MHP'DE MYK TOPLANDI BAHÇELİ’DEN İÇ VE DIŞ GELİŞMELER HAKKINDA ÖNEMLİ MESAJLAR: “UNUTULMASIN Kİ, TÜRK MİLLETİ HER TÜRLÜ İÇ VE DIŞ MUHASIM ODAKLARA KARŞI BİR VE BERABERDİR.”

18 Ekim 2017 10:15
Okunma
678
MHPDE MYK TOPLANDI  BAHÇELİDEN İÇ VE DIŞ GELİŞMELER HAKKINDA ÖNEMLİ MESAJLAR: “UNUTULMASIN Kİ, TÜRK MİLLETİ HER TÜRLÜ İÇ VE DIŞ MUHASIM ODAKLARA KARŞI BİR VE BERABERDİR.”

MHP'DE MYK TOPLANDI

BAHÇELİ’DEN İÇ VE DIŞGELİŞMELER HAKKINDA ÖNEMLİ MESAJLAR: “UNUTULMASINKİ, TÜRK MİLLETİ HER TÜRLÜ İÇ VE DIŞ MUHASIM ODAKLARA KARŞI BİR VE BERABERDİR.”

Bahçeli; “Milliyetçi Hareket Partisi şeref ve namus bildiği aziz vatan ve millet varlığını istikrar ve güvenli bir şekilde müdafaaya da yeminlidir.” dedi.

 

YENİ DÜŞÜNCE -Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, AKP'nin üzerinde çalışıp kendilerine gönderdiği Meclis İç Tüzüğü değişiklik paketiyle ilgili olarak hükûmete makul ölçüler eşliğinde destek vereceklerini belirtti.

Bahçeli, partisinin Merkez Yönetim Kurulu (MYK) üyeleriyle bir araya geldiği toplantıda, Meclis İçtüzük çalışmalarından, Suriye ve Irak politikalarına değin pek çok konuda açıklamalarda bulundu.

Toplantıda Irak Türkmen Cephesi Genel Başkanı Erşat Salihi ile yaptığı görüşmeyi anlatan Bahçeli, Salihi’ye Türkmen cephesi olarak kendilerini desteklediklerini ve hükûmetten de Türkmenlerle ilgili destek isteyeceklerini belirttiğini söyledi.

Anayasa değişiklik teklifine de destek verdiklerini hatırlatan Bahçeli,  İç Tüzük değişikliği konusunda da hükûmete, makul ölçüler eşliğinde destek olacaklarını bildirdi.

Bahçeli, toplantıda, uyum yasaları kapsamında seçim sistemiyle ilgili partisinin çalışmalarını da MYK üyeleriyle paylaştı.Partisine, seçim sistemiyle ilgili bu günün Türkiye’si şartlarına göre bir çalışma yapılması gerektiğini kaydettiğini söyleyen Bahçeli, bu kapsamda dar veya daraltılmış bölge seçim sistemleriyle ilgili değerlendirmelerin yapıldığını da ifade etti. Bahçeli, kendisinin Katar konusunda AKP’ye ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a verdiği desteğin eleştirilerine karşılık,"Katar prensi Erdoğan’ın arkadaşı olduğu için değil, Türkiye’nin çıkarları için destek veriyoruz." dedi.

Bahçeli, muhaliflerin iptal edilen olağanüstü kurultayı ile ilgili de isim vermeden Meral Akşener’i sert dille eleştirirken, "Şimdi adaletin ruhuna Fatiha okuyanlar o zaman herhâlde Gülen’in mektuplarını okuyorlardır." diye konuştu.

Bahçeli, kurultayın MYK’de daha önce alınan karar gereğince18 Mart 2018 tarihinde gerçekleştirileceğini hatırlattı.

TÜRK MİLLETİ İÇ VEDIŞ DÜŞMANLARA KARŞI BİR VE BERABERDİR

Partisinin MYK’sinin ardından yazılı açıklama yapan Devlet Bahçeli, "ABD’nin YPG’yi alenen silahlandırarak Türkiye düşmanlarına destek vermesi bir başka hazin, hasmane ve hüsran verici gelişme olarak karşımızdadır." ifadesine yer verdi.

