TÜRK AKADEMİSİ SİYASİ SOSYAL STRATEJİK ARAŞTIRMALAR VAKFINDAN (TASAV) “DOĞUMUNUN 100. YIL DÖNÜMÜNDE LİDER TÜRKİYE İÇİN ALPARSLAN TÜRKEŞ VİZYONU” KONULU PANEL

18 Haziran 2018 14:40
Okunma
736
TÜRK AKADEMİSİ SİYASİ SOSYAL STRATEJİK ARAŞTIRMALAR VAKFINDAN (TASAV)  “DOĞUMUNUN 100. YIL DÖNÜMÜNDE LİDER TÜRKİYE İÇİN ALPARSLAN TÜRKEŞ VİZYONU” KONULU PANEL

TÜRK AKADEMİSİ SİYASİ SOSYAL STRATEJİK ARAŞTIRMALAR VAKFINDAN (TASAV)

“DOĞUMUNUN 100. YIL DÖNÜMÜNDE LİDER TÜRKİYE İÇİN ALPARSLAN TÜRKEŞ VİZYONU” KONULU PANEL

 

SEMİH YALÇIN: “EMANETVE DAVAMIZ EMİN ELLERDEDİR”

MHP Genel BaşkanYardımcısı Semih Yalçın, siyasi hayatında büyük badireler yaşamış olmasına rağmen MHP'de fikrî anlamda bir eksen kaymasının söz konusu olmadığını vurgulayarak, "Bu hareket nasıl kurulduysa ve kurucusu merhum Başbuğ Alparslan Türkeş ise bu hareketin koruyucusu da Devlet Bahçeli'dir. Yani emanet ve davamız emin ellerdedir." dedi.

EVİN GÖKTAŞ

YENİ DÜŞÜNCE -Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, siyasi hayatında büyük badireler yaşamış olmasına rağmen MHP'de fikrî anlamda bir eksen kaymasının söz konusu olmadığını vurgulayarak, "Bu hareket nasıl kurulduysa ve kurucusu merhum Başbuğ Alparslan Türkeş ise bu hareketin koruyucusuda Devlet Bahçeli'dir. Yani emanet ve davamız emin ellerdedir." dedi.

Türk Akademisi Siyasi Sosyal Stratejik Araştırmalar Vakfı(TASAV), merhum Alparslan Türkeş'in Türkiye için çizdiği vizyonun geniş kitleler tarafından daha fazla anlaşılmasına katlı sağlamak için panel düzenledi.

Wyndham Ankara Oteli’nde gerçekleştirilen ve yöneticiliğini MHP Genel Başkan Yardımcısı Yalçın'ın yaptığı "Doğumunun 100. Yıl Dönümünde Lider Türkiye İçin Alparslan Türkeş Vizyonu" konulu panele yoğun bir katılım oldu.

Konuşmacı olarak TASAV Başkanı İsmail Faruk Aksu, Hacettepe Üniversitesinden Prof.Dr. Yonca Anzerlioğlu, Hitit Üniversitesinden Prof.Dr.Hilmi Demir ve Hacettepe Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç.Dr. Ali Güler’in katıldığı paneli, MHP'li birçok vekilin yanı sıra il ve ilçe teşkilat yöneticileri ile çok sayıda partili de izledi. Panele, yazılı ve görsel medya mensupları yoğun ilgi gösterdi.

Panelin ardından TASAV tarafından düzenlenen ve MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’nin teşrifleri ile onurlandırdığı akşam yemeğinde,kitaba yazılarıyla katkı veren bilim adamları ve panelistlerin yanı sıra, TASAV faaliyetlerinde yer almış birçok uzman ve akademisyen ve STK temsilcisi biraraya geldi. TASAV Başkanı İsmail Faruk AKSU, yemekte yaptığı konuşmada,kitapta ve panelde emeği geçenlere teşekkür etti ve TASAV’a vermiş olduğu maddive manevi desteklerden dolayı  Bahçeli’ye şükranlarını ifade etmek üzere bir plaket takdim etti.

