Türkiye'de faaliyet gösteren Kırım Tatar Sivil Toplum Kuruluşları Platformu, Ankara'da birinci yıl istişare toplantısı düzenledi.
İki gün süren toplantı sonrasında yayımlanan ortak bildiride; platformun, Rusya'nın Kırım'a yaptığı hukuk dışı işgale karşı mücadelesinin aralıksız devam edeceği vurgulandı.
Toplantıda, Herson'da Kırım Tatar Bölge Meclisi binasına yapılan saldırı kınandı.
Platformun İcra Kurulu Üyesi Namık Kemal Bayar tarafından okunan sonuç bildirgesinde şöyle denildi:
"Kırım Tatar Sivil Toplum Kuruluşları Platformu üyesi bütün sivil toplum kuruluşları, işgalden önce göreve gelen Kırım Tatar Millî Kurultayı ve Kırım Tatar Millî Meclislerinin vatan Kırım’daki işgale son verme, milletimizin varlık ve bütünlüğünü koruma ve geliştirme, Kırım Tatar halkının hak ve hukuklarını koruma ve geliştirme, milletimizin refah içinde yaşama mücadelesi ve faaliyetlerini kararlılıkla destekleyeceklerini bir kez daha beyan ve ilan eder. Kırım Tatar Millî Kurultayı, Kırım Tatar Millî Meclisi ve Dünya Kırım Tatar Kongresi ilke ve kararlarına bağlılıkla; millî kuruluşlarımızla kararlaştırılan ve başlatılan tüm projeler kararlılıkla desteklenecektir. Kırım Tatar Millî varlığının korunması ve geliştirilmesi bağlamında ana dilin ve kültürün korunması için millî mektepler, bala bahçeleri, camiler ve kültür merkezleri açılması yönünde faaliyet yürütülecektir. Ukrayna’da Kırım Tatarlarının yoğun yaşadığı Çongar ve Kıpçak bölgelerinde eğitim, dinî ve kültürel tesisler kurulması için projeler başlatılarak bölgenin kalkınması için girişimler yapılacaktır. Kırım’ın işgalinin yıl dönümü olan 27 Şubat 2016 tarihinde Ankara civarındaki teşkilatlar Rusya Büyükelçiliği önünde, diğer dernekler mahallinde işgali kınama faaliyetleri yapacaktır. 18 Mayıs Sürgünü anma toplantısı bu yıl tüm dernekleri katılımı ile 15 Mayıs 2016 tarihinde Ankara Tandoğan Meydanı’nda yapılacaktır. Kırım Tatar Sivil Toplum Kuruluşları Platformu; Kırım’ın hukuk dışı işgalini asla tanımayacaktır ve işgalin en kısa sürede sona ereceği inancı ile sona erdirmek için mücadelesine yılmadan devam edecektir."
Bu arada Kırım Derneği Başkanı Tuncer Kalkay, Kırım Tatar Sivil Toplum Kuruluşları Platformu toplantısının ardından Yeni Düşünce’nin sorularını yanıtladı.
Tuncer Kalkay, “Kırım halkı yok olmak üzere. Biz her şeyden önce varlığımızı sürdürmek zorundayız. Şu anda en büyük amacımız, Kırım'ın Rus ve Putin belasından kurtarılmasıdır." dedi.
"Kırım davası ile ilgili Türkiye'nin izlediği politikayı nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine Kalkay, şunları söyledi:
"Kırım işgal edildiği zaman tabii ki buna bütün medeni dünya karşı çıktı. Kırım'ın işgalini, 'Kırım'ın ilhakı' olarak tanımlayan Rusya'ya birtakım destekler verildi. Bunlar Rusya'nın güdümünde olan Kuzey Kore ve birtakım geri kalmış Afrika ülkeleri gibi ülkelerdi. Yine Rusya'nın güdümünde bulunan Orta Asya ülkelerinden de Rusya'ya destek geldi. Bunun ardından medeni dünya tarafından Kırım'ın işgali ile ilgili olarak Rusya'ya karşı birtakım yaptırımlar ortayla konuldu. Türkiye Cumhuriyeti, Kırım Tatarlılarının vatanı olan Kırım'ın işgalini hiçbir şekilde tanımadı. Ukrayna'nın toprak bütünlüğü ve egemenliğinden yana olduğunu her vesileyle ifade etti. Rusya'ya karşı yaptırımlara katılmaya Türkiye ise ilk başta tereddüt etti. Ama son zamanlarda tüm dünyadaki Kırım Tatar teşkilatlarının temsil edildiği Kırım Tatar Kongresi'nin Türkiye'de toplanmasında çok büyük bir destek verdi. Kongre sürecinde önce Türkiye'nin verdiği destek hissedilir şekilde görüldü. Ancak buna karşı Türkiye'de birtakım cılız sesler, Rusya'ya karşı olumsuz tavır almanın ticaretimiz açısından iyi olmayacağını belirttiler. Bizim meselemize karşı olumsuz bir yaklaşım geliştirmeye çalıştılar. Ama şimdi görüyoruz ki Rusya bu saldırgan tavrını çok net bir şekilde ortaya koymuş durumda. Özellikle Suriye'deki bu saldırgan tutumlara karşı Türk halkı, Rusya'yı ve Putin'i çok iyi anladı. Çünkü Rusya bizim yüzyıllardan beri Türk ve Müslüman halkına karşı eziyet eden Rumları korumaya çalışan bir zihniyetin sahibi. O bakımdan şu sanda sanıyorum Putin'i destekleyen pek öyle kimse kalmadı. Çok az sayıda kalsa da zaten biz onları iyi niyetli olarak görmüyoruz."
Dünya Kırım Tatar Kongresi Genel Sekreteri Avukat Namık Kemal Bayar da Türkiye'de sosyokültürel sorunlar yaşadıklarını belirterek "Kentleşmeyle birlikte dilimizi ve kültürümüzü kaybetmeye başladık. Bunu da Türk kültürü için büyük kayıp olarak görüyoruz. Kırım Tatarları olarak Türk ağacının bir parçasıyız. Kültür ve dilde bu şekilde bir kayıp da hepimizi üzüyor." dedi.
Bayar, Türkiye'de 4 milyon civarında Kırım Tatar Türk’ünün yaşadığını belirtti.
Namık Kemal Bayar, Ankara'nın ilçeleri Polatlı'da 10, Şereflikoçhisar'da 3-4, Gölbaşı'na bağlı 7-8 olmak üzere Türkiye genelinde 300 Kırım Tatar köyü bulunduğunu ifade etti.