Bahçeli, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Hamburg’daki G20 Zirvesi sırasında Almanya yurttaşlarıyla bir araya gelme teklifine gelen olumsuz yanıt için de "Alman zihniyetin ülkemizi töhmet altında bırakmak için uyduruk bahane arayışı aynı zamanda karanlık bir komplodur." değerlendirmesinde bulundu.

Açıklamasında, “Türk milleti her türlü iç ve dış muhasım odaklara karşı bir ve beraberdir. Hiç kimse, hiçbir güç Türkiye’nin imajını,saygınlığını ve prestijini kıramayacak, tahrip edemeyecektir.” diyen Bahçeli,“Milliyetçi Hareket Partisi menfi ve meşum niyetlere karşı devletiyle,milletiyle yan yana, omuz omuzadır. Artık millî uzlaşma ve ortak akılla biriken meselelerin üzerine gitmek zorunluluktur.” görüşüne yer verdi. Bahçeli’nin açıklamasının tam metni şu şekilde:

“MYK toplantısında Türkiye’nin yoğun ve çetrefilli iç ve dış siyasi gündemi titizlikle ele alınmış, dikkatle yorumlanmıştır. Özellikle Orta Doğu’daki son gelişmeler, İsviçre’nin Crans-Montana kentinde süren ve Cenevre sürecinin devamı niteliğindeki Kıbrıs Konferansı değerlendirilmiştir. Bunlarınyanı sıra, 16 Nisan halk oylaması sonucunda süratle hayata geçirilmesi gereken uyum yasalarıyla ilgili düzenlemeler ve Meclis İç Tüzüğü’nde yapılması planlanan değişiklikler de görüşülen konular arasında yerini almıştır.Türkiye’miz olağanüstü şart ve ortamdan geçmektedir. Bunu görmek, buna göre tavır alıp tutum belirlemek kaçınılmaz bir ihtiyaçtır. Çok cepheli, çok aktörlü, çok tehlikeli saldırı altında bulunan ve bu itibarla gittikçe bunalan ülkemizin millî birlik ve dayanışma ruhuyla vahim problemlerini aşabileceği görülmelidir.Huzur ve istikrarımızı hedef alan mihraklar gemi azıya almışlar, iyice kontrolden çıkmışlardır. Terör örgütleri millî beka ve güvenliğimizi zayıflatmak, zedelemek ve dinamitlemek amacıyla provokasyonlarına hız vermişlerdir. Ramazan ayı demeden, bayram dinlemeden vatan evlatlarımızın şehadetiyle sonuçlanan hain suikastlar elbette milletimizi üzmekle kalmamış,öfke ve tepki dalgasını da yükseltmiştir. Bir yanda PKK, diğer yanda YPG; bir tarafta IŞİD, diğer tarafta FETÖ âdeta Türkiye’yi çevrelemiş ve çembere almışlardır. Suriye’nin Afrin kentinden güney sınırlarımıza yönelik terörörgütü PYD-YPG tarafından açılan ateş, buna karşılık Türk topçusunun anında misilleme yapması, üstelik sınırlarımız boyunca sıcak temasın artıyor olması Türkiye açısından alarm verici niteliktedir. ABD’nin YPG’yi alenen silahlandırarak Türkiye düşmanlarına destek vermesi bir başka hazin, hasmane ve hüsran verici gelişme olarak karşımızdadır. Müttefiklik ilişkisiyle karşılıklı sorumluluk içinde olduğumuz ABD’nin terör örgütleriyle aynı hizada bulunması talihsizlik olduğu kadar esef ve endişe verici bir handikaptır. ABD’li Savunma Bakanı’nın PYD-YPG’yle kurulan gizemli ve gizil diyaloğu ‘bir tercihten değil,zorunluluktan kaynaklandığını’ söylemesi, âcizliğin itirafından ziyade artniyetin ifade ve ilanıdır. Geleneksel ittifaklar, mazisi eskiye dayanan irtibatlar yaralanıp yıpranırken, bölgesel ve