan, Hak-İş heyeti olarak 15 Temmuz öncesinde ve sonrasında MHP Lideri Bahçeli’yi iki kez ziyaret ettiklerini hatırlatarak, bu ziyaretlere ilişkin olarak şunları söyledi:

“15 Temmuz öncesindeki ziyaretimizin sebebi şuydu: MHP,bizim kamuoyunda FETÖ'cü dediğimiz bir kesim tarafından maalesef Devlet Bahçeli ve ekibinin tasfiye edilmeye çalışılması süreciyle ilgiliydi. Hem burahatsızlıklarımızı iletmek hem de Devlet Bahçeli'ye destek olmak amacıyla gitmiştik. Kendilerinin Türk siyasi hayatı açısından ne kadar önemli olduğunu,MHP'nin bu konudaki duruşunun da çok önemli olduğunu ifade ettik. Bu tür yapıların MHP'ye değil sadece Türkiye'ye yönelik bir operasyon olduğundan hareketle bundan rahatsız olduğumuzu dile getirdik. Devlet Bahçeli'nin siyasette kalması konusunda desteğimizi bildirmek için gitmiştik. Tabii o günlerde kamuoyunda çok ciddi bir algı operasyonu yürütülüyordu. MHP âdeta belli çevreler tarafından kontrol edilmeye çalışılıyor ve kamuoyunda da Devlet Bahçeli'nin tasfiye edileceği yönünde algı vardı ve bu yönde yoğun bir kampanya yürütülüyordu. Biz o sıkıntılı dönemde parti içinde yoğun tartışmaların olduğu dönemde Sayın Devlet Bahçeli'yi ziyaret ettik. MHP'nin Türk siyasi hayatındaki yerini ve rolünü çok iyi biliyorduk. MHP'nin içeriden bu grup tarafından dizayn edilmesine karşı hem rahatsız olduğumuzu hem de bu noktada yapmamız gereken hususlar konusunda Devlet Bahçeli'ye destek için gitmiştik.”

15 Temmuz Darbe Girişi sonrasında da Hak-İş heyeti olarak teşekkür için Devlet Bahçeli’yi ziyaret ettiklerini hatırlatan Mahmut Arslan, şöyle dedi:

“15 Temmuz gecesinin ilk anından itibaren hem de daha sonraki süreçlerde MHP'nin tutumu nedeniyle Türkiye'nin en kritik gecesinde hiçbir ayrım ve tereddüt göstermeden demokrasiden, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bütünlüğü ve bekasından yana tavır koymasından dolayı teşekkür etmek için Devlet Bey’i ziyaret ettik. Her iki görüşmemiz de son derede yararlı olmuştu. Türkiye'nin çok kritik eşiklerden geçtiği dönemlerde MHP’nin günlük siyasi mülahazalardan öte ülkenin bütünlüğünü, devletimizin birlik ve beraberliğini öne çıkaran tutumunu hem tarih kaydetti hem de toplum bunu gördü.Bundan dolayı Devlet Bahçeli’ye teşekkür ettik.”

Tüm Siyasi KrizleriMHP Önlüyor

Arslan, MHP’nin 2007’deki Cumhurbaşkanlığı Seçiminde parlamentoya girerek olası bir krizi önlediğini hatırlatarak, şu görüşlere yerverdi:

“Yine o dönem Ak Parti tek başına cumhurbaşkanını ilk turda seçemiyordu. MHP, CHP gibi davranıp parlamentoya katılmasaydı cumhurbaşkanı seçimi ile ilgili kriz çözülmeyecekti. Kendi cumhurbaşkanı adayını çıkaran MHP,Ak Partiye destek vermedi ama parlamentoya girerek bir krizin çözümünü sağladı.  Bu da yine Devlet Bahçeli'nin inisiyatifi ile oldu. O zaman da yine Devlet Bahçeli ve MHP, kamuoyunda ciddi şekilde tepki almıştı ama toplum vicdanında önemli bir saygı ve takdir kazanmıştı. Çünkü Devlet Bey bir krizin çözümüne destek olmuştu. Devlet Bey, zaman zaman Türkiye'nin kriz dönemlerinde parti politikaları ve günlük siyasi mülahazaların ötesine geçen bir duruş sergilemiştir. MHP, 7 Haziran’dan öncesinde gerçekten meydanlarda Ak Partiye yönelik her türlü kendi açılarından haklı eleştirilerini yaptı. Bununla birlikte MHP, 7 Haziran'dan sonra çekilmek istendiği yeni yapıya karşı direnmiştir. Bu yapıda yer alması konusunda Devlet Bahçeli’ye başbakanlık teklif edilmiştir. Ancak Devlet Bahçeli ilkeli davranarak asla HDP'nin içinde ya da dışında olacağı hiçbir hükûmette yeralmayacağını belirterek oradaki oyunu da bozmuştur. MHP, yine TBMM başkanının seçiminde büyük baskılara rağmen kendi adayını çıkarmıştır. Meclis Başkanlığının bir koalisyonla seçilmemesi konusunda bir tutum sergilemiştir. Bu da aslında MHP'nin en son dönemlerde yaptığı önemli çıkışlardan birisidir.

MHP'nin özellikle 15 Temmuz'dan sonraki tavrı milletimiz tarafından takdirle karşılanmıştır. Özellikle Yeni Kapı Mitinginde Devlet Bahçeli'nin hem içerik olarak hem de üslup olarak yaptığı konuşma gerçekten orada bulunan milyonlarca insan tarafından takdirle karşılanmıştı. MHP'nin OHAL süreci ve daha sonra FETÖ ile yapılan mücadeledeki şartsız destekleri Türkiye'nin bu karanlık ve kanlı örgütle mücadelesinde ciddi bir imkân sağlamıştır. MHP, tüm bu süreçlerin sonunda yine 15 Temmuz'dan sonra gündemden düşen başkanlık konusunda da aslında bir ana muhalefet partisinin yapması gerektiği işi yaparakorada da inisiyatif almıştır. Bu çok değerli bir çıkıştır.”