Mehmet DUMANOĞLU (Araştırmacı-Eğitimci Yazar) ÜLKÜ; CESARET ve FEDAKÂRLIK İSTER Yıl 2010 çok uzun zamandır ‘’Türkiye’de faaliyet gösteren’’ ABD ve AB finans destekli sivil toplum kuruluşları (STK) ile ilgili yaptığım araştırmaları ve çalışmaları biti

04 Ağustos 2021 12:39
Okunma
192
Mehmet DUMANOĞLU (Araştırmacı-Eğitimci Yazar) ÜLKÜ; CESARET ve FEDAKÂRLIK İSTER Yıl 2010 çok uzun zamandır ‘Türkiyede faaliyet gösteren ABD ve AB finans destekli sivil toplum kuruluşları (STK) ile ilgili yaptığım araştırmaları ve çalışmaları biti

Öğr. Gör. Selim YILDIZ (Araştırmacı-Yazar)
ÖLÜR İSE TEN ÖLÜR, CANLAR ÖLESİ DEĞİL
Merhum Cuma Ağca Bey’i, göz açıp kapayıncaya kadar dünyayı geçicileştiren, dünyayı iki kapılı bir han olarak tasvir eden ve zamanı insana değil Tanrı’ya yaşatan bir kültürün sahibi olan Türk milletinin evlatlarından biridir. Fâni dünyanın farkında olarak yaşamak, çoğu zaman sonu düşünerek hareket etmek, insana nerede nasıl duracağına dair de bir yön belirler. Bu manada “Hakk’a yüz sürmek”, “Ölümü en büyük vaiz” bilmek, en büyük gerçeklik olan ölüm şuuruna varmış, gafleti lügatinden ve ruhundan çıkarmış insan tipinin yoludur. Böyle bir yolun yolcusu olan Cuma Ağca Bey, Türk milliyetçiliğine dair bir vefa örneği olarak yeniden Devlet ve Yeni Düşünce dergilerini devam ettirmiş, Türk tarihi, kültürü ve edebiyatı sahasında sahibi olduğu yayınevi yoluyla büyük kültür hizmetlerine imza atmıştır. Tanıdığım kadarıyla Tanrı nurundan yapılmış bir taç olan  “edeb”i, başının üzerine koyup yürüyen nazik ve naif bir insan olan Cuma Bey, bir dostun bir postun kadrini bilerek ve kendini aşarak Tanrı’ya ulaştı. Ölümü bir son değil, sevenlerinin gönlünde yeniden bir doğuş, diriliş olduğunu gösterdi. Karnı büyük koca dünyada ölümü iliklerinde hisseden, taşıyan, onu içselleştiren ve nihayetinde kanseri yenmiş olmasına karşın Gaziantep dönüşü onu karşılayan Cuma Bey, Tanrı’yı biliyordu. Yunus Emre’ye göre, Tanrı’yı bilenler asla ölü değildir.
“Ten fânidir can ölmez, çün gitti geri gelmez
Ölür ise ten ölür, canlar ölesi değil”
Onu en son 2 Nisan’da aradığımda telefonuna ulaşamamıştım. Geride bıraktığı kıymetli evlatlarından Ahmet Deniz Bey’i aramıştım. Cuma Bey’in Ankara dışında, Gaziantep’te olduğunu söylemişti.  İki hafta sonrasında ise Kovid-19’a yakalanmış olduğunu Evin Göktaş Bey’den öğrendik. Tanrı, ümitti, biz ümit ediyorduk, dua ediyorduk. Ancak, Tanrı’yı özleyen ve Tanrı’da dağılan Yunus gibi, o da insana kendisinden daha yakın olan ecel ile Tanrı’da dağıldı. Yunus’un feyzaldığı yere doğru yürüdü.  
Cuma Ağca Bey, Türk milliyetçiliğinin ahlakı olan “Ülkücü” bir karakter olarak dostlarının ve sevdiklerinin gönlünde yaşamaya devam edecektir. Ruhu şâd olsun.