küresel gerilim düzeyi gün geçtikçe telafisi çok zor olacak eşiklere tırmanmaktadır. Türk milleti karşısındaki husumet kuşatmasını yarmak maksadıyla meşruiyet ve uluslararası hukuk kuralları çerçevesinde tarihsel varlığını savunurken bedel ödemekte,küresel senaryolara göğüs germektedir. Şu an için bunun başka bir yol ve çareside yoktur. Terör örgütleri peş peşe Türkiye’ye meydan okumaktadır. Haritalar üzerinde oynayan, doğal kaynaklar etrafında pusu kuran, medeniyetlere ve komşu coğrafyalara nifak operasyonu tertip eden emperyalizm, eş zamanlı olarak milletimizin hassasiyetlerini kaşıyıp mukaddes emanetlerini karalamaktadır.Bundan da utanç duymamaktadır. Bugün herkes için gerekli olan kuvvet ve kudret kaynağı millî ve tarih şuurudur. Meselelere başkent Ankara’dan bakan ilkeli,millî ve ahlaklı siyasetin sağlamış olduğu imkân ve vizyonla her zorluğun aşılacağı, her müşkülatın bertaraf edileceği akıllardan çıkarılmamalıdır. Kendiiçimizde tehlikeli tartışmalara gömülmüşken, millî davalardan taviz istenmesi,oldu bittiye getirilerek bilhassa Kıbrıs ve Türkmeneli’yle ilgili dayatmalara teslim olunması asla kabul edilmeyecektir. Kıbrıs şehit emanetidir, KıbrısTürk’tür, aksini düşünmek Rum tezlerine, haçlı heveslerine hizmet ve gözü kapalı şekilde tamam demektir. Hiçbir vatan ve millet sevdalısı da böylesi bir savrulmaya onay vermeyecektir. Diğer yandan 7-8 Temmuz’da Almanya’nın Hamburg kentinde yapılacak G-20 zirvesi öncesi Türkiye’nin ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hazımsız ve nezaketsiz üslupla temelsiz eleştirilere maruz kalması da çirkinlik ve antidemokratik bir ilkelliktir. Alman zihniyetinin ön yargılı ve ucuz suçlamalarla G-20 zirvesini peşinen sulandırması, bu kapsamda ülkemizi töhmet altında bırakmak için uyduruk bahane arayışı aynı zamanda çarpıklık, aynı zamanda karanlık bir komplodur. Unutulmasın ki, Türk milleti her türlü iç ve dış muhasım odaklara karşı bir ve beraberdir. Hiç kimse, hiçbir güç Türkiye’nin imajını, saygınlığını ve prestijini kıramayacak, tahrip edemeyecektir. Sayın Cumhurbaşkanı Türkiye Cumhuriyeti’ni ve cumhuru temsil etmektedir. Ona yönelik tahammülsüzlük ve kötü muamele tüm Türkiye’ye yapılmış sayılacaktır. Ve bunun karşılıksız bırakılmayacağı iyi bilinmelidir. Milliyetçi Hareket Partisi menfive meşum niyetlere karşı devletiyle, milletiyle yan yana, omuz omuzadır. Artık millî uzlaşma ve ortak akılla biriken meselelerin üzerine gitmek zorunluluktur.Bu nedenle uyum yasalarının çıkarılması ve Meclis İç Tüzüğü’nde gerekli değişliklerin hayata geçirilmesi hususunda parti olarak asgari uzlaşma zemininde ve ilkelerimiz muhteviyatında üzerimize düşen sorumlulukları yerine getireceğimizi herkesin bilmesinde yarar olacaktır. Milliyetçi Hareket Partisi tıkanmanın aşılması taraftarıdır. Milliyetçi Hareket Partisi sorunların çözülmesi, kronik anlaşmazlıkların çürümeye terk edilmesi tarafındadır.Milliyetçi Hareket Partisi şeref ve namus bildiği aziz vatan ve millet varlığını istikrar ve güvenli bir şekilde müdafaaya da yeminlidir.”