YALÇIN: MERHUM TÜRKEŞ, HER LİDERE NASİP OLMAYACAK ŞEKİLDE HER YIL ANILMAKTADIR

Merhum Mustafa Kemal Atatürk ve Alparslan Türkeş ile tüm şehitler için saygı duruşu ardından İstiklal Marşı'nın okunması ile açılışı yapılan panelde ilk sözü TASAV Başkanı ve MHP İstanbul Milletvekili İsmail Faruk Aksu aldı.

Aksu, konuşmasında 2017’nin “Kerkük’ten Gence’ye, Batı Trakya’dan Bahçesaray’a, Halep’ten Almatı’ya, Kâşgar’dan Tebriz’e tüm Türk dünyasında,Türk milliyetçiliğine gönül vermiş olanların Başbuğ’u, merhum Türkeş’in doğumunun 100. yıl dönümünün idrak edildiği yıl.” olduğunu hatırlattı.

Taraflı ve tarafsız herkesin Alparslan Türkeş’in sıradan bir siyasetçi, sıradan bir asker ya da sıradan bir devlet adamı olmadığı hususunda hemfikir olduğunu belirten Aksu, Türkeş’i “kutlu bir davanın yılmaz, yıkılmaz savunucusu ve büyük bir siyasi hareketin kurucusu olarak gönüllere taht kuran,Mustafa Kemal Atatürk’ün işaret ettiği şekilde ufkun ötesine bakan vizyoner bir lider” olarak nitelendirdi. Aksu, Türkeş’in Türk milliyetçiliği davasını, “Türk milletinin büyük ve şanlı mazisine layık bir istikbal meydana getirme davası”olarak değerlendirdi.

Aksu, Türkeş’in davasını “Türklük gurur ve şuuru ile İslam ahlak ve faziletini” bir potada eriten bir manevi temele dayandırdığını ifade ederek, Alparslan Türkeş’in mücadelelerle dolu hayatından örnekler verirken,fikriyatı hakkında değerlendirmelerde bulundu.

Aksu'nun açılış konuşmasının ardından paneli başlatan Yalçın, şunları söyledi:

"Değerli TASAV Başkanı konuşmasında çok açık bir şekilde merhum Başbuğ Türkeş'in hususiyetlerini kısa da olsa özetledi. Bu yıl ve bu ay Başbuğ Türkeş'in 100. yaşını hep birlikte idrak ediyoruz. Onu 100.yaşı dolayısıyla yeniden anıyor ve Türk siyasetindeki katkılarını önce hatırlayarak sonra da gelecek nesillere bir kıymet hükmü olarak intikalini sağlamaya çalışıyoruz. Doğrusu bu noktada güzide bir kurum olan TASAV'ın bizi bir araya getirerek böyle nezih bir toplantıyı düzenlemiş olması da fevkalade sevindirici olmuştur. Bu vesile ile değerli panelistler adına da şahsım adınada gerek sayın başkana gerekse yöneticilerine teşekkür ediyoruz.Arkadaşlarımızın da ifade ettiği gibi bugün burada Türk siyasi hayatında iz bırakmış çok değerli bir şahsiyetin, çok karizmatik bir ismin bir ve bir buçuk saatlik bir zaman içerisinde değerlendirmeye çalışacağız. Paneli iki turlu yapacağım. İlk turda değerli akademisyenlerimiz on beşer dakikalık süre içinde onu kendilerince uygun gördükleri anlam ve alanda hususiyetleri ile tespitlerini bizimle paylaşacaklar. İkinci turda da değerli misafirlerimizin sorularını cevaplamaya çalışacaklar. En sonunda da konuşma hakkım saklı kalmak kaydıyla bir genel değerlendirme yapacağım. Merhum Türkeş Bey, tabii ki karizması ile dünyaya bakışı ile hayat tarzı ile bir doktrin oluşturması ile lider özelliğini taşıyan önemli bir şahsiyetti. Böyle bir şahsiyetin dünyayı anlayabilmesi için dili de rahat bir şekilde konuşabilmesi, Avrupa tarihini, dünya tarihini iyibilmesi ve özellikle de Türk tarihini idrak etmiş, hazmetmiş olması gerekirdi.Bu hususiyetlerin hepsi merhum Türkeş'te vardı. Olduğu için de kendi dönemi içerisinde Türk siyasetine damga vurmuş, takipçileri ve yetiştirdikleri 20 yıl sonra hâlâ onu anmaya devam etmektedir. Bu her lidere nasip olmaz. Her sene Başbuğ Türkeş, büyük kitleler ve mensuplarımız tarafından hayırla yâd edilmektedir. Onun bıraktığı bu eser, onun bıraktığı bu miras hiçbir endişeniz olmasın Milliyetçi Hareket Partisi tarafından aynı ile muhafaza ve tatbik edilmektedir.Türkeş, 80 yıllık hayatı sonrasında öyle bir nesil bıraktı ki o nesil bugün Türkiye’de yeri geldiğinde Türk siyasetini de Türk milleti adına domine edebiliyor, şekillendirebiliyor. Sayıları az olsa da siyasette temsili çok rahat bir şekilde sağlayabiliyor."

