SP GENEL BAŞKANI KAMALAK: "COĞRAFYAMIZ HIZLA BÜYÜK BİR SAVAŞIN İÇİNE İTİLİYOR ."

17 Eylül 2014 11:56 Evin GÖKTAŞ
Okunma
2000
SP GENEL BAŞKANI KAMALAK: COĞRAFYAMIZ HIZLA BÜYÜK BİR SAVAŞIN İÇİNE İTİLİYOR .

SP GENEL BAŞKANI KAMALAK, İSLAM ÜLKELERİNİN BÜYÜKELÇİLERİNE SESLENDİ:
"COĞRAFYAMIZ HIZLA BÜYÜK BİR SAVAŞIN İÇİNE İTİLİYOR ."
Yeni Düşünce
Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak, partisi tarafından İslam ülkelerinin Ankara'daki Büyükelçilerine verilen iftar yemeğine katıldı. Yemekte Eski SP Genel Başkanı Recai Kutan'ın yanı sıra partinin önde gelen isimlerinden Yasin Hatipoğlu, Temel Karamollaoğlu, Prof. Dr. Oya Akgönenç ve Mehmet Ziyaettin Tokar da hazır bulundu.
Yemekte bir konuşma yapan Kamalak, İslam coğrafyasında yaşanan olaylardan bahsederek Müslüman ülkelerin adım adım parçalandığını söyledi.
Kamalak, “Etrafımız kaos ve kargaşa dolu. Musul’dan Bağdat’a, Halep’ten Şam’a, Bingazi’den Trablus’a kadar her taraftan kesif dumanlar yükseliyor. Arakan’dan Kâbil’e, Mali’den Somali’ye kadar her yerden feryatlar, çığlıklar geliyor. 1914 yılında başlayan Birinci Dünya Savaşı bütün haritaları değiştirmişti. Şimdi 2014’teyiz. Küresel taksimin 100. yılında sınırlar yeniden tanzim ediliyor. ‘Böl, parçala ve yok et.’ taktiği acımasızca uygulanıyor. Zaten bölünmüş bir coğrafya daha da küçük parçalara ayrılıyor. ‘Mikro devletçikler’ kuruluyor. Bunun için Kürt, Türk, Şii, Sünni, Arap, Acem denilerek her türlü etnik ve mezhebî farklılıklar tahrik ediliyor, kışkırtılıyor. Coğrafyamız hızla büyük bir savaşın içine itiliyor.” diye konuştu.
İslam birliğini kurmadan, adil bir dünya kurmak mümkün olmadığını dile getiren Mustafa Kamalak; bütün Müslüman ülkelerin oynanan küresel oyun karşısında el ele, omuz omuza vermesi gerektiğini ifade etti.
Kamalak, konuşmasına şöyle devam etti:
 “Bu sinsi oyunu bozmak, bu kara tabloyu değiştirmek zorundayız. Çünkü bu oyunun arkasında Büyük Ortadoğu Projesi vardır. Bu projenin sahipleri vardır. Bu oyunun arkasında İslam ülkelerinin zenginliklerini sömüren küresel kapitalizm vardır. Bu oyunun arkasında İslam ülkelerine sattığı silah miktarını son 3 yılda, yüzde 300 arttıran silah baronları vardır. Bu oyunun arkasında, varlığını İslam ülkelerinin parçalanmasına borçlu olan ırkçı emperyalizm vardır. Bakmayın insan hakları dediklerine, onlar bir damla petrol için bin Müslümanı öldürmekten çekinmezler. Bakmayın her fırsatta demokrasiden dem vurduklarına, menfaatleri söz konusu olunca, en acımasız diktatörlere destek vermekten çekinmezler. Binlerce masumun katledilişine göz yummaktan çekinmezler. Ülkeleri işgal etmekten, insanları birbirine düşürmekten çekinmezler. Çünkü onlar kandan ve kaostan beslenirler. Temsil ettikleri Firavuni düzenin gereğini yapıyorlar. Peki biz ne yapıyoruz? ‘Kenar-ı Dicle’de bir kurt kapsa bir koyunu, gelir de adl-i İlahî, Ömer’den sorar onu.’ diyen bizler. ‘İnneme’l-mu’minune ihve.’ (Bütün Müminler Kardeştir) ayetinin muhatabı olan bizler, Dicle’nin kenarındaki bir koyunun hesabını veremezken Irak’ta ölen 2 milyon masumun hesabını nasıl vereceğiz? Musul’da, Telafer’de tekbir getirerek, tekbir getirenleri öldürenlerin hesabını nasıl vereceğiz. Cuma namazı kılarken vurulan Müslümanların hesabını nasıl vereceğiz? Suriye’de ölen 150 bin canın hesabını nasıl vereceğiz? Hama’nın, Humus’un, Kabil’in, Kudüs’ün, Gazze’nin hesabını nasıl vereceğiz?"