MHP Lideri Devlet Bahçeli, partisinin 50. kuruluş yıl dönümünün kutlandığı Adana'daki tarihî günde tarihî bir çağrıda bulundu: "PİŞMANLIK YAŞAYAN DAVA ARKADAŞLARIMLA HELALLEŞMEYE HAZIRIM"

15 Mart 2019 13:46 Evin GÖKTAŞ
Okunma
1089
MHP Lideri Devlet Bahçeli, partisinin 50. kuruluş yıl dönümünün kutlandığı Adanadaki tarihî günde tarihî bir çağrıda bulundu: PİŞMANLIK YAŞAYAN DAVA ARKADAŞLARIMLA HELALLEŞMEYE HAZIRIM

MHP Lideri Devlet Bahçeli, partisinin 50. kuruluş yıl dönümünün kutlandığı Adana'daki tarihî günde tarihî bir çağrıda bulundu:
"PİŞMANLIK YAŞAYAN DAVA ARKADAŞLARIMLA HELALLEŞMEYE HAZIRIM"

EVİN GÖKTAŞ
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, herhangi sebepten dolayı partiye kızıp, küsen ve kırılan tüm Ülkücülere “yuvaya dönme, ortak değerler etrafında kenetlenme ve üç hilalin altında toplanma” çağrısında bulundu.
Bahçeli, "Aramızdan bir şekilde kopup giden, samimi pişmanlık yaşayan, yuvasının özlemini çeken her dava arkadaşımla helalleşmeye hazırım. Onlara sadece kapımızı değil, gönlümüzü de açıyorum. Samimi çağrımı tekrarlıyorum. 9 Şubat 1969'dan 9 Şubat 2019'a kadar geçen 18 bin 262 günde herhangi bir sebepten dolayı küsen, kızan, kırılan kardeşlerime diyorum ki; kavuşmak için vazgeçilmez yeminle 50 yıllık emanet hepimize yetecek. Gelin millî bekamızın bu zamanki mücadelesine katılın. El birliği yapalım, ülkü birliği yapalım; ne kadar iş birlikçi ve terör sevici varsa yakalarından tutalım." dedi.
MHP'nin 50. kuruluş yıl dönümü Adana'da gerçekleştirilen bir dizi etkinlikle şölen havası içinde muhteşem bir törenle kutlandı. MHP Lideri Devlet Bahçeli, etkinliklere katılmak üzere 8 Şubat 2019 Cuma günü Ankara'dan kara yolu ile Adana'ya gitti.
Bahçeli, kentin girişinde Adana Büyükşehir Belediyle Başkanı Hüseyin Sözlü ve eşi Zeynep Hanım ile AK Parti Seyhan Belediye Başkan Adayı Fikret Yeni ve MHP İl Yönetimi tarafından karşılandı. Karşılama sırasında çiçek takdim edilen Bahçeli, ardından kent merkezindeki konaklayacağı otele geçti. Bahçeli, otele girişinde AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve AK Parti Adana Milletvekili Jülide Sarıeroğlu, MHP Genel Başkan Yardımcısı Sadir Durmaz, AK Parti Adana İl Başkanı Şerif Güler, AK Parti Adana Milletvekili Tamer Dağlı ve partililer karşıladı.
Bu arada Bahçeli ile birlikte başta Semih Yalçın olmak üzere tüm Genel Başkan Yardımcıları, milletvekilleri, MYK üyeleri, Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş ve Etimesgut Belediye Başkanı Enver Demirel de Adana'ya gitti.
Yurdun dört bir tarafından başta belediye başkan adayları, il ve ilçe başkanları olmak üzere binlerce Ülkücüler,  böylesine bir anlamlı günü yaşamak için Adana’ya akın ederken, Avrupa Türk Konfederasyonu ve Konfederasyon’a bağlı federasyon yetkilileri de Adana'daydı. Hollanda Türk Federasyonu Başkanı ve yazarımız olan Murat Gedik de bir grup Ülküdaşı ile birlikte Adana’ya gelenler arasındaydı.