GÜLER: GÖKALP,ATATÜRK, ATSIZ, TÜRKEŞ VE BAHÇELİ AYNI ÇİZGİDE

Yalçın, panelde ilk sözü Yrd. Doç. Dr. Ali Güler’e verdi.  Türkeş'in liderliği, karizması, Türk siyasihayatında bıraktığı izler noktasında düşünce ve görüşlerini anlatan Güler, Türkeş’in geniş vizyonunu örnekler vererek öngörülerinin tümünün gerçekleştiğini ve tarihin onu hep haklı çıkardığını kaydetti. Güler, özetle “Bir devlet adamı ve siyasetçi olarak Başbuğ’umuz geleneksel Türk devlet anlayışının çizgisinde siyaset yapan ve o devlet anlayışının bütün değerlerini siyasetine yansıtan bir insandı. Atatürk'te de bu devlet anlayışı söz konusuydu. Ziya Gökalp, Atatürk,Atsız, Türkeş ve Bahçeli çizgisi Türk milliyetçilinin fikrî manada derinliğini oluşturur. Bu çizgi, Türk devlet anlayışında bir devlet adamında olması gereken nitelikleri içeren bir çizgidir. Rahmetli Başbuğ’umuzun bütün fikirlerinin süzülerek gençliğin önüne koyduğu ‘9 Işık doktrini bu çizginin ürünüdür."görüşünü dile getirdi.

Güler'in ardından söz alan Anzerlioğlu, Türkeş’in Türk dünyasına ve Türk dış politikasına ilişkin görüşlerini tahlil etti ve Türkeş’in dış politika anlayışının esaslarını ortaya koydu.

Panelde son konuşmayı yapan Demir de Türkeş’in ahlakçılık vedin anlayışını ele alarak, onun başlattığı Türk milliyetçiliği davasının esasen bir maneviyata dönüş çağrısı ve Türkiye merkezli bir medeniyet inşası projesi olduğunu anlattı.

PANELİSTLER, BİZE TÜRKEŞ'İ GELECEK NESİLLERE İNTİKAL ETTİRME FIRSATI VERDİ

Yalçın, panel sonrası panelistlerin konuşmalarını değerlendirirken,"Üç değerli akademisyen konuşmacımız çok önemli hususlara temas ettiler.Onları dinlemekten dolayı gerçekten keyif aldık ve zevk dulduk." ifadesini kullandı.

