MHP Lideri Devlet Bahçeli, Seçim Çalışmalarına Söğüt'ten Başladı BAHÇELİ’DEN CHP'LİLERE: VAZGEÇİN BU KILIÇDAROĞLU'NDAN

16 Nisan 2019 12:12 Evin GÖKTAŞ
Okunma
1144
MHP Lideri Devlet Bahçeli, Seçim Çalışmalarına Söğütten Başladı BAHÇELİDEN CHPLİLERE: VAZGEÇİN BU KILIÇDAROĞLUNDAN


Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, CHP’lilere “Vazgeçin bu Kılıçdaroğlu’ndan.” çağrısında bulundu.
MHP Lideri Bahçeli, 31 Mart Mahallî İdareler Genel Seçimleri’nin hazırlık ve kampanyasına Bilecik'in Söğüt ilçesinden başladı. 10 Mart 2019 Pazar günü başlayan maraton 30 Mart’a kadar devam etti.
Bu süre içerisinde yaklaşık 20 ayrı yerde açık hava ve salon toplantılarında konuşan Bahçeli, cumhur ittifakı kapsamında İzmir, Ankara ve İstanbul’da AK Parti ile birlikte düzenlenen ortak mitinglerde vatandaşlara hitap etti.
Bahçeli, 10 Mart’ta başlattığı seçim maratonunu sırasıyla şöyle sürdürdü:
“10 Mart 2019 Pazar Eskişehir Yenikent Kapalı Spor Salon Toplantısı, 11 Mart 2019 Pazartesi Ankara Etimesgut Seçim Koordinasyon Merkezi Açılış Toplantısı, 12 Mart 2019 Salı Yozgat Açık Hava Toplantısı, 12 Mart 2019 Salı Kırıkkale Açık Hava Toplantısı, 13 Mart 2019 Çarşamba Çankırı Açık Hava Toplantısı, 14 Mart 2019 Perşembe Aksaray Açık Hava Toplantısı, 14 Mart 2019 Perşembe Nevşehir Açık Hava Toplantısı, 15 Mart 2019 Cuma Zonguldak Açık Hava Toplantısı Konuşması, 16 Mart 2019 Cumartesi Manisa Açık Hava Toplantısı, 17 Mart 2019 Pazar İzmir Cumhur İttifakı Ortak Açık Hava Toplantısı, 20 Mart 2019 Çarşamba Isparta Açık Hava Toplantısı, 20 Mart 2019 Çarşamba Antalya Cumhur İttifakı Salon Toplantısı, 21 Mart 2019 Perşembe Tokat Açık Hava Toplantısı, 23 Mart 2019 Cumartesi Ankara Cumhur İttifakı Ortak Açık Hava Toplantısı, 24 Mart 2019 Pazar İstanbul Cumhur İttifakı Ortak Açık Hava Toplantısı, 27 Mart 2019 Çarşamba: Adana Açık Hava Toplantısı, 28 Mart 2019 Perşembe Mersin Açık Hava Toplantısı.”
MHP Genel Başkanı Bahçeli, Söğüt'te yaptığı konuşmada ecdat yadigârı topraklarda bulunmaktan duyduğunu mutluluğu dile getirerek, kutlu ceddin izinden yürüyüp iradesini temsil ettiklerini ve Söğüt'ün 720 yıldır sönmeyen beka meşalesi olduğunu söyledi.
Bahçeli, "Cumhur, kaderine leke sürdürmeyecektir. İnancımız budur. Cumhur tarihine ve talihine zincir vurdurmayacaktır. Heyecan ve hedefimiz bu şekildedir. Cumhur ittifakı, Türkiye'nin aydınlık geleceğidir. Cumhur ittifakı, Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin güvencesi ve güvenlik zırhıdır." dedi.