Bahçeli, 9 Şubat Cumartesi sabahı 1969 yılının aynı günü Adnan'da ilk kongresini yaptığı Adnan Menderes Salonu'na geçerek buradaki kutlamalara katıldı. 50 yıl önce dönemin MHP Genel Başkanı Alparslan Türkeş'e çiçek takdim eden Selver Gedikbaş, MHP'nin 50. kuruluş yıl dönümünde de Bahçeli'ye de çiçek verdi. Ayrıca Bahçeli'ye Çanakkale'de tamamı Adanalılardan oluşan 47 ve 48. Alayların savaştığı Adana Bayırı olarak bilinen mevkiinden getirilen tarihî bir tüfek hediye edildi. Adnan Menderes Salonu’nda MHP'nin 50 yıllık siyasi hayatındaki seçim afişleri, fotoğraflar ve objelerin sergilendiği sergiyi gezen ve partililerle bol bol hatıra fotoğrafı çektiren Bahçeli, TÜYAP Çukurova Fuar Alanı'nda gerçekleştirilen 50. kuruluş yılı kutlama programına katılmak için Adnan Menderes Spor Salonu'ndan ayrıldı. Fuar alanında içinde ve çevresinde âdeta mahşerî bir kalabalık toplanmıştı. Partililerin büyük bir coşku ve tezahüratı ile karşılanan Bahçeli, sloganlar eşliğinde fuar alanına girdi. Çevre yollar dâhil içerisi de Türk bayrakları, Atatürk, Alparslan Türkeş ve Devlet Bahçeli'nin afişleri ile donatılan salonda partililere, 50. yıl hatırası olarak bastırılan üç hilalli şapka, flama ve bayraklar dağıtıldı.
İstiklal Marşı ve saygı duruşunun ardından alkışlarla kürsüye çıkan Bahçeli, MHP'nin 50. yıl dönümünün hayırlı olmasını temenni ederek konuşmasına başladı.
ÖTÜKEN’DE YEŞEREN, SÖGÜT’TEN TÜTEN, ADANA’DAN YÜRÜYEN, ANKARA’DA YÜKSELEN
"Partimizin 50. yılı kutlu olsun. Niyaz ederim ki tarihî varlığımız, haklı bahtiyarlığımız ebedî olsun." diyen Bahçeli, konuşmasında özellikle böylesine tarihî bir günde birlik ve kardeşliğin önemini vurguladı.
Tarihî konuşmasında ülke gündemine ilişkin önemli mesajlar veren, zillet ittifakı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu sert dille eleştiren Devlet Bahçeli, zaman zaman ayakta alkışlandı. Bahçeli, şunları kaydetti:
"Bir sevdadır bizimkisi, seveni fâni, sevileni baki, sevgisi ebedî. Bir heyecandır bizimkisi, tutkusu eksilmeyen, duruşu eskimeyen, başı eğilmeyen. Bir inançtır bizimkisi, ümitsizliği silen, yılgınlığı sindiren, çileyi söndüren. Bir destandır bizimkisi, Ötüken’de yeşeren, Söğüt’ten tüten, Adana’dan yürüyen, Ankara’da yükselen bir kahramanlıktır bizimkisi, karanlığı yaran, korkuyu yenen, korkulukları yere seren. Bir ruhtur bizimkisi, bengü taşlara kazınan, beka diye yazılan, birlik ve kardeşlik diye anılan. Bir ülküdür bizimkisi, gözünü Kızılelma’ya çeviren, gönlünü Turan’a veren, Türklüğün gururunu İslam’ın ahlakıyla birleştiren. Allah'a şükrediyorum ki 9 Şubat 1969'dan tam 50 yıl sonra yine aynı yerdeyiz, yine