Güler'in konuşmasına Başbuğ Türkeş'in vizyonunu açarak başladığını hatırlatan Yalçın, şunları söyledi:

"Sayın Güler, merhum Başbuğ'umuzun vizyonundan kesitler ve örnekler sundu. 1944 Türkçülük ve Turancılık Davası'ndan hareketle Başbuğ'un öngörüsünü ve uzak görüşlülüğünü bize anlattı. Çok doğru. İlk defa okuduğumda ben de hayretler içerisinde kalmıştım. Daha 1944 tarihinde iki tarih veriyor.'Rusya çökecektir bu ya 1965'te olacaktır ya da 1990'da olacak.' diyor. Hata payı olmadan  bunu net olarak tespit edenbir liderdir. Aynı öngörü Mustafa Kemal Atatürk'te de vardı. Benzer olayları onun tarihinde de çok net olarak görebilirsiniz. Yine liderlik vasıflarından hareketle siyasi hayatından bize örnekler verdi. Mukayeseler yaptı. Ailesini ve yetişmesi ile ilgili anekdotları bize anlattı. NATO ve esir Türkler konusundaki hassasiyetini, görüş ve düşüncelerini bizimle paylaştı. Bütün bunları o dönemin siyasi hadiselerini Başbuğ Alparslan Türkeş'in gözü ile ortaya koyma gayreti içerisinde oldu. Özellikle de Türk dünyası vizyonuna işaret etti. Türk toplum hayatındaki öneminde Alparslan Türkeş Beyefendi'nin öneminden hararetle bahsetti."

Prof. Dr. Yonca Anzerlioğlu'nun, Türkeş'in Türk tarihine damgasını vurmuş bir lider olduğunu vurgulayarak konuşmasına başladığını kaydeden Yalçın, şöyle devam etti:

"Yonca Anzerlioğlu Hanımefendi, merhum Başbuğ'umuzun dış politikadaki o 'millî ülkü' dediği hususu hem kendi hayatı boyunca Milliyetçi Hareket Partisi siyasetinde uyguladığını, bunun bir devlet politikası hâline gelmesine gayret ettiğini bize yansıttı. Emperyalizm ve sömürgecilikle mücadelenin nasıl olması gerektiğine işaret etti. Uygulamak istediği dış politika ilkesinin köklü ve ana tema unsurlarından örnekler verdi.Bu arada sanayileşme konusundaki fikriyatını unutmayarak bizi bu konuda  bilgilendirdi. Yine Orta Doğu barışı ileilgili görüşlerini yeniden bize hatırlattı. Onun temel ilkesinin millî menfaat odaklı siyaset olduğunu vurguladı."

Yalçın, son konuşmacı Prof. Dr. Hilmi Demir'in de merhum Türkeş'in liderliğini iki anekdottan hareketle bir liderin sosyal hayatta nasıl olması gerektiğini dile getirdiğini ifade etti.

"Sayın Demir, Türkeş'in kendi dönemi içinde uyguladığı doktrini ve davasını yeniden maneviyata dönüş olarak mütalaa etti." diyen Yalçın, şunları kaydetti:

"Hilmi Demir Beyefendi, Türklük ve Müslümanlığın birbiri ile çelişmediğini, Türk-İslam felsefesinin bir bedende veya kendi tabiri ile aynı kabın içerisinde olabileceğini bize ifade etti. 9 Işık'taki ahlakçılık ilkesinin, İslam'ın ahlakçılık ilkesi ile birebir aynı olduğunu ve bunun İslam'dan alındığını bir defa daha bize hatırlattı. Çok önemli bir konuyu'asabiyet' unsurunu zihinlerde soru işareti olarak kalmayacak şekilde bize ifade etti. Ülkücü Hareketi ahlaklı bir siyasi yürüyüş olarak tarif etti.Kıymetli panelistler ortaya koydukları görüş ve düşüncelerle merhum Türkeş'in Cumhuriyet tarihimiz boyunca yetiştiği önemli bir devlet ve siyaset adamı olduğunu bize bir defa daha anma, hatırlatma, söyleme ve gelecek nesillere intikal ettirme fırsatını verdiler.