Söğüt'ü tesadüfen seçmediklerini ve "iş olsun" diye gelmediklerini hatırlatan Bahçeli, şöyle konuştu:
"Söğüt, tırmandığımız zirvelerin yamacı, fetihlerimizin giriş kapısı, iftihar edilecek mazimizin şanlı bir sayfasıdır. Söğüt bir başlangıçtır ama en hayırlı başlangıçlardandır. Söğüt ikinci Ergenekon'dur, ikinci Türeyiş Destanı'dır, yakın veya uzak coğrafyalara tebliğ edilen Oğuz Destanı'nın ağırlık merkezidir. Dağılmış, ufalanmış ve birliği bozulmuş son vatanımızın üzerine doğan umut güneşi, Türklüğün ülkü beşiğidir. Beyliklere bölünmüş, istilalara uğramış, kardeşliği zayıflamış, birlikte yaşama mefkûresi esintiye uğramış yurdumuz Söğüt ile kendine gelmiş, Söğüt bilinci ile geleceğe uzanmıştır. İlhamımızı buradan alıyoruz. Gücümüzü tarihten kazanıyoruz, sırtımızı sizlere yaslıyoruz. Söğüt varsa umut vardır. Gölgesi hepimize yetecektir. Seçimlere 3 hafta kala 400 çadırlık Türkmen obasının hedef ve ülküleriyle mücadeleyi sürdürdük. Beka için millî karar, cumhur için istikrar, sağduyunun birlikteliği cumhur ittifakı. Söğüt kazanırsa Türkiye kazanır, Söğüt kararlı olursa Türkiye'nin bahtı açılır. Söğüt, cumhur ittifakı derse Türkiye istikrar ve güvenlikle buluşur. Bu vesileyle Söğüt Belediye Başkan adayımız İsmet Sever'e, diğer ilçe belediye başkan adaylarımızla birlikte cumhur ittifakı adaylarına üstün başarılar diliyorum."
Bahçeli, Türkiye'yi karanlığa itmek isteyenlerin, "Türkiye köşeye sıkışsın." diyenler olduğunu hatırlatarak, millî bekanın hedef alındığını ve millî birliği yıkma planları yapıldığını bildirdi.
"Dünün tekfurları neyse bugünün iş birlikçileri aynıdır." ifadesine yer veren Bahçeli, şöyle devam etti:
"Dünün Bizans'ı neyse bugünün ihanet ortakları tıpatıp aynısıdır. Güney sınırlarımız boyunca terör devleti kurmak için çalışıyorlar. PKK, PYD, YPG bir yandan, FETÖ ve kripto damarı diğer yandan ülkemizin düşmesini gözlüyorlar. Emperyalizm zaaf anımızı bekliyor. Zalimler rehavetimizi kolluyor. 1920'de barbar Yunan komutan nasıl ki büyük hünkârımız Osman Gazi'nin kabrini alçakça tekmeleyip 'Osman bak, ben geldim. Hadi kalk da memleketini kurtar.' dediyse, bu vandalın peşinden gidenler de mukaddesatımızı ve mukadderatımızı çiğnemeyi amaçlıyorlar. Gezi Parkı Olaylarında denediler, başaramadılar. 6-7 Ekim Olaylarıyla denediler, başaramadılar. Doğu ve güneydoğu il ve ilçelerimizde çukur açtılar, hendek kazdılar, barikat diktiler, işgal ve isyana kalkıştılar, başaramadılar. 15 Temmuz FETÖ darbe ve istila girişimiyle bir kez daha deneme yaptılar, yine başaramadılar ancak durmadılar, geri çekilmediler, ıslah olmadılar."
Türkiye'yi Suriye'ye çevirmek için kolları sıvayanların, Türkiye'den Irak çıkarmak için pusuya yatanların, ekonomik tetikçileriyle Türkiye'nin üzerine gelerek döviz silahını çektiklerini, faiz ve rant lobisini harekete geçirdiklerini söyleyen Bahçeli, şu değerlendirmede bulundu:
"Küresel tefeciler, bölgesel iş birlikçiler, kanlı emeller, taşeron örgütler, devşirilmiş siyaset artıkları devamlı açığımızı aradılar, devamlı sabotaj ve suikasta heves ettiler. Çok şükür hevesleri her zaman kursaklarında kaldı. Bundan sonra da kalmaya ant olsun devam edecektir çünkü Türk milleti oynanan oyunları gördü, zalimleri tanıdı, zulme aşılamayacak bir duvar çekti. Ne var ki düşmanlık değişmedi. Kirli senaryolar değişmedi, hain niyetler dönüşmedi. Değişen sadece zamandı, sadece aktörlerdi."
SÖGÜT'E BAKAN BEKAYI GÖRÜR
MHP Genel Başkanı Bahçeli, şimdi de bunlara eklenen "zillet"in bugünlerde "patlıcan, biber, soğan" diyerek, patatesten sonuç almaya çalıştığını belirtti.
Bahçeli, şunları kaydetti:
"Bunlar pazarı, çarşıyı, manavı bilmezler. Söğütlü ne yer ne içer kaygı duymazlar. Konu istismarsa, konu provokasyonsa, konu yalansa, konu dedikoduysa bunlardan daha kabiliyetlisi de çıkmaz, çıkmayacaktır. Varsın Türkiye zarar görsün, hiç umursamıyorlar. Ömürlerinde bir kez olsun adam gibi adam olmayı denesinler. Bir kez olsun yerli ve millî duruş sergilesinler. Bugün açsak yarın doyarız. Hayatın şaşmaz gerçeği budur. Bugün işimiz yoksa yarın buluruz. Haysiyetli yaşamın doğası budur. Patlıcan kışın pahalıysa yazın ucuzlar, elbet vakti geldiğinde doya doya yeriz, iklim ve ekonomik şartların gereği de böyledir."
