MHP LİDERİ DEVLET BAHÇELİ: ENGELLİ OLMAK UMUTSUZLUĞA TESLİMİYET DEMEK DEĞİLDİR “TÜRK KADINI YUVASININ DA YURDUNUN DA ZARAFETİ İLE TAÇLANMIŞ MİMARIDIR”

18 Haziran 2018 14:55 Ahmet Deniz AĞCA
Okunma
1092
MHP LİDERİ DEVLET BAHÇELİ: ENGELLİ OLMAK UMUTSUZLUĞA TESLİMİYET DEMEK DEĞİLDİR “TÜRK KADINI YUVASININ DA YURDUNUN DA ZARAFETİ İLE TAÇLANMIŞ MİMARIDIR”

MHP LİDERİ DEVLET BAHÇELİ:ENGELLİ OLMAK UMUTSUZLUĞA TESLİMİYET DEMEK DEĞİLDİR

“TÜRK KADINI YUVASININ DA YURDUNUN DA ZARAFETİ İLE TAÇLANMIŞ MİMARIDIR”

Bahçeli, 3 Aralık Dünya Engelliler Gününün aynı zamanda tutarlı bir vicdan muhasebesi yapılmasının fırsatı olduğunu ifade ederek, "Engelli kardeşlerimize önceliği vermeli ve onlara hak ettikleri alakayı gösterebilmeliyiz. “  dedi.

5 Aralık 1934'te deTürk kadının seçme ve seçilme hakkını elde ettiğini hatırlatan Bahçeli, ”İlk Türk devletlerinde kadın da yer almış, devlet yönetiminde söz sahibi olmuştur.Soylu Türk kadınları hiç aklımızdan çıkmamıştır, çıkmayacaktır. Türk kadını yuvasının da yurdunun da zarafet ile taçlanmış mimarıdır.

AHMET DENİZ AĞCA

YENİ DÜŞÜNCE -Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli,  engelliliğin umutsuzluğa teslimiyet demek olmadığını ifade ederek, "Çaresizliğe gömülmek, hayatın dışına çıkmak hiç değildir. Bir defa, bu kaçınılmaz hakikati anlamak ve kavramak lazımdır. Ruh ve vücut sağlığımızın ilelebet garanti altında olacağını söyleyemeyiz." dedi.

Bahçeli, partisinin Meclisteki grup toplantısında yaptığı konuşmada Türkiye'de iktidar ve muhalefetin belli olduğunu hatırlatarak, "Buradan sesleniyorum, AK Partinin bir kısım milletvekili ve yöneticisi kaygılanmasın ve korkuya kapılmasın. Türkiye Cumhuriyeti'ni yöneten Cumhurbaşkanı’dır, Başbakan’dır,Bakanlar Kuruludur ve mesai arkadaşlarıdır. MHP, muhalefet görevini etkin birşekilde yerine getirmektedir. MHP muhalefet görevini 36 milletvekili ile enetkili şekilde icranın, millî hedeflerimize destek vermek için her mücadeleyi yerine getirmenin amacındadır. Hükûmete desteğimiz terörle mücadelenin başarıya ulaşması içindir. Dış politikada elinin zayıf olmaması içindir. Hiç kimse merak buyurmasın, MHP yerini de yurdunu da bilir. Bilmeye de devam edecektir. Zamanı geldiğinde şartlar olgunlaştığında neyin nasıl olacağını herkes görecek ve bizzat şahit olacaktır." diye konuştu.

Engellilere hitaben önemli mesajlar veren Bahçeli, şunlarısöyledi:

"3 Aralık Dünya Engelliler Günü aynı zamanda tutarlı bir vicdan muhasebesi yapmanın da bir fırsatıdır. Engellilere her zaman öncelik verilmelidir, onlara hak ettikleri ilgi ve alaka her zaman gösterilmelidir.Sadece 3 Aralık günü ya da 10-17 Mayıs Haftasını da beklemek hakkaniyetli bir davranış değildir. Asıl engellilik karamsarlıkla birlikte engellere boyun eğmektedir. Kendi alanlarında rekorlar kıran kardeşlerimiz engelleri birer birer atlayarak isimlerini millî hafızaya yazmışlardır. Her zaman engelli kardeşlerimizin yanında duracağız. MHP varsa huzur vardır, ümit vardır, sıcak gönüller vardır."