aynı çizgideyiz, yine aynı iradenin izindeyiz. Dile kolay bir ülkünün peşinde 50 yıl geçti, kopan takvim yaprakları sarardı, yıllar yılları kovaladı, ömürler su gibi akıp gitti. Elden ele aktarılan, dilden dile anlatılan, gönülden gönüle akıtılan vazgeçilmez yeminle 50 yıl geride kaldı. Böyle bir şubat ayıydı, tarih yine 1969'un 9 Şubat’ıydı, Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi'nin olağanüstü kongresi Adana'da toplanmıştı. Bir karar verilecekti, bir adım atılacaktı, bir hareket başlayacaktı. Merhum Başbuğ’umuz 50 yıl önce bugün, Türkiye'nin şanlı geleceği için yeni bir başlangıcı, yeni bir çağı, yeni bir Ergenekon'u müjdeliyordu. Kutlu bir doğum gerçekleşiyor, kaynağını Türk - İslam ülküsünde bulmuş Türk milliyetçiliği fiile geçiyordu. 1919 Samsun'undan 50 yıl sonra yeni bir yürüyüş başlıyor, yeni bir meşale yanıyordu. Ne mutlu ki 9 Şubat 1969'da partimizin ismi Milliyetçi Hareket Partisi olmuştu. Amblemlerimiz üç hilalin mührüyle oluştu. Asırlarca kıtaları aydınlatan üç hilal, millî diriliş ve milliyetçi uyanışın bir kez daha sembolü hâline geldi. 1948’de kurulan Millet Partisinden Milliyetçi Hareket Partisine fert fert, emek emek, etap etap ulaşıldı. Tohum olup ekildik, tomurcuk olup açıldık, zaman içinde filizlendik, zaman geldi çınarlaşıp 50 yılla buluştuk. Bugün imrenilecek bir sevinci müsterih bir vicdanla yaşıyoruz. Bugün muhterem ve müstesna bir ana hep birlikte şahitlik yapıyoruz. Milliyetçi Hareket Partisinin 50. yıl dönümünü kutluyoruz. Hayırlı olsun. Bu vesileyle 50 yıllık onurlu mücadele tarihimizin herhangi bir safhasında aramızda yer alan, üç hilali başının üstünde taşıyan her kardeşime içtenlikle teşekkür ediyorum. Toplantımıza katılan veya bir sebeple aramızda olamayıp manen ve aklen burada yerini alan her Türk ve Türkiye sevdalısına muhabbetlerimi iletiyorum. Milliyetçi Hareket Partisinin zorlu imtihanlarda türbedarı, kurşun gibi ortamlarda hissedarı, zulmet dolu günlerde bayraktarı, çetin şartlarda sancaktarı olan üstün meziyetli, temiz mizaçlı, halis imanlı dava arkadaşlarımla övünüyor, şükranlarımı sunuyorum. Elleri öpülesi ecdadımız başta olmak üzere, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ten Mareşal Fevzi Çakmak’a, Osman Bölükbaşı’ndan Kurucu Genel Başkanımız Alparslan Türkeş’e kadar iftihar kaynaklarımıza, siyasetimizin kutup başlarına Cenabıallah’tan rahmetler niyaz diliyorum. Davamız için bedel ödemiş, zindanları aydınlatmış, taş duvarları inançlarıyla aralamış yüzleri Yusuf, sabırları Yunus, sebatları devasa gazilerimize, Taş Medreseli yiğitlerimize sağlıklı ve uzun ömürler temenni ediyorum."