Bahçeli, vatan elden giderse bunun telafisinin olmayacağını hatırlatarak, şöyle dedi:
"Bayrak inerse bunun tamiri nasıl yapılacak? Ezan susarsa bunun ikamesi ne şekilde sağlanacak? Millî bekamız ölümcül yara alırsa bunun altından nasıl kalkılacak? Zillet ittifakını oluşturan partiler diyor ki 'Beka sorunu yoktur.' Beka sorunu olup olmadığını gelsinler büyük ceddimiz Ertuğrul Gazi'nin manevi huzurunda söylesinler. Yüzleri varsa Söğütlü ile paylaşsınlar. Cahiller ve cani ruhlular bilmese de büyük milletlerin her zaman beka meselesi vardır çünkü büyük milletler ebediyete kadar var olmayı hedef tayin ederler. Bu hedefe ulaşmak için pek çok badireye göğüs gererler, zulmete dayanırlar, çileye katlanırlar, hezimet ve yenilgilerden tekrar doğmayı bilirler. Türk milleti büyüktür, her zaman da büyük kalacaktır. Bugün beka sorunlarımız geçmişe nazaran ağırlaşmıştır. Söğüt'e bakan bekayı görür, bekanın sıcaklığını hisseder. Söğüt'ü idrak ve ifade etmeyi bilenler bekayı bal gibi anlar."
BAHÇELİ'DEN, ŞEYH EDEBALİ VURGUSU
Bahçeli konuşmasında, Şeyh Edebali'nin öğütlerinde beka vurgusunun bulunduğunu, damadı Osman Gazi'ye söylediği "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın." sözündeki insanı yaşatmanın bekayla ilgili olduğunu hatırlattı.
"Bir yanım Ahlat ise diğer yanım Söğüt'tür. Bir yanım Domaniç ise diğer yanım Söğüt'tür. Aklımda hep Türkiye vardır. Aynı zamanda Söğüt gönlümün burcudur, vicdanımın hisarıdır." ifadelerini kullanan Bahçeli, vatandaşlara, "Ertuğrul neslinin devamı için Türk asırlarının istikbali için Türkiye'nin yükselişi için güçlü bir evet mi?" sorusunu yöneltti.
Sorularına kalabalık tarafından "Evet" cevabı verilmesi üzerine Bahçeli, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bu evetlere zillet dayanamaz, bu evetler karşısında terör ve bölücülük şebekesi duramaz. Ne Kemal'i ne Meral'i ne de Temel'i. Bu evetler karşısında Türk düşmanları tir tir titrerler hatta bununla da kalamazlar, kaçacak ve saklanacak yer ararlar. Cumhur, kaderine leke sürdürmeyecektir. İnancımız budur. Cumhur, tarihine ve talihine zincir vurdurmayacaktır. Heyecan ve hedefimiz bu şekildedir. Cumhur ittifakı, Türkiye'nin aydınlık geleceğidir. Cumhur ittifakı, Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin güvencesi ve güvenlik zırhıdır. Önümüzdeki mahallî idareler seçimleri bir beka seçimidir. Sizlerin huzur, bereket, güvenlik ve istikrarınızın teminatı Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemidir. Zillet yeni hükûmet sisteminden rahatsızdır. Zillet yapılanlardan memnuniyetsiz, yıkımın meftunudur. Zillet 31 Mart'ta arzuladığı neticeyi alırsa sistem tartışmalarıyla ülkemizin önünü kesmeyi amaçlayacaktır. Bu zillette hayır yoktur, ufuk yoktur, Türkiye'yi düşünmek asla yoktur. Nerede husumet var, zillet oradadır. Nerede fitne varsa zillet oraya yuvalanmıştır."
KILIÇDAROĞLU TELAŞ VE KORKU İÇİNDE
MHP Lideri Devlet Bahçeli, "zillet ittifakı" olarak nitelendirdiği kesimin Türkiye'ye karşı inancını kaybettiği için kalben çoraklaştığını ve kafa olarak çölleştiğini söyledi.