TÜRK KADINI YUVASININDA YURDUNUN DA ZARAFETİ İLE TAÇLANMIŞ MİMARIDIR

Konuşmasında 5 Aralık 1934'te Türk kadının seçme ve seçilme hakkını elde ettiğini hatırlatan Bahçeli, şöyle devam etti:

"Demokrasinin erdem ve emanetlerine sahip çıkmanın ilk şartı temsil ve katılımın önündeki pürüzleri gidermek, herkesin ülke yönetimine katılmalarını temin etmektir. Kadınların seçme ve seçilme hakkını elde etmeleri uzun ve zorlu bir sürecin sonunda gerçekleşmiştir. Kadın demek insan demektir,insan ise eşrefi mahlukattır. Kadınlar aktif ve fedakârca mücadele ederken demokratik imkânlardan mahrum olmaları akla ziyan bir çarpıklıktır. Kadının ikinci plana itilmesi insani değerlerin ayağa düşmesi ile bir ve aynı anlama gelecektir. İbn-i Sina'nın ifadesi ile 'Köhne fikirler, paslanmış çivilere benzer. Söküp atmak zordur.’  Kadın insanlık onurunun simgesidir. Türk kadını üstlendiği millî ve manevi vazifeleri vect ile yapmıştır. Kadınlar Avrupa'da cadı diye katledilirken Türk-İslam medeniyeti gönül sultanı olarak görmüştür. İlk Türk devletlerinde kadın da yer almış,devlet yönetiminde söz sahibi olmuştur. Soylu Türk kadınları hiç aklımızdan çıkmamıştır, çıkmayacaktır. Türk kadını yuvasının da yurdunun da zarafet ile taçlanmış mimarıdır. Kendini tanımanın marifetlerin marifeti olduğuna inanıyoruz. Tam 83 yıl önce bugün, yani 5 Aralık 1934'te Türk kadını milletvekili seçme ve seçilme hakkını elde etmiştir. Demokrasi kültürümüz daha da genişlemiştir.  Türk kadını hak ettiği mevkiye sonunda gelebilmiştir. 1935 Genel Seçimleri ile 18 kadın TBMM'de yerini almıştır. Ülke yönetiminde, cinsiyet ayrımının rafa kaldırılması muazzam bir kazançtır. Evinde eş ve anne, iş yerinde el emeği ve göz nuru olan kadınlarımıza çok şey borçlu olduğumuz tartışmasızdır. Kadınlara verilen milletvekili seçme ve seçilme hakkının tarihi ve ahlaki ehemmiyeti çok fazladır. Ne üzücüdür ki bu günlerde kadınların her sorunları, karşılaştıkları zulüm ve zorbalıklar korku verir dereceye ulaşmıştır."

Kadına yönelik şiddete değinirken, “2016'da 338 kadın şiddetle can vermiştir. Bu yılın ilk 10 ayında ise 337 kadın can vermiştir.Kadına şiddet artıyorsa medeni olmaktan, medeniyet seviyesinin yükselişinden nasıl bahsedeceğiz?” sorusunu gündeme getiren Bahçeli, “Bahanesi ne olursa olsun kadına şiddet konusu çözülmeden, kadına uzanan eller kırılmadan seçme ve seçilme hakkını konuşmanın tek başına anlam ve karşılığı olmayacaktır. Kadın şiddetine son verilmeden konuşamayız, adam gibi adam olamayız. Parti olarak herzaman kadınlarımızın yanındayız." ifadesini kullandı.

"ŞARLATAN YARGILANMASIN"DEMİYORUZ, HUKUKİ SINIR TÜRKİYE'DİR

Bahçeli, ABD'de devam eden Reza Zarrab'ın tanık olduğu davaya ilişkin değerlendirmeler yaparken,  "Biz demiyoruz ki 'ortada suç yoktur.'  demiyoruz ki 'Şarlatan yargılanmasın.'  Bu davanın hukukİ sınırları Türkiye Cumhuriyeti'dir." diye konuştu.