BU HARAKETİN KURUCUSU ALPARSLAN TÜRKEŞ İSE KORUYUCUSU DA DEVLET BAHÇELİ'DİR

Yalçın, her üç panelistin de konuşmalarını kısaca özetledikten sonra, merhum Başbuğ Alparslan Türkeş'le ilgili görüşlerini şu sözlerle dile getirdi:

"Merhum Başbuğ Türkeş, bu hâliyle gönüllere taht kurmuş bir siyasetçi idi. Burada bulunan arkadaşlarımın ekseriyeti onun rahlei tedrisinden geçmiş, onun ortaya koyduğu davasına inanmış, ona kan bağı ile değil ama canbağı ile bağlanmış isimler olduğunu biliyorum. O, 80 yıllık siyasi hayatı sonrasında öyle bir nesil bıraktı ki o nesil bugün Türkiye'de yeri geldiğindeTürk siyasetini Türk milleti adına domine edebiliyor, şekillendirebiliyor,sayıları az da olsa siyasette temsili çok rahat bir şekilde sağlayabiliyor.Türk toplumunun yaşadığı her yeri Başbuğ Türkeş kendisine vatan olarak gören bir şahsiyetti. Ötüken'den Katalan'a, nerede bir Türk varlığı varsa orası Başbuğ Türkeş'in ilgi alanı idi. Panelistlerimizin de ifade ettiği gibi, ortaya bir Türk dünyası vizyonu koydu. Hayatı boyunca da bu vizyonun gerçekleşmesi noktasında çaba sarf etti. Bu noktada şu hemen hatırıma geliyor. Merhum Elçi Bey'in sözü burada söylenmeli diye düşünüyorum. Başbuğ'u çok insan tarifetmiştir, anlatmıştır. Her biri ayrı meziyetlerini ortaya koymuştur. Ama rahmetli  Ebulfeyz  Elçi Bey'in tespiti çok daha önemli olsa gerek. Şöyle diyor: 'Alparslan Türkeş bizim de liderimizdir. O, Türk'e Türklüğünü öğreten adamdır.' Doğru. Neticede Türk dünyasının Alparslan Türkeş'e bakış açısı budur. Türkeş; bir devlet adamı, bir siyaset adamı, bir fikir adamı idi. Hatta eserleri ile bir bilim adamı idi. Karizmatik bir liderdi. Kendisi sonrasında oluşturduğu çok büyük takipçileri ve kitlesi bugün onun bayrağını dalgalandırmakla meşguller. Merhum Atsız'ın kahramanlığı tarif edişindeki o hususiyeti ben Alparslan Türkeş Bey'in hayatı ile örtüştürerek ifade etmek istiyorum. Atsız, kahramanlığı şöyle tarif eder: 'Kahramanlık, ileriye atılıpbir daha dönmemektir.' der. Gerçekten de Başbuğ'un siyasi hayatına baktığınızda çilelerle dolu olduğunu görürsünüz. Çok zahmetler çektiğini görürsünüz. Ama hiçbirisinde yılmamış, yıkılmamış, düştüğü yerden tekrar kalkıp yürümesini bilebilmiştir.Siyasi hayat boyunca geri adamı yoktur. Yargılandığı Milliyetçi Hareket Partisi Davası'ndaki savunması dillere destandır, ibretliktir. Hiçbir zaman, hiçbir şekilde,devletten, makamdan çekinmeden bu bayrağın kendisinden sonraki nesillere,bizlere, milliyetçi ve Ülkücü Harekete intikali için elinden gelen her şeyi yapmıştır. Böyle bir şahsiyet Atsız'ın tarifindeki kahramandır. İşte o kahramanın yetiştirdiği bizler, ortaya koyduğu fikriyatı ve doktrini bundan sonraki süreçte de aynı ile yaşatılacaktır. 48 yıllık Milliyetçi Hareket Partisinin siyasi hayatında büyük badireler yaşamış olmasına rağmen fikrî anlamda eksen kayması yoktur. Olmayacaktır da. Bu hareket nasıl kurulduysa ve kurucusu Alparslan Türkeş ise bu hareketin koruyucusu da Devlet Bahçeli'dir.Yani emanet ve davamız emin ellerdedir."

Gelen misafirlere, akademisyenler tarafından hazırlanan“Alparslan Türkeş Kitabı ”nın hediye edildiği TASAV’ın paneli, panelistlere katılım belgelerinin takdimi ile sona erdi. Panel sonrası düzenlenen yemek, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin katılımı ile gerçekleşti.