Bahçeli, şu değerlendirmelerde bulundu:
"CHP, İP, HDP, SP, ÖDP beraberce aynı kervana girmişler, aynı kafilede yerlerini almışlardır. Atatürk'ün partisi terör örgütleriyle düşüp kalkmaktadır. CHP, HDP ve İP arasında vahim paslaşmalar, ibretlik kucaklaşma sahneleri vardır ve ortadadır. FETÖ bunların yanındadır. CHP Genel Başkanı telaş ve korku içindedir, yalan üstüne yalan konuşmaktadır, şuurunu kaybetmiş, akıl ve izan ölçüleri tümden kaybolmuştur. Bir gün söylediğini diğer gün inkâr etmektedir. Sabah başka akşam başkadır. CHP Genel Başkanı, YPG'nin Türkiye'ye saldıracağına inanmıyor. Kaldı ki YPG'yi vatanlarını savunma örgütü olarak görüyor. Daha fecisi ise sırtlarını YPG'ye dayayanlarla iş birliği yapıyor. CHP Genel Başkanı, PKK, YPG'yi masum ve mağdur gösterecek kadar zıvanadan çıkıyor. Kılıçdaroğlu inanılmaz bir üslupla YPG'yi kastederek 'Onlar bize mi saldıracak?' sorusunu gitsin Kilis'te söylesin, gitsin Hatay'da söylesin, gitsin Şanlıurfa'da sormayı denesin. Söylediklerini tevil ve inkâra kalkışmasın. Zira her şey milletimizin gözü önünde cereyan etmektedir. YPG'nin nasıl bir katil ve terör örgütü olduğunu 94 roketli saldırıyı yaşayan aziz vatandaşlarımızdan öğrensin."
VAZGEÇİN BU KILIÇDAROĞLU’NDAN
Bölücü terör örgütü tarafından camilere füze atıldığını, mahallelere roket fırlatıldığını hatırlatan Bahçeli, "zillet ortakları" olarak nitelendirdiği kesiminin üç maymunu oynadığını belirtti.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, terör örgütü YPG/PKK’yı aklama ve temize çıkarma gayretinin teröre destek ve yardım olduğuna dikkati çeken Bahçeli, şöyle devam etti:
"İş birlikçilik değil midir? Hıyanete onay vermek sayılmayacak mıdır? Bunun için CHP zilletin içindedir. Zillete kapılmıştır. Zilletle yolları kesişmiştir. Terör örgütleriyle dirsek teması olanlar Söğüt'ün yüzüne nasıl bakacak? Türk milletine ne diyecek? Hangi kamuflajın altına gizlenmeye takatleri yetecek? Bir tarafta zillet diğer tarafta millet vardır. Bir tarafta zillet diğer tarafta ise milletin ruh kökünden doğan cumhur ittifakı vardır ve nefesimiz bu nankörlerin ensesindedir. İP Başkanı ise HDP ile kuytu köşelerde görüşüyor, mükâfat olarak HDP'nin Iğdır Belediye Başkan adayı tarafından muhabbetle selamlanıyor. Gaflete bakınız, rezalete bakınız, açığa çıkan karanlık iş birliğine bakınız. HDP, İstanbul'da, Ankara'da, Antalya'da, Adana'da, Bursa'da, Mersin'de, İzmir'de aday çıkarmıyor. Peki, kimi destekliyor? Elbette CHP'yi, elbette İP'i. Birbirlerine selam veremeyecek durumda olan partileri bir araya getiren motivasyon nedir? Bunlar nasıl olmuştur da ittifak kurmuşlardır? CHP ve İP'in belediye meclis üyesi adayları nerede ve kimlerin müdahalesiyle tanzim edilmiştir? Olan şudur: Kandil isim vermiş, CHP yazmıştır. Kandil önermiş, İP 'Tamam.' demiştir. Netice olarak zillet ete kemiğe bürünmüştür. Türk milleti bu zehri yutmaz, Söğüt bu tuzağa düşmez, Allah'ın izniyle de düşmeyecektir. Gerçek CHP'lilere sesleniyorum; vazgeçin bu Kemal Kılıçdaroğlu'ndan."
31 Mart'tan sonra belaya sabır, nimete şükür, kadere rıza, Söğüt'e vefa gösterip çok çalışacaklarını vurgulayan Bahçeli, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
"720 yıllık ruhu muhafaza edeceğiz. Gayret bizden, takdir sizlerden. Sefer bizden, zafer Allah'tan. Yükümüz ağır, işimiz çetin, gücümüz kıla bağlı. Ecdadımızın hatıralarını ve kutlu dileklerini inanıyorum ki var etmek için gereğini yapacaksınız. Bu vesileyle bir zamanlar aramızda olup da bir nedenle kopup giden ancak samimi pişmanlık yaşayan her kardeşimi kucakladığımı, onlarla helalleşme arzusu taşıdığımı bir kez daha ifade ediyorum. Söğüt'e dün sahip çıktık, yine çıkmaya kararlı şekilde devam edeceğiz. Sizlere güveniyorum, Söğüt'e inanıyorum."