Türk milletinin çetin şartları çevik iradesi ile aşma çabasında olduğunu vurgulayan Bahçeli, şunları aktardı:

"Pek çok sorun birikmiştir. Üzüntümüz sorunların gittikçe kemikleşmesidir. İç meselelerimizin ağırlığı, siyasetteki gelgitler bugün daha fazladır. Türkiye zaman ve zemin kaybetmektedir. Güney sınırlarımız boyunca yuvalanan ihanet mevzi kazanmaktadır. Tehdit artmıştır. ABD'nin YPG ile bağı tüm itirazlarımıza rağmen sürmektedir. Teröristler cesaretlendirilmektedir. Verilmiş sözler çiğnenmektedir. Türkiye'nin çıkarlarını perdelemek maksadıyla küresel fitne ile düşmanca oyunlara bel bağlamışlardır.Rusya, Deyrizor'da YPG ile poz vermekte, aynı kalıp ve kareye girmektedir.Bunda da bir sakınca görmemektedir. Ekonomik oyun ve operasyonlar devamlı körüklenmektedir. ABD'de kurulan yanlı mahkemelerde Türkiye yargılanmaktadır.Buna razı olamayız, sessiz kalamayız. Karanlık ve kaçak bir şahsın, hain bir suçlunun kirli itirafları ülke kamuoyunu meşgul etmektedir. Türkiye'den nasıl kaçtığı ya da kaçırıldığına dair türlü spekülasyonlar yapılmaktadır. Türkiye'yi yere düşürmek amacıyla yer çekimi ile yarışanların iffetsizlikleri hepimizin gözü önünde cereyan etmektedir. Zehri zemzem diye yutturmaya çalışan dolandırıcılar ülkemizin saygınlığını zayıflatmanın hevesine kapılmışlardır.Türkiye soytarıların ithamı ile değerinden bir şey kaybetmeyecektir. Türkiye'yi sanık, şarlatanı tanık yapan, jürisi alık, iddiaları sarsak olan sözde hukuk sistemi her zaman her daim ayaklarımızın altındadır. Her zaman öfkemizin hışmına uğrayacaklardır. Biz demiyoruz ki 'Ortada suç yoktur.' demiyoruz ki  'Şarlatan yargılanmasın.'  Hukuki sınırları Türkiye Cumhuriyeti'dir.Uluslararası kumpasın hükmü Türkiye'de geçmeyecektir. MHP duyarsız, tarafsız kalmayacaktır. Tarafımız sonuna kadar Türkiye Cumhuriyeti'dir. İhanet, melanet ve rezaletin kuşattığı bir ortamda tarafsızlık namussuzluktur. ABD'deki tezgâhın tamamlayıcısı gibi hareket ederek pervasız belgeleri pervasızca sallayanlar,yeni cephe açmaya çalışan namertlerdir. İşgüzar ve işbirlikçilerin gerçek yüzleri ortaya çıkmıştır. Yazıktır bu ülkeye, bu vatana. Yazıktır günahtır ayıptır bu millete. Biz yabancıların elinden su içip çanağından yemlenen çevrelere benzemeyiz. Bizim siyasetimiz ilkelidir, iradelidir. Atalarımız demiş ki, ilhammümine vesvese kâfire benzer."

TÜRKİYE'NİN KAYBETMESİNE OYNAYANLAR EN ACI YENİLGİYİ TADACAKLARDIR

MHP Lideri Devlet Bahçeli; öfke, haset, tamah ve kötülüğün er kişinin değil, şer kişinin hasletleri arasında olduğunu hatırlatarak, şu görüşlere yer verdi:

BAHÇELİ'NİN MHP'Lİ BELEDİYELERE GÜVENİ TAM

İçişleri Bakanlığının başlattığı yolsuzluk soruşturması kapsamında CHP'li Ataşehir Belediye Başkanı Battal İlgezdi, görevden uzaklaştırıldı.

İlgezdi'nin ardından CHP'li Şişli, Beşiktaş ve Muğla Büyükşehir Belediyesine de müfettiş gönderildiği ileri sürüldü.

İçişleri Bakanlığı tarafından bazı belediyelere müfettiş gönderilmesi, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye soruldu.

Belediye başkanlarıyla bir araya geldiği toplantınınardından kapalı oturumunda konuyu değerlendiren MHP Lideri, "MHP'de sözkonusu olmayan konulardır. MHP'de soruşturmayı gerektirebilecek bir hata olmaz.Bizim belediye başkanlarımız olarak, alnımız açıktır, başardığımızda öpülmek üzere, ensemiz açıktır kabahatte tokat yemek üzere.”  ifadesine yer verdi.