BİR ÜLKÜNÜN PEŞİNDE ŞAN VE ŞEREFLE DOLU KOSKOCA 50 YILLIK BİR ÖMÜR
"Kim bilebilirdi ki, 50 yıl önce görülen bir rüya zamanla gerçeğe dönüşecek. 50 yıl bir ömür, 50 yıl bir övgü, 50 yıl asırlara denk. İfadesi kolay, idraki güç, ifası ise pek zor 50 yıl. 'Bir ülkünün peşinde şan ve şerefle dolu koskoca 50 yıl.” diyen Bahçeli, şunları belirtti:
“Ulaşıldıkça ulaşılmaz olan, yaklaştıkça uzaklaşan, yanaştıkça mesafeyi açıp giden bir gayedir, bir ufuktur ülkümüz. Ülküsü olanın uğruna her mihneti göze aldığı bir ülkesi, bir milleti, bir bayrağı, bir tarihi vardır. Ülküsü olanın ilkeli bir hayatı, iradeli bir davranışı, faziletle karılmış bir fikriyatı mutlak surette olacaktır. Tanı ağarmamış gecelerin ummanında hilalimizi yüzdürdük. Umutsuzluğun koyu sisinde, çilelerin derin kovuğunda, birbiri ardına kurulan tuzakların çetin şartlarında haysiyet mücadelesi verdik. Yapamazlar dediler, yaptık. Başaramazlar dediler, başardık. Dağılır gider dediler, toplanıp gücümüze güç kattık. Kervan kervan yürüdük, kafile kafile yükseldik. Solukları kesilir, yarı yolda kalırlar, vazgeçerler dediler, hamdolsun vazgeçilmez yeminle 50 yıla eriştik, 50 yılda yetiştik. Şehitlerimizin ruhlarını muazzep etmemek için çalıştık durduk. Hem söyledik hem yaptık; hep inandık, her daim iddialı olduk. Tam 50 yıl önce sayımız azdı, ama ülkülerimiz çok büyüktü. Biliyorduk, inandığımız müddetçe zafer mukadderdi. Gün oldu acaba dedik, gün oldu arada kaldık, gün oldu can feda olsun diye haykırdık. Davasına baş koymuş gerçek dava adamları, 1969’un Şubat ayında nefislerini ayaklar altına alıp davayı yükseltmek için yola koyuldular. Bu yol uzun, ince ve meşakkatliydi. Bu yol yokuşlarla dolu, kara bulutlarla gölgeliydi. Bu yol ki zamanlarüstü bir yolculuğun ana güzergâhıydı. Geldiğimiz yer belli, gideceğimiz yer belliydi. Kaynağımız belli, kavgamız belliydi. Yeri gelince Vey Irmağı’nın kenarındaki Kürşat olup ölüme meydan okuduk. Yeri gelince anıtlar dikip medeniyetimizi taş kitabelere kazıdık. Bazen bunaldık, bazen bozguna uğradık, bazen buhrana düştük, ama her seferinde bozkurt olup önümüzdeki engellerden tıpkı demir dağlardan geçer gibi geçtik. On yıllardır daha güçlü bir Türkiye hasreti çektik. On yıllardır milletimiz için milletler ve medeniyetler piramidinde muasır ve muazzam bir seviyenin hayalini kurduk. Niyetimiz salih, özümüz sadık, sözümüz samimi, gözümüz pek, alnımız açıktı. Hep zora talip olduk, her zaman zorbalara kafa tuttuk. Katran emellere sur olmak için 50 yıldır mücadele ettik. 50 yıl, duadır, duruştur, dirayettir. 50 yıl, ömürdür, onurdur, olgunluktur. 50 yıl, akıldır, şuurdur, sabırdır. 50 yıl, mağduriyettir, mahkûmiyettir, şehadettir. 50 yıl, çabadır, çalışmadır, emektir. 50 yıl, vatan sevgisinin kefili, millete mensubiyetin kazancı, devlete muhabbetin kavlidir. Millet sevgimize karşılık beklemedik, çünkü tefeci değildik, çünkü sevgilerin en güzelini karşılıksız bilirdik. Hak, hukuk, adalet dedik; yüzyılla sözleşme yaptık; sen doğmana bak güzel gün diyerek Türkiye’nin varoluşuna aşkla bağlandık. Kimi zaman görülmedik, kimi zaman gösterilmedik, kimi zaman da görmezden gelindik. Haklıydık, duyulsun diledik, hakkımızın teslimini bekledik. Kara kampanyalarla kıran kırana çatıştık, hiç